enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Artık Hiç Bir Şey Eskisi Gibi Olmayacaktır

Muhalefet tarafı için artık son verilen altı liderin fotoğrafından sonra strateji ve taktik değiştirmek ve level yani sınıf atlamak zorunluluğu oluşmuştur.

Artık Hiç Bir Şey Eskisi Gibi Olmayacaktır
16 Şubat 2022 22:49 | Son Güncellenme: 16 Şubat 2022 23:42
A+
A-

Artık Liderler zirvesinden sonra hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır. Bu fotoğraf beklenenden çok daha etki yapmıştır. Millet ittifakına güven ve ümit vermiş Cumhur ittifakına da korku ve endişe verdiği aşikardır.

Artık bundan sonra bir seçmen siz iktidarı daha iyi eleştiriyorsunuz ve daha çok yerden yere vuruyorsunuz diye veya da sadece Parlamenter Sisteme döneceksiniz diye oy vermeyi düşünmez düşünemez. Çünkü siyasi kılıçlar kınından çıkmış ve çekilmiştir ve hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.!

Muhalefet partileri: Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Saadet Partisi, Deva Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Partisi temsilcileri artık buna göre hareket edip bu fotoğrafın devamını sağlamak ve sağlamasını yapıp içini doldurmak durumundadırlar.

Artık Muhalefet temsilcileri; 81 il başkanı ve 970 ilçe başkanları ile aynı fotoğrafı verip bu sinerjiyi tabana ve yerele de yaymak zorundadırlar.

Artık Muhalefet temsilcileri; Millete umut ve ümit vermek zorundadırlar.

Artık Muhalefet temsilcileri; 84 Milyonu kucaklamak zorundadırlar.

Artık Muhalefet temsilcileri; Trollerle ve Yandaşlarla tartışmayı bırakıp çözüm sunmak zorundadırlar.

Artık Muhalefet temsilcileri; Sadece Milletin dertleriyle, sorunlarıyla ilgilenmek zorundadırlar.

Artık Muhalefet temsilcileri; Ak Partinin seçmenlerine de güven vermek zorundadırlar.

Artık Muhalefet temsilcileri; Şimdiden ödevlerine çok iyi çalışıp İktidar olduktan sonra bahane değil çözüm üretmek zorundadırlar.

Artık Muhalefet milletvekilleri, parti sözcüleri, genel başkan yardımcıları ve muhalefetin temsilcilerinin bugüne kadar olduğu gibi sürekli iktidarı eleştirmesine hiç gerek kalmadı. Bu konulara kafa yormalarına, nefes tüketmelerine ve zaman kaybetmelerine de hiç lüzum yoktur.

Hatta yandaş kanallara çıkıp ta söyleyecek sözü olmayan yandaşlara koz verip rol biçmeye ve onlara paye vermeye de hiç gerek yoktur artık. Bırakın yandaşlar kendi kendilerine konuşsunlar. Tarafsız bölgede gaz çıkara çıkara tartışsınlar bakalım neyi tartışıp neyi konuşabilecekler görelim.

Muhalefet temsilcisi olmasa da Prof. Dr. Ersan Şen vb.leri olmasa Cem Küçük nasıl gündeme gelecek ki?

Ha bu arada Prof. Dr. Ersan Şen’de bu şekilde tartışa tartışa ağırlığını kaybediyor. Her akşam ekranda görmekten gına geldiklerimizin başlarında geliyor. Ya bir konuyu da bilmeyiverin ne olur!

Şaban Sevinç ve Bedri Baykam çıkmasa Zafer Şahin ve Turgay Güler’i kim seyredip kim katlanır ki?

Hacı Yakışıklı, Ali İhsan Karahasanoğlu, Melik Yiğitel, Abdurrahman Uzun, Hasan Basri Yalçın vb.lerinin karşısına çıkmak ve tartışmak ve bunları seyrettirmek millet ittifakına gönül verenlere zuldür artık..!

Hacı Yakışıklı’nın, Turgay Güler’in, Zafer Şahin’in, Melik Yiğitel’in, Yaşar Hacısalihoğlu’nun, Nedim Şener vb. karşısına muhalefetin üst düzey kadroları değil de muhalif gazeteciler çıksın veya hiç çıkmasın ki gündemden düşüp gitsinler. Zaten muhalefet tarafından kimseler seyretmez ki bunları.. Eğer illa da birileri bunların karşısına çıkacaksa partinin mahalle veya gençlik kollarından birer temsilci gönderin onlarla konuşup tartışsınlar bari..


Ayrıca ekrandaki tartışmaların bir çoğunun danışıklı dövüş yani Horoz dövüşü olduğuna inanıyorum. Normalde kavga eden iki kişi bir daha aynı ortamda bulunmaz veya çıkmaz değil mi? Ancak bu akşam kavga edenler ertesi akşam başka bir kanalda yine karşı karşıya geliyorlar.

Herhalde programdan önce veya reklam arasında birbirlerine yapacakları asistleri konuşup taktik verip alıyorlar ki tekrar davet alabilsinler.

Tabi buradaki tartışmanın veya kavganın iki nedeni var;

1- Reyting almaları için bir mücadele var

2-Gündemede kalabilmek ve tekrar çağılabilmek mücadelesi var.

Dikkat edin. Ekranlara çıkarılan isimlerin ortak özelliklerine bir bakınız. İktidar veya muhalefet yanlısı fark etmez. İktidarı veya muhalefeti savunması yetmiyor. Ya ne yapması gerekiyor? Karşı tarafa hakaretler etmesi, tehditler savurması, alay etmesi arada sırada da olsa küfür etmesi gerekiyor. Yoksa kolay kolay ekranlara çıkarılmıyorlar.

Bazı isimler var. İki taraf içinde doğruysa doğru yanlışsa yanlış diyorlar. Gazeteci gibi konuşuyorlar. Ne yalakalık yapıyorlar ne de düşmanlık yapıyorlar. Ama asla sevilmiyorlar ve tutulmuyorlar dikkat ederseniz…

Bundan sonra Muhalefet yetkililerinin ya Ak Parti veya Mhp yetkililerini muhatap alıp karşılarına çıkmaları ve tartışmaları daha doğru olacaktır. Veya da tıpkı 6 lider gibi çıkıp projelerini anlatacaklar. Yoksa Güldür Güldür skeçlerine çok konu olursunuz benden söylemesi ;))

Örneğin; Demokrat Partili Cemal Enginyurt; Eskiden bir albenisi bir cazibesi vardı. İnsan ne diyecek ne konuşacak diye merak ederdi. Ama artık her akşam ya Hacı Yakışıklı ile, Ya Murat Özer ile, Ya Metin Özkan ile, ya şu yandaşla ya bu yandaşla ağız dalaşında, kendi milletvekili ama karşısındakiler işlerine gelmeyince gazeteci, işlerine gelince Ak Partili olan ve sadece trolce tartışmayı görev sayanlar. Aslında bir şey söylemeye değil bir şey söyletip tuzağa düşürmeye çalışıyorlar.

İnanın artık Cemal Enginyurt ne diyecek, ne demiş zerre merak etmiyorum ve kimsede etmiyordur. Çünkü ağırlığı veya gizemi kaybolup gitti. Bu kadar ekranlara çıkınca Ordu halkına vakit kalmıyor doğal olarak.

Değerli Muhalefet temsilcileri; Ne olur bırakın şu yandaşları kendileri çalsınlar kendileri oynasınlar. Ne olur onlara bir paye vermeyin artık.

 

“Hayatta umutsuz durumlar yoktur, sadece umutsuzluk besleyen insanlar vardır.” Booth

Ne olur umutsuzluk beslemeyiniz…

Siz çıkın bize;
Umut olun..
Güven verin..
Acımızı paylaşın..
Sevincimize ortak olun..
Kaygılarımızı giderin..
Hayallerimizi canlandırın..
Ümitlerimizi Yeşertin yeter.!

Selam ve dua ile…

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.