Bir Asır İrşada Adanan Bir Ömür Mahmud Hocafendi ( Mahmud Ustaosmanoğlu Kimdir?)
Mahmut Hocaefendi diye bilinen Mahmud Ustaosmanoğlu bugünkü dünyanın çok istisnai maneviyat erlerinden biriydi. İslami yaşantısından zerre taviz vermedi. Sadık ve sağlam bir duruşu vardı.
Bismillahirrahmanirrahim;
İRŞADA ADANAN ÖMÜR: MAHMUT HOCAEFENDİ
Esselamü aleyküm! Kıymetli kardeşlerim! “Alimin ölümü, alemin ölümüdür” denir ya! Hele, bu dönemde! Dünyanın kutup yıldızları bir bir ahiret alemine göçüyor.
Sapasağlam bir gönül erini, şu yalancı dünyada ara ki bulasın! Öylesine garip bir kuraklık ki!
İsmailağa Cemaati’nin Şeyhi Mahmut Ustaosmanoğlu (k. s.) bugün ebedi istirahatgahına uğurlandı.
Mahmut Hocaefendi (k. s.) bugünkü dünyanın çok istisnai maneviyat erlerinden biriydi. İslami yaşantısından zerre taviz vermedi. Sadık ve sağlam bir duruşu vardı.
Kıymetlerini bilmeliydik. Bu çeşit maneviyat erleri fani dünyamızın güvencesi seçkin insanlardır. Mahmut Hocaefendi’yi (k. s.) gördüm ve takip ettim. İrşad ehli idi. Onunla bulunanlardan hiç birinin ondan olumsuz bir söz edenini duymadım. Müstesna bir insandı.
Görünüşü güven telkin ediyordu. Lüzumsuz konuştuğunu duyan yok. Ehli Sünnet ve’l cemaat akidesinde o kadar kararlı idi ki… İslam’ı sünneti seniyye üzerine yaşardı. Çok baskıcı ve aman vermeyen dönemlerde bile İslam’dan zerre taviz vermedi. İnancına bağlı kaldı.
Erbakan Hoca’nın çok samimi ve sadık dostu idi. Allah için birbirini severlerdi. Bazı sevenlerinden, “Erbakan siyasete girmeseydi, bizim yerimizde o olurdu” diyerek mütevazilik gösterdiğini öğrendim. İslami değerleri eğip bükmeyen, olduğu gibi anlatan bir hocaydı.
BABASI “HAYIRLI EVLAT” İSTEMİŞTİ
Kardeşler! Mahmut Hocaefendi’nin hoca ve hatip olan babası Allah’tan “hayırlı bir evlat” istemişti. 1929’da Trabzon’un Of ilçesinde dünyaya geldi. Of, çok hoca yetiştiren bir ilçemiz. Babası ilk hocası oldu. Arapça’nın Emsile ve Bina derslerini babasından okudu.
Süleymaniye Dersiamlarından Dursun Efendi, Of ilçesine Arapça hocası olarak gelmişti. Bugün toplumumuzun yüzde biri o dönemde okutulan ilimlerin ismini bile bilmez. Bu da din ilimlerini öğrenmek ve öğretmek konusunda ne kadar yüzeysel kaldığımızın işaretidir.
Mahmut Hocaefendi’nin (k. s.) Dursun Hocaefendi’den medrese usulü öğrendiği bazı ilim dalları şunlar: Sarf, Nahiv, Meani, Beyan, Bedii, Fıkıh, Usul-ü Fıkıh, Hadis, Usul-ü Hadis, Usul-ü Fetva, Tefsir, Ulum-ul Kur’an, Tefsir, Akaid, Kelam , Mantık, Siyer, İslam tarihi…
Mahmut Efendi (k. s.) olabilmek kolay değil. “İlmin zekatı, onu bilmeyene öğretmektir” Hadis-i Şerifi gereği, Mahmut Efendi Hazretleri (k.s.) öğrendiği ilmin zekatını hakkıyla verdi. Hem de hiç istikametten sapmadı. Hep güler yüzlü ve istikamet üzere oldu.
MAHMUD EFENDİNİN YERİNE HASAN HOCAEFENDİ GEÇTİ
Kardeşler! Mahmut Hocaefendi’nin (k. s.) İslam’ı her zaman ve şart altında tavizsiz yaşamak gerektiği çığırı devam etmeliydi. Çünkü, bu yol Allah’ın yoluydu. Terzi makası gibi, İslam’ı dilediğimiz gibi kesip biçemezdik. Rüsuh ehli alime verilen ilim Allah’tan bir “emanet”ti.
Mahmut Hocaefendi (k. s.) bir ömür bu “emanet”i zerre taviz vermeden korudu. Kendinde bulunan emaneti, yine işin ehli olan Trabzon Çaykara ilçesinin Çaybaşı köyü doğumlu Hasan Kılıç’a verdi. Bu vasiyetini cenaze töreninde oğlu Ahmet Ustaosmanoğlu açıkladı.
Hocaefendi’nin (k. s.) bu vasiyetine çok sevindim. Çünkü, bu saf, temiz, berrak yol hiç değişmeden aynen devam edecekti. Mahmut Ustaosmanoğlu (k. s.) Hocaefendi’ye (k. s.) Allah Efendimize (s. a. v.) komşu eylesin! Allah’ emanet olunuz, benim can kardeşlerim!
Şakir Tarım
Gazeteci Yazar