Bugün Çanakkale Deniz Zaferinin Yıl Dönümü
18 Mart, Osmanlı kıyı topçusunun, İngilizlerin öncülüğündeki süper güçlerin donanmalarını perişan edip bir kısmını boğaza gömdüğü, bir kısmını geri kaçırdığı tarihin yıl dönümüdür.
Çanakkale savaşının anlamı açısından Seyit Onbaşı, Nusret mayın gemisi, İngiliz anıtı Mehmetçiğe saygı anıtı konularına kısaca değinelim
Seyit onbaşı ki, mevziine düşen bombanın enkazından kalkarak 270kg ağırlığındaki top mermisini kucaklayıp 4-5 basamak merdiveni çıkıp topu namluya sürüp besmele ile ateşleyip vurduğu zulüm gemisi ile savaşın sonucuna büyük katkı sağlamıştır. Olumsuzluklar karşısında umudumuzu kesmeyeceğiz, mücadeleden dönmeyeceğiz. Başarı için bazen kaldırmamız imkansız görünen yükün altına girmemiz gerekebilir.
Yine Nusret mayın gemisi komutanı İsmail hakkı bey ve Nazmi bey, boğaz kendinden kat ve kat donanımlı düşman gemileri tarafından dev projektör ile tarandığı için, ellerindeki mayınları “nasıl olsa yarın işe yaramayacak” diyerek düşman gemilerinin gözünden ırak, boğaza paralel şekilde karanlık liman olarak bilinen kuytu bir yere döşemiştir. Mayın döşenen yer normalde düşman gemilerinin geçmeyeceği bir yerdir, ama başka türlüde mayın döşeme imkanı yoktur. Ertesi gün manevraya başlayan İngiliz gemileri, buraya saklanmayı düşündükleri için mayınların üzerine gitmişler ve çarpıp batmışlardır. Boğazın aklen en alakasız yerine döşenen mayınlarla savaşın sonucuna katkı sağlamıştır. Amaca ulaşmak için elimizdeki imkanlar neyse sonuna kadar kullanmalıyız.
Mehmetçiğe saygı anıtı, savaşta Mehmetçiğin İngiliz ordusundaki yaralı bir Anzak subayını kucaklayıp kendi mevzisine bırakması nedeniyle İngilizler tarafından yapılmış bir anıttır. Bu anıt ve anısına dikilen olay savaşta hak tarafında olanların zulme karşı duruşlarını, mücadelelerinin amacını gösteriyor. Mehmetçik orada yaralı Anzak askerine yardım ederek, savaştaki amacını kelimelerle anlatılamayacak kadar net bir şekilde ortaya koymuştur. Mehmetçik yaralı düşman subayına zulmetmeden kendi mevzisine bırakmakla, savaşının zulme karşı olduğunu, kişilere karşı savaş amacı ve kin gütmediğini ortaya koymuştur.
Bir diğer anıt İngilizlerin yaptığı pek gündemde olamayan konuşulmayan bir anıttır ki, bu anıt kılıç sapı şeklinde olup yere saplanmış kılıcın dışarıda kalan sapını simgelemektedir. Anadolu topraklarına saplanan kılıcı simgeleyen ve gerçekten çok derin manası olan bu anıtın üzerine çok kafa yorulması gerekmektedir.