Beynimize zarar veren 10 besin! Bunları kesinlikle yemeyin

Hayatlarımız sürekli olarak lezzetli, baştan çıkarıcı ama…sağlıksız yemeklerin resimleri ve reklamlarıyla dolu. Bununla birlikte, maliyeti aşırı kilolu bir nüfus ve besin eksiklikleri olsa bile, dünyanın günlük ihtiyaçları karşılama konusunda daha büyük bir anlayışı var gibi görünüyor. Birçoğumuz uzun saatler çalışıyoruz ve ev yapımı yiyecek hazırlamak için vaktimiz yok, bu nedenle hızlı, kolay ve hazır bir şeyler arıyoruz, örneğin pizzalar, kebaplar, hamburgerler veya TV karşısında rahatlamamıza yardımcı olan diğer kalori bombaları.

Uygun bir diyet seçmek, günlük menü toksik ve kimyasal maddelerle dolu, besin açısından fakir olduğunda, Everest’ten daha yüksek bir “dağ” gibi görünebilir. Bununla birlikte, bu diyet bile ölçülü ve çok muhafazakar yapılmalıdır çünkü sağlığımıza gerçekten zarar verebilir, ciddi, hatta ölümcül hastalıklara neden olabilir. Öyleyse, sağlığımızı korumak için hangi yiyeceklerden kaçınmamız veya ölçülü tüketmemiz gerektiğine bakalım.

BEYNİMİZ İÇİN ZARARLI OLAN 10 GIDA

TON BALIĞI

Bir araştırmaya göre, sarı yüzgeçli orkinosundaki cıva seviyeleri 1998’den 2008’e kadar yılda yaklaşık %4 arttı. Cıvaya sürekli maruz kalmak, bazen geri dönüşü olmayan ciddi beyin ve sinir hasarına neden olabilir. Okyanuslar, deniz yaşamının kaçınılmaz olarak emdiği tehlikeli bir çevresel kirletici kokteyli ile kirlenmiştir. Deniz ürünlerini tükettiğimizde, çoğunun vücudumuzun özümseyemediği birçok toksik ağır metal içerdiğini bilmeliyiz.

Klinik araştırmalara göre, haftada yarım kutu ton balığı tüketen 48 kiloluk bir genç, cıvaya maruz kalmaktan kalıcı beyin hasarına maruz kalabilir. Ton balığı olmadan yaşayamıyorsanız, hafif ton balığı seçin veya daha da iyisi karides, deniz tarağı, sardalya veya düşük cıva içeren yiyecekler olan vahşi Alaska somonunu seçin.

HİDROJENİK YAĞLAR

Bir üründe “hidrojene yağlar” yazıyorsa, onu süpermarket rafına geri koysanız iyi olur. Hidrojenize yağlar insan vücuduna zararlıdır ve hidrojenasyon işleminde sıklıkla kullanılan nikel nedeniyle atardamarların iç duvarlarında iz kalmasına neden olduğu için tüketilmemelidir. Kısmen hidrojene yağlar, yağı daha hızlı ısıtan bir tür katalizör, işlemde kullanılan nikel ve alüminyum içerir. Bunun gibi ağır metaller, Alzheimer ve diğer zihinsel problemlerle bağlantılıdır.

Hidrojene yağ, plastikten yalnızca bir molekül uzaktadır, bu nedenle bu zehirli, insan yapımı karışımı tüketmenin olumsuz etkilerini bir düşünün.

ŞEKER

Bu bir gerçek ve hatta dünya çapında biliniyor! Meyve ve nişastadaki şeker yemek için iyidir, ancak çıkarılıp işlenmiş gıdalara eklendiğinde sorun haline gelir. Rafine şekerin besin değeri yoktur, sadece vücudu boş kalorilerle doldurur. Araştırmalara göre şeker, anksiyete, depresyon ve bağımlılıktaki artışla bağlantılıyken, azalan bilişsel yetenek ve zayıf hafıza ile bağlantılıdır.

Fruktoz

Meyvede bulunan doğal fruktoz zararlı değildir, ancak konservelere veya diğer yiyeceklere eklendiğinde sorun yaratır. Çok miktarda işlenmiş fruktoz tüketmek insülin direncine, obeziteye, diyabete, yağlı karaciğere, yüksek tansiyona vb. yol açabilir. Ayrıca, glikoz ve fruktozun beyin üzerindeki etkisini inceleyen 2011 tarihli bir araştırmaya göre, fruktoz nöral aktivitenin 20 dakikaya kadar donmasına neden olabilir.

DOYMUŞ YAĞLAR

Birçoğumuz, doymuş yağ oranı yüksek bir diyetin arterleri tıkayabileceğini ve kalp hastalığına ve felce neden olabileceğini biliyoruz, ancak bunun aynı zamanda bilişsel işlevi de etkileyebileceğini biliyor muydunuz? Bir araştırmaya göre, çok miktarda doymuş yağ tüketmek, bilişsel işlevlerin bozulmasına yol açabilir ve sağlıksız yiyeceklere bağımlılığı ve bağımlılığı artırabilir.

Montreal Üniversitesi Beslenme Bölümü’nde profesör olan Stephanie Fulton’a göre, “Araştırmalara göre, kilo alımı ve obezite ne olursa olsun, yüksek yağlı gıdalara maruz kalmak, beyin devresinin işleyişinde bozukluklara neden olan hasara neden olabilir. ruh hali, uyuşturucu bağımlılığı ve aşırı yeme neden olur.”

İŞLENMİŞ GIDALAR

İşlenmiş gıdalar genellikle, bazıları zihinsel ve davranışsal bozukluklarla bağlantılı olan birçok kimyasal içerir. Journal of Clinical Investigation’da 2012’de yayınlanan bir araştırmaya göre, işlenmiş yağ oranı yüksek yiyecekler yemek, beynin açlık ve susuzluk seviyelerini düzenleyen kısmı olan hipotalamusa bile zarar verebilir.

FAST FOOD  YEMEKLERİ

Sözde “fast food” un zararlı etkileri üzerine giderek daha fazla çalışma yayınlandı ve artık vücutta ciddi hasarlara neden olduğu belgeleniyor. Bu “yiyecekler” bozulmuş, tüm besin maddelerini kaybetmiş ve eski doğal halleriyle hiçbir benzerlikleri kalmamıştır. Özünde vitamin, demir gibi mineraller içermedikleri için yemeğe hiç benzemeyen mutfak müstahzarlarıdır ve demir eksikliğinin özellikle sınav dönemlerinde öğrencilerin bilişsel becerilerini olumsuz etkilediğini hepimiz biliyoruz.

MİKRODALGA PATLAYAN MISIR

Yapılma şekli nedeniyle daha da ciddi hasara neden olan işlenmiş bir atıştırmalık. Bu tür patlamış mısır, zehirli kimyasallar ve diğer katkı maddeleri içerir, ancak mikrodalga fırında kalan hemen hemen tüm besin maddelerini yok eder, beyaz kan hücresi seviyelerini yükseltir ve kanserojenler oluşturur. Aynı zamanda mikrodalga fırının radyoaktif emisyonları çok sayıda ve ciddi ruhsal bozukluklara yol açabilmektedir.

ÇEREZLER VE CİPSLER

Neredeyse sıfır besin değeri ve çok fazla gereksiz kalori içeren başka bir işlenmiş gıda türü! Canınız atıştırmak istiyorsa, bağımlılık yapan tüm bu yiyeceklerin içerdiği kimyasallardan ve ekstra şekerden kaçınmak için taze meyve veya sebzeleri tercih edin.

MISIR ŞURUBU

Journal of the American Medical Association’da yayınlanan bir araştırmaya göre, yüksek fruktozlu mısır şurubu içeren içecekler veya yiyecekler tüketmek, beynin toklukla ilişkili kısmını bozarak aşırı yemeye yol açar. Ayrıca bu maddeyi (meyvede olmayan) tüketmenin de en az uyuşturucu kadar bağımlılık yaptığı gösterilmiş, yani ticari kuruluşlar bunu biliyor ve kendi çıkarları için kullanıyor.

Sağlığımız hem fiziksel hem de ruhsal olarak çok önemli! Bu nedenle, bu yiyeceklerden kaçınmak veya tüketimini sınırlamak daha iyidir! Ayrıca, her ihtimale karşı, egzersiz yapmaya başlayın, her zaman iyidir!

Kaynak: Haber Merkezi