Eski Genel Başkanım Profesör Dr. Mustafa Kamalak Beye Açık Mektup
Erbakan hocamızın vefatından sonra Saadet Partisi Genel Başkanı olan Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Temel Karamollaoğlu’na bıraktığı koltuğa şimdilerde tekrar genel başkan adayı olarak gündeme gelmeye başladı.
Prof. Dr. Mustafa Kamalak hocayı, Erbakan hocamız, hükümet düşüren adam diye tanımlamıştı. 1995 yılında kurulan ANAP ve DYP hükümetinin güvenoyu almadığını iddia edip, Anayasa mahkemesine başvuran Kamalak hoca, hükümetin düşmesini sağlamış ve RefahYol’un kurulmasının önünü açmıştır.
Prof. Dr. Mustafa Kamalak, Kahraman Maraş’tan pancar tarlalarından çıkarak Anayasa hukukunda Ülkemizin en önemli isimlerinden biri olmuştur.
Öncelikle mektubuma başlamadan önce sayın Kamalak’ın Saadet Partisi Genel Başkanlık sürecindeki çok önemli olayları paylaşmak istiyorum. Sayın Mustafa Kamalak’ın genel başkan olduğu dönemde Saadet Partisinden, Kastamonu Taşköprü Belediye Başkan adayı ve Kastamonu milletvekili adayı olarak şeref bulmuş biri olarak yazıyorum bu mektubu… Yazım biraz uzun olacak ama yapacak bir şey yok!
Prof. Dr. Mustafa Kamalak Saadet Partisi Genel Başkanı iken yaptığı şu 3 tarihi olayı unutmamız mümkün değildir. Bence bu 3 olayta tarih kitaplarında yerini alacaktır. Aslında yapılanlar Milli Görüş ruhuna yakışan ve yapılması gereken hamleler olması açısından da önem arz ediyor.
Peki neydi bu olaylar?
1- Esad ile görüşülmesi: Türkiye ile Suriye kardeşlikten sıkılıp hadi kavga edelim dediği dönemlerin hemen başı. Tecrübesi ile kavgayı sezen Saadet Partisi ve genel başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, bu kavgayı önlemek adına ve tahriklere gelinmemesi için, önce Türkiye Cumhuriyeti hükümeti yetkilileri ile görüşmeler yaptılar. Daha sonra da ARABULUCU olarak Beşar Esad’ı ziyaret ettiler. Essd ile görüşmeyi rapor haline getirip bizim hükümete sunuyorlar. Aslında Esad’ı ikna ediyorlar ama maalesef bizim yetkilileri ikna edemiyorlar. Bizim Ülkeyi yönetenler 12-13 yıl sonra Saadet Partisi ve Mustafa Kamalak’ın görüşüne daha şimdi geldiler. 12-13 yıl önce Saadet Partisi ve sayın Kamalak, (bu heyetin içinde şimdiki Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu beyde vardı) dinlenmiş olsaydı; Şuan ülkemizde Suriyeli sorunu olmayacaktı. Şuan İsrail Gazze’de zulüm yapamayacaktı. Ben bu kadarını söyleyim gerisini siz düşünün. Şimdi Saadet Partisine ve sayın Kamalak’a esedçi diyenler utanır mı, mahçubiyet duyar mı diyeceğim ama düşününce de çok zor bu durum.
2- Şırnak-Cizre- Siirt Ziyareti: Çözüm sürecinden öncesiydi zannedersem, Siyasiler Güneydoğu’ya gidemiyorlardı. Başbakan Tayyip Erdoğan sürekli Bahçeli ve Kılçdaroğlu’nu Sivas’tan öteye geçememekle suçladığı günlerdi. Güneydoğu illeri psikolojik bir baskı altındaydı. Saadet Partisi ve Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak; Güneydoğu illerini ziyaret etmek için İktidar yetkililerinden izin istedi. Yetkililer ise; “CAN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYAMAYIZ” diye bu izne ret cevabı verdiler. Arkadaşlar Milattan önceden bahsetmiyorum ha, daha 10-15 sene önceki durumdan bahsediyorum. Saadet Partisi, Ret cevabına rağmen biz kendi güvenliğimizi kendimiz sağlarız. Oralarda bize güvenlik gerekmez. Onlar bizim kardeşlerimiz diyerek ziyareti il il, ilçe ilçe, sokak sokak gezerek gerçekleştirdi.
Saadet Partisi Genel Başkanı ve heyeti, Yöre halkı ile sarmaş dolaş oluyor, misafirperver halk, Saadet Partisini bağrına basıyor ve evine davet ediyordu. İşte bu anlardan birinde; Kuran okunan bir programa davet edilen Saadet Partisi heyeti, bu teklifi kabul edip programa katıldı. Sokaktan geçerken bizim Ahır veya Samanlık dediğimiz bir kerpiçten yapılmış bir yapının üstünde HDP tabelası asılmış duruyordu. Belki de HDP öncesi partinin tabelası da olabilir. Sayın Kamalak ve heyetini gören insanlar, Hoşgeldin diyerek sarılıp adeta çok özledikleri Erbakan hocaları ile hasret gideriyorlardı. İşte bu anlardan birinde; Bir vatandaş ve Kamalak sarılırken çekilen fotoğraf Sosyal medya trollerine servis edilip Saadet Partisi, Mustafa Kamalak; “Teröristlerle Sarmaş Dolaş” diye ısmarlama haberler yaptırıldı.
Sayın Mustafa Kamalak; O dönem uygunsuz video kasetinden dolayı içeri giren Cübbeli için; Saadet Partisi il başkanını ziyaretine gönderip, sahip çıkan ve seni ben savunayım dediği Cübbeli var ya Cübbeli; Bir sohbetinde işte o trollerin yaptığını yaptı ve “Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak Teröristlerle kucaklaştı” diye manevi(!) sohbet yaptı. (Gerçi sayın Mustafa Kamalak’ta, o zaman Cübbeliye, Aladdin Çakıcı’yı ziyaretine gönderseydi hemen U dönüşü yapardı ama)
İşte bu Güneydoğu ziyareti de tarihi bir ziyarettir ve Saadet Partisine yakışan ve iz bırakan bir ziyarettir.
3- 15 Temmuz Gecesi TBMM’ye Ziyaret: 15 Temmuz gecesi ortalık toz duman. Meclisin üstğnden uçaklar geçiyor. Bakanlar, Milletvekilleri herkes sığınaklara saklanmış. Çıkacaklar ama önce gücün kimde kaldığını görmeleri gerekiyordu. İşte o alçak uçuşlar, bombarduman altında Saadet Partisi Genel Başkanı sokağa çıkıp TBMM’ye yürüyerek gidiyordu. Her an ölebilir, öldürülebilirdi ama o korkmadan darbeye karşı çıkarak tarafını belli ediyordu. Tüm bunlara rağmen fetöcü ilan edilmesi tam bizim Ülkeye yakışan işlerdi.
Bu 3 olay için, hem Saadet Partisine için hem de sayın Kamalak hocamıza ne kadar teşekkür etsek azdır.
Sayın Kamalak’a Fetöcü damgasının vurulmasının iki sebebi var. Birincisi; 7 Haziran 2015 seçimlerinde BBP ile yaptığı ittifak sırasında, BBP Genel Başkanı tarafından aniden STV’ye çıkarılmasından,
Birde bir TV programında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce söylediği ; “Cemaat silahlı eylem mi yapmış, dünyanın her tarafında ülkemizi temsil ediyorlar” sözünün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kısmının kesilip sanki Mustafa Kamalak söylemiş gibi servis edilmesiyle oluşmuştur.
Sayın Kamalak ile unutamadığım kişisel 2 hatıram daha var.
Genel Başkan iken, İstanbul il divanına katılmıştı. Divan sonrası giderken cebine bir mektup koymuştum. 3 gün sonra baktım kayıtlı olmayan bir numara arıyor. Açtım ki karşımda Prof. Dr. Mustafa Kamalak. Mektubu okumuş ve düşüncelerim için teşekkür ediyordu. Bu nazik düşüncesini de hiç unutamıyorum.
Diğer bir konu ise; Bir gün duydum ki Sayın Kamalak Kastamonu Tv’ye bir programa katılacakmış. Biraz işgüzarlık yapıp hemen harekete geçtim. İstanbul İl başkanlığını ve danışmanını arayıp teyit ettim. Daha sonra Kastamonu Milli Görüşçü kardeşlerimizle iletişim kurup program öncesi Cevizlibağdaki il binasında 45-50 Kastamonulu hemşehrimizle toplanıp sayın Kamalak ile sohbet ettik. Daha sonra hep birlikte Merter’de bulunan Kastamonu TV’ye geçmiştik. Normalde programda seyirci yoktu ama yetkililer kalabalığı görünce seyircili yaptılar ve çok hoş bir program olmuştu.
Sayın Prof. Dr. Mustafa Kamalak
Saadet Partisi Genel Başkanlığına aday olmanızdan dolayı sizlere bazı şeyleri hatırlatmak ve kardeşiniz olarak önerilerde bulunmak istiyorum.
Hani sayın Selman Esmerer beyin il başkanı seçildiği Sinan Erdem Spor Salonundaki İstanbul İl kongresine; Teşkilatlar olarak bizler; Sayın Fatih Erbakan – Sayın Oğuzhan Asiltürk ve Sizin el ele girmenizi istemiş ve sizde buna canı gönülden katılmış ve çok samimice bir yaklaşım göstermiştiniz. (Fatih Erbakan henüz vakıf falan kurmadan önceydi bu durum)
Aslında görüşmeler, istişareler yapılmış, herkes tamam demişti. Artık kongreye el ele girilecek ve yerle bir olan teşkilat motivasyonu yukarı çekilmeye çalışılacaktı. Ancak evdeki hesap çarşıya uymamıştı. Kongreye el ele girmek için Atatürk Havaalanına gelen Fatih Erbakan, kongrenin başlamasına az süre kalmasına rağmen, etrafındakiler tarafından hadi babanın mezarını ziyaret edelim, öyle geliriz diyerek alınıp götürülüp bir daha da haber alınamayınca bu plan suya düşmüştü. Çok yazık olmuştu. Teşkilat moralmen daha da çökmüştü. Ancak buradaki olağanüstü çabanız takdire şayandı şahidiz.
Hani yine Ankara’da Genel Kongrede Fatih Erbakan ile birlikte salona girmek için görüşmüş, ayağına gitmiştin ve söz almıştın ya; Hani kongre saatine az süre kalınca, Fatih bey telefonlarına bakmayınca Balgat’taki evine kadar gidip zile basıp uyuyup kalmışım diye mazeret sunan kardeşimiz için 45-50 dakika kapıda beklemiştin ya; Buradaki çabanızda takdire şayandı şahidiz.
Hani Genel Başkan iken Kuranda bahsedilen ve sürekli çokta güzel anlattığınız; Talut ve Calut kıssası var ya; Hani Suyun içinden geçerken bu sudan içmeyin emrine rağmen türlü türlü bahanelerle suyu içipte emre itaat etmeyen insanların durumuna düşmeyesiniz diye o kıssayı tekrar tekrar okumanızı ve hatta tekrar anlatmanızı istiyorum sayın Kamalak hocam.!
Erbakan hocamız vefat ettiğinde siz genel başkan olunca da, birileri çıkıp kem küm etti. İstişare edilmedi dedi. Erbakan hocamızın böyle bir sözü yok dedi. Yüksek İstişare Kurulu Başkanlığı için seçim yapılmadı dendi. Yok hükmündedir denmişti ya; Acaba bunları diyenlerde haklı mıydı sizce? Hani şimdi siz haklısınız ya!
Sayın Prof. Dr. Mustafa Kamalak; Ülkemizin en iyi hukukçuların başında geliyorsunuz. En önemli avantajınızda inançlı birisiniz ve İslam hukukunu da çok iyi biliyorsunuz. Genel Başkanlığı bırakırken bir fedakarlıkta yaptınız Allah razı olsun. Ancak sonraki süreçte ; Muhtereme eşiniz tarafından geçmişte yaptığınız onca güzelliklere gölge düşürecek paylaşımlar yapılmasının önüne geçemediniz. Muhterem eşinizde hukukçu olmasına rağmen TROLCE paylaşımlar yapıp Muhterem büyüğümüz Oğuzhan Asiltürk hakkında inanılmaz hakaretlerde bulunması engellemeniz gerekirdi. Çoluğuyla, çocuğuyla, torunuyla, gelinleriyle, kızlarıyla bu davaya hizmet eden değerli büyüğümüz Oğuzhan Asiltürk hakkında yapılan paylaşımlar bizleri derinden üzmüştür. Yine hukukçu olan oğlunuzun gittiği başka partilerden nazire yaparcasına yaptığı paylaşımlarda bizleri üzmüştür. Gerçi ben olsam babamın genel başkanlık yaptığı, YİK Üyesi olduğu ve sayılıp sevildiği bir camia ve parti varken ne olursa olsun başka partiye gitmezdim ama oğlunuzun tercihi diyelim artık.
Sayın Kamalak; Merhum Oğuzhan Asiltürk büyüğümüz yapılan hiç bir hakarete dava falan açmazdı. Hatta hiç karşılıkta vermezdi. Yapılan hakaretlere dava açsaydı zaten abartısız söylüyorum çok zenginleşirdi. Ancak siz belki kendisinden helallik alamamış olabilirsiniz en azından çocuklarından helallik almanız gerekmektedir hatırlatmak isterim.
Sayın Kamalak hocam; Gelin yukarıda anlatmaya çalıştığım kongre süreçlerinde olduğu gibi bu kongreye de sayın Temel Karamollaoğlu– Mahmut Arıkan– Birol Aydın ve Mustafa Kamalak’ın el ele girmesi için çaba sarf ediniz. Allah inandırsın bu kez bu çabanız boşa gitmeyecektir. Ne havaalanından adeta kaçırılan olacaktır, ne de uyuyakalmışım diye sizi 45 -50 dakika kapıda bekleten olacaktır. Ben bunu yapacağınıza yürekten inanıyorum. Siz sadece GENEL BAŞKAN iken böyle çaba gösterecek, şimdi ise bu çabayı göstermeyecek bir insan değilsiniz asla.
Sayın Kamalak hocam: Numan Kurtulmuş’un genel başkanlığına karşı çıkanlar, yanlış oldu diyenler olmuştu. Hatta Erbakan hocamızın genel başkanlığına bu yaşta genel başkan olunur mu diye itiraz edenlerde olmuştu. Ve yine Erbakan hocamızdan sonra size de yanlış oldu vb. bahanelerle itiraz edenler olmuştu. Nitekim bu süreçler hep böyle olmuştur, bundan sonra da böyle olacaktır. Tüm bu süreçleri yaşamış ve tecrübe etmiş biri olarak bu süreçte aday olmanıza anlam veremiyorum maalesef. Mevcut Genel Başkan Temel Karamollaoğlu bir süreç geçirdi. Elbette yanlışları da vardır. Ancak tıpkı sizin gibi Genel Başkanlığı kendi isteğiyle bırakma kararı almıştır. Uzunca yapılan görüşmeler, istişareler sonucu tıpkı sizin genel başkan olduğunuza karar verenler gibi Mahmut Arıkan bey üzerinde karar açıklanmıştır.
Erbakan hocamız; Numan Kurtulmuş’un tüm yaptıklarına rağmen kongrede karşısına aday çıkarmamıştı. Bu duruma sizde şahitsiniz. Peki şimdi Numan beyin sürecinden daha beter bir süreç mi yaşanıyor da siz aday olmaya karar verdiniz.
Elbette, doğrudur, yanlıştır, eksiktir, fazladır. Ancak yeni bir isim, samimi bir isim genel başkan adayı olarak açıklandığından sizin itiraz ettiğiniz süreçlerle Mahmut Arıkan beyin çokta dahili yoktur. Onun için size düşen, bu kongrede güçlü bir YİK, güçlü bir GİK ve çok güçlü bir BAŞKANLIK DİVANI oluşması için çaba göstermenizdir. Bu çabayı gösterin ki daha sonraki süreçlerde bir sıkıntı olursa, işte o zaman ortaya çıkarsınız ve bize daha inandırıcı gelirsiniz.
Sayın Kamalak hocam; Bazı konuşmalarınızda benim zamanımda oy oranımız % 2.5 idi, şimdi % 1’in altında diyormuşsunuz. İlk seçiminizde % 1.25 almıştık, BBP ile ittifakta % 2 oy almıştık, 1 Kasım’da ise 0.75’e düşmüştük. Ben Erbakan hocamızdan bizim başarıyı oy oranları ile kıyasladığına hiç şahit olmadım. Bilmiyorum çok yakınındaki biri olarak siz şahit oldunuz mu? Oy oranları üzerinden değerlendirme yapmak diğer partilerin işidir. Erbakan hocamızın tabiri ile biz diğerleri gibi olamayız değil mi?
Sayın Mustafa Kamalak hocam; Eğer bir Milli Görüşçünün istediği karar, aday veya ittifak olmuyorsa, O Milli Görüşçüye düşen vazife; Verilen kararın, adayın veya ittifakın en güzel şekilde gerçekleşmesi ve daha iyi olması için var gücüyle çalışmak düşer. Onun için size de bu verilen karar için var gücünüzle çalışmak düşüyor sayın Prof. Dr. Mustafa Kamalak hocam.
Son söz; Bir Müslüman İttifak ettiği konular var iken İhtilafa düştüğü konuları konuşmamalıdır. (İmam-ı Azam)
Sayın Prof. Dr. Mustafa Kamalak Hocama sağlık sıhhat, afiyet ve iki Cihan Saadeti diliyorum.
Yazdığım Yazı için Prof. Dr. Mustafa Kamalak beni aradı: Bakın neler söyledi?
Selam ve dua ile…
Şanlıurfa siverek sp ilçe başkanı Hüseyin solak %61 ortopedik eneglli 6 çocuk babası issiz, 2015 yılında söz verdiği halde vekaletname verdim davama girmedi. Hem beni kandırmış oldu. Hem yalan söyledi ve beni kandırdığı halde bunu sosyal medyada bide googlede kamalak hukuk sitesinde paylaştım diye hakkımda tazminat davası açtı ve mahkememiz devam ediyor kendisini aradım durumu izah ettim. Oğlu Furkan onun adına bana dava açmış. Kamalakla telefonla görüşüyorum ben karıma ve çocuklarıma laf geçiremiyorum ve bu şekilde sosyal medya üzerinden birçok aileye dava açmış. İnsanları mağdur eden kamalak nasıl olur da adil düzenden bahseden bir partinin genel başkanı olmaya nasıl aday olabilir?
Telefon numaram; 5446837494 Hüseyin Solak
Rahmetli Hasan Bitmezi aradım Birol Aydını aradım Nevzat Laleliyi ve birkaç kişiyi daha partiden aradım. Kendileri ile görüştüler fakat yine de davayı geri çekmedi. Şuanda dava mahkeme de devam ediyor 20.000 TL para cezasına çarptırıldım. 300.000 nufüslu siverekte şuanda parti yoktur kamalağın şahsıma yaptığı hatadan dolayı. Bir başkan Kendi teşkilatındaki adama sahip çıkmak yerine haksız yere dava açarsa son durum böyle olur. Kamalak bu partiye tekrar gelir ise faydadan çok zararı olur.
O kadar güzel olmuş ki başka bir şey ilave etmek gerekmez
Altına imzamı atarım ,duygularımızı kaleme almışsınız Allah razı olsun
Çok güzel bir repliği kardeşim Allah razı olsın inşaallah saadet parti mız tek adayla kongreye istişarelerde gösterilen adayla mahmut arıkan beyle gide selamlar
Çok güzel bir repliği kardeşim Allah razı olsın inşaallah saadet parti mız tek adayla kongreye istişarelerde gösterilen adayla mahmut arıkan beyle gide selamlar