enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Ailede Adalet Nasıl Olmalıdır

İslam inancına göre aile, ilk insandan beri var ve kıyamete kadar da devam edecek olan bir ibadettir aynı zamanda. Hatta bizim inancımıza göre Cennette de devam edecek olan nikah ve iman daimî olan bir ibadettir. Tabii ki aile olmanın ilk şartı nikahlı birlikteliktir.

Ailede Adalet Nasıl Olmalıdır

Ailede Adalet Nasıl Olmalıdır

Meşru bir şekilde evlenerek erkekle kadının kurduğu yuvaya aile denir. İlk insan Adem (as)’dan beri aile kurumu vardır ve devam etmektedir. Ama aile kurumu eskiden sadece anne baba ve çocuklardan müteşekkil bir yapı değildi. Dede, nine, torun, amca, dayı gibi diğer hısımları da içine alan geniş bir yapıydı.

İslam inancına göre aile, ilk insandan beri var ve kıyamete kadar da devam edecek olan bir ibadettir aynı zamanda. Hatta bizim inancımıza göre Cennette de devam edecek olan nikah ve iman daimî olan bir ibadettir. Tabii ki aile olmanın ilk şartı nikahlı birlikteliktir.

YUVAYI ADALET KURAR

Dinimize göre aileyi birbirine bağlayan en kuvvetli bağ iman bağıdır. Kan bağı imandan sonra gelir. Bu yüzdendir ki imanı eksik olan fertler, aile bütünlüğünü muhafaza edemezler.

Dünyada sahip olduğumuz her şey gibi aile ve çocuklarımız da bizim için birer imtihan vesilesidir. Bu imtihanın kazanılabilmesi için her bir aile ferdinin görev ve sorumluluklarını iyi bilmesi, sevgi ve saygıda hiç kimseyi Allah cc ve Resul’ünün önüne geçirmemesi gerekmektedir. Bu konuda Rabbimiz Teala cc şöyle buyuruyor:

“De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız, kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah’tan, Resul’ünden, ve Allah cc yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah cc emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah cc fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez” (Tevbe 24).

Adalet; aşırıya kaçmama, dengeli olma, her şeyin ve herkesin hakkını gözetme, zulümden uzak durma manalarına gelir. Dinimiz İslam adalete üst düzeyde önem verir. Dinimiz adaleti aynı zamanda Allah’a yaklaşma yolu olarak da görür. Bunun içindir ki her cuma hutbesinde hatiplerimiz şu ayet-i kerimeyi okurlar:

“Şüphesiz Allah cc adaleti, iyilik yapmayı ve akrabaya bakmayı emreder. Çirkin işleri, kötülüğü ve azgınlığı yasaklar. Düşünürsünüz diye Allah size öğüt veriyor”(Nahl 90).

Adalet, Allah’ın cc emrettiği ve razı olduğu şekilde kulluk etmektir. Bir kul, her hal ve zamanda Allah’ın cc hükümlerine ne kadar bağlı yaşarsa o kadar adaletli davranmış olur. Allah cc her şeyi bir ölçü ve nizam üzere yaratmıştır. Koyduğu her kural da muhakkak biz insanların iyiliğinedir. Kurallara aykırı davranmak, nizamı bozacağından, aynı zamanda da insan zulüm işlemiş olur.

Adaletin zıddı zulümdür. Zulmün en büyüğü ise şirktir. Adaletin zirvesi ise tevhit inancına sahip olmaktır.

Adalet her şeye, her varlığa hak ettiğini vermek, layıkı ile davranmaktır. Matematiksel eşitlik adalet değil, hatta bazen zulümdür bile. Herkesin görevi ve ihtiyaçları farklı olduğundan, herkese aynı muamelede bulunmak zulüm olur. Altı kişilik bir ailenin hepsine aynı numara ayakkabı almak, aynı numara kıyafet almak adalet değil zulümdür. Zira her ferdin ihtiyacı ve zevki aynı değildir.

Her bir fert aynı zamanda millet ve devlet işlerinde, toplum ve aile işlerinde, dost ve akraba işlerinde de görev ve sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmelidir. Yoksa kendi üzerine düşen görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen zalimlik etmiş olur. Günümüzün de en büyük sorunlarından biri budur.

Adalet, görev ve sorumluluk lafını dilinden düşürmediği halde görevlerini yerine getirmeyen biri ancak zalimlik yapmış olur. Rabbimiz Teala cc şöyle buyuruyor:

“Muhakkak, Allah cc size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder”(Nisa 58).

Ailede adalet sadece aile reisi olan babayı bağlamaz. Ailedeki diğer fertlerin de her konuda adil olmaları ailenin niteliklerindendir. Çocukların da ebeveynlerine karşı görevlerini yerine getirmeleri, onlara saygı sevgi göstermede cimrilik yapmamaları, onlar muhtaç olduklarında ihtiyaçlarını gidermeleri gerekmektedir. Zira bir ayette Allah cc şöyle buyuruyor:

“Rabbin yalnız kendisine kulluk etmenizi, ana babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine ‘öf’ bile deme; onları azarlama; ikisine de güzel söz söyle”(İsra 23).

Her aile bireyi İslam ahlakı ile ahlaklanmayı kendine gaye edinmekle beraber, iş ve meslek hayatında da iyi bir şekilde yetiştirmeli, kendisini İslami bilgilerle donatmalı, geleceğe hazırlamalıdır. Gerekli ilmi tahsil etmeli, kendine mutlaka bir meslek edinmelidir. Ailede herkes adil olmalı, “Allah cc adildir, adaletli olanları sever”(Maide 42) ayetinin muhatabı olmalıdır.

Adaletin egemen olduğu bir ailede huzur, güven, mutluluk vardır. Adaletin uygulanmadığı ailelerde ise huzursuzluk vardır. Ancak ailede adaleti engelleyen, ailedeki diyalog ve iletişimi engelleyen bazı unsurlar vardır. Biz buna iletişim engelleri diyoruz.

Aile bireyleri arasındaki başlıca iletişim engellerini şöylece sıralayabiliriz:

-Nutuk çekmek, akıl vermek
-Emir vermek, yönlendirmek.
-Eleştirmek, yargılamak, suçlamak.
-Aşağılayıcı şekilde uyarmak.
-Muhatabını ahlaksız görüp, ahlak dersi vermeye kalkmak.
-Her halini övmek, her fikrini tasdik etmek.
-Yorumlamak, analiz etmek.
-Lakap takmak, alay etmek.
-Oyalamak, sözünden dönmek.
-Denemek, sorgulamak.
-Küçük düşürücü şakalar yapmak.

Ailede her fert üzerine düşeni yapmazsa, herkesin hakkını vermezse, onlara karşı görev ve sorumluluklarını yerine getirmezse o ailede adalet olmaz, zulüm olur. Dolayısıyla ailede adaletin tesis edilebilmesi için her ferdin üzerine düşeni yapması gerekir.

Ailede huzurun tesisi için adalete, toplumda huzurun tesisi için de huzurlu aileye ihtiyaç vardır.

Bekir AYDIN
Aile Danışmanı & Yaşam Koçu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.