Türkiye’nin Gerçekten de Saadete İhtiyacı Varmış! (İyi ki varsın Saadet Partisi)
Saadet Partisi ve Gelecek Partisi TBMM’de grup kurunca, TBMM’nin açılmasıyla birlikte Saadet grubu adeta bir boksör gibi, sağdan, soldan, alttan, üstten kroşelerle iktidarı nefessiz bırakarak, nasıl iktidara muhalefet edileceğini göstermeye başladı. Özellikle Filistinde yaşananlara karşı tüm Türkiye’de gösterrdiği muhteşem duruş ve Gazze ziyareti Türkiye’deki suskun muhafazakarların(!) onurunu kurtarmış oldu.
SAADET PARTİSİ HER ZAMAN EZBER BOZAR
Yıllar önce Güneydoğu’da büyük olaylar vardı. Yöre halkı Ak Parti ve HDP arasında sıkışıp kalmıştı. Başbakan Tayyip Erdoğan sürekli, Mhp Lideri Devlet Bahçeli ve Chp lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na ; Siz “Sivas’tan öteye geçemezsiniz” diyordu.
“Sivas’tan öteye geçemezsiniz” sözü boşu boşuna söylenmiyordu. Gerçekten de Siyasiler Sivas’tan öteye geçemiyorlardı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak idi. Sayın Kamalak ve Partisi TBMM’de falan değildi. Her zaman ezber bozan Saadet Partisi yine ezberleri bozmuştu. Çünkü Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, bakanlıktan ve ilgili makamlara müracaat ederek Güneydoğu illerini ziyaret etmek için izin istiyordu. Yanlış yazmadım haaa, aynen böyle oldu. İlgili makamlar “CAN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYAMAYIZ” diye izin veremediler. Yine yanlış falan yazmadım haa; Türkiye Cumhuriyetinin bir şehrine gitmek için bir parti lideri izin istiyor, Bakanlıkta “ CAN GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYAMAYIZ” diye izin vermiyordu. 100 yıl önceden bahsetmiyorum, Ak Parti iktidar döneminden bahsetmiyorum.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak; Allah kendisinden razı olsun geri adım atmadı ve biz “CAN GÜVENLİĞİ FALAN İSTEMİYORUZ. ORALAR BİZİM ŞEHİRLER VE BİZİM İNSANLARIMIZ, KENDİ İMKANLARIMIZLA GİDERİZ” dedi. Nitekim de gitti.
Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ın en çok sevdiğim ve asla unutamayacağım 3 hareketinden biri bu geziydi işte.
Diğerleri de Türkiye ile Suriye‘nin arası bozulunca Suriye’ye giderek, çıkacak savaşı durdurmak için Esad ile görüşmesidir. Bu ziyarette şu anki genel başkanımız Temel Karamollaoğlu’da vardı. Şimdi geldiğimiz duruma bakınca bu ziyaret tarihi bir ziyaretti ama emparyalist güçler ve onların işbirlikçileri bu ziyareti başka yönlere çekerek adeta dalga geçip farklı algılar yaptılar.
3.ncüsü ise; 15 Temmuz gecesi bomba ve uçakların altındaki TBMM’ye yürüyerek gitmesidir. Bu üç MUHTEŞEM davranışından dolayı sayın Mustafa Kamalak’a çok büyük hayranlığım vardır ve öyle de kalacaktır. Ben bu üç olayında tarih sayfalarına ALTIN HARFLERLE GEÇECEĞİNE YÜREKTEN İNANIYORUM.
Şimdi size biraz olsun düşünün diye bir dip not bırakıyorum: Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak’ın Güneydoğu, Şırnak ve Siirt gezisini o günlerde Pkk’lılarla sarmaş dolaş oldu diye bazı cüppeli, cüppesiz, ünlü ünsüz hoca eleştirmişti. Hatta sayın Kamalak’ı en çok eleştiren ve kısa süre önce mağdur olan ünlü bir hocaya avukatım ben olayım demesine rağmen.!
Eee şimdi bunun neyini düşünelim ki der gibisiniz. Ama az sabredin bakalım.
15-20 gün önce Saadet Partisi Gazze için bir miting yapmıştı. Peki o miting öncesi Saadetin oyununa gelmeyin, o mitinge gitmeyin diyen ünlü hoca da aynı kişi olması tesadüf mü sizce?
Geçen gün zannedersem akittv’de konuşurken rast geldim. Orada Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu’nun; “İktidar Miting Yapmaz, İcraat Yapar” sözünü sordular aynı ünlü hocaya; Ne dedi biliyor musunuz? İnanın çevremizdeki Ak Partililer dahi bu söze HAKLI derlerken, bu hoca bu sözü eleştiriyordu. Evet ya burada Temel bey doğru söylüyor diyemiyor adamcağız. Hemde Maide suresi 8.ayete rağmen:
“Ey İnananlar! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şahidler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi adaletsizliğe sürüklemesin; adil olun; bu, Allah’a karşı gelmekten sakınmaya daha yakındır. Allah’tan sakının, doğrusu Allah işlediklerinizden Haberdar’dır.”
Artık korkusundan mı, yoksa iktidara yaranma duygusundan mı veya akıl tutulmasından mı onu bilemeyiz biz. Boş verin sadece Allah’a havale edelim yeter.
YIL 2013 TAYYİP ERDOĞAN: GAZZE’YE GİDECEĞİM!
Yıl 2013 Nisan ayı; Başbakan Tayyip Erdoğan Gazze’ye gideceğini açıkladı. Ardından abd buna tepki gösterdi. Başbakan Tayyip Erdoğan abd’nin bu tepkisine geri adım atmayacağını belirterek cevap verince Abd dışişleri bakanı (John Kerry) aniden Türkiye’ye geldi ve mikrofonlara, Tayyip Erdoğan’ın Gazze ziyareti istemediklerini açıkça söyledi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, bu sözlere büyük tepki göstererek, “bizim nereye gideceğimize abd mi karar verecek, biz kimseden izin almayız” diyerek cevap verdi.
İşte bu cevabın üstünden TAM 10 YIL 10 AY GEÇTİ. Ama sayın Tayyip Erdoğan henüz Gazze’ye gitmedi nedense.!
SAADET PARTİSİ GAZZEYE GİDİYOR
Tıpkı geçmişte olduğu gibi, Saadet Partisi bu kez Şırnak’a değil ama bizim için Şırnak’tan farksız olan bir şehrimize, yani GAZZE’ye gidiyor. ‘10 YIL 10 AYDIR’ bir türlü gidemediğimiz şehrimize gidiyor. Allah hepsinden razı olsun. Erbakan hocamızın tabiri ile; “Tebrik ediyor bağrıma basıyorum.”
Mutlaka bazı ’Ünlü’ kınayıcılar çıkar sohbetlerinde bu MUHTEŞEM GAZZE ZİYARETİNİ’de eleştirir. Ey Saadetliler; Hiç çekinmeyin, zaten eleştirmez ise, acaba niye eleştirmedi diye gece gündüz kara kara iyice düşünün bence.!
* Saadet Partisinin Suriye gezisini eleştirenler, alay edenler, iftira edenler; hadi göreyim sizi, “GAZZE GEZİSİNİ DE ELEŞTİRİN” bakalım.
* Hadi deyin ki! “Eyyy Saadet Partisi Siz CHP ile omuz omuzasınız” deyin bakalım.
* Hadi deyin ki! “Eyyy Saadet Partisi Siz DIŞ GÜÇLERLE ile işbirliği yapıyorsunuz” deyin bakalım.
* Hadi deyin ki! “Eyyy Saadet Partisi Siz HDP ile yan yana geliyorsunuz” deyin bakalım.
* Hadi deyin ki! “Eyyy Saadet Partisi Siz Teröristlerle iş tutuyorsunuz” deyin bakalım.
* Hadi deyin ki! “Eyyy Saadet Partisi siz çok yanlış yapıyorsunuz” deyin bakalım.
* Hadi deyin ki! “Eyyy Saadet Partisine verilen oylar boşa gitmiş” deyin bakalım.
Hadi zerre kadar cesaretiniz varsa, yüreğiniz yetiyorsa, Saadet Partisinin, Gazze mitingine, TBMM’deki konuşmalarına ve bu Gazze ziyareti hakkında bir şeyler deyinde boyunuzun ölçüsünü görelim bizde.!!!
Kimse kusura bakmasın! Ak Parti’de, Chp’de, İYi Parti’de ve hatta Deva Partisi ve YRP’de, Filistin konusunda hiç iyi bir sınav veremediler. Bunların içinde sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu ayrı tutuyorum. Mhp Lideri sayın Bahçeli ise söylenmesi gerekenleri en azından en güzel şekilde söylemiştir.
YENİDEN REFAH NİÇİN SUSKUN?
Bu konuda bir serzenişte sayın Fatih Erbakan’a; Ak Partiyle ittifak yapıp meclise girdiniz. 4 vekiliniz var. Hani ne yapıyorsunuz, niçin suskunsunuz? Niçin meclisin altını üstüne getirmiyorsunuz? Hani Ak Parti sizin dediklerinizi yapacağı için ittifaka evet demiştiniz? Bir iki cılız açıklamanız dışında sesinizi hiç duyamadık. Hani Milli Görüşü siz temsil ediyordunuz? Niçin bir miting bile yapamadınız? Niçin Gazzeye bizde gideceğiz diyemediniz? Niçin bir kez olsun TBMM kürsüsüne çıkıp ta GERÇEKLERİ HAYKIRAMADINIZ?
Şimdi diyeceksiniz ki; 4 vekille ne yapabilir ki? Baba Erbakan, 1969’da meclise tek başına ve bağımsız girmişti, işte o Erbakan meclisin altını üstüne getirmişti hatırlarsanız tabi.. Ve bu nedenle 4 yıl sonra da iktidar olup KIBRIS FATİHİ unvanı almıştı değil mi?
Aşı konusunda doğru veya yanlış, çıkıp show yapmıştınız. Peki bu konuda niçin SUSKUNSUNUZ FATİH BEY!
Hani Erbakan Vakfınız, hani Selamet derneğiniz, hani teşkilatlarınız nerelerde? Sizin diğer ortaklarınız olan Dsp ve BBP’den ne farkınız var anlatında bilelim. Hüdapar kadar olamadınız yahu Hüdapar.!
Ey YRP’liler! Hadi çıkıp ta Saadet Partisi ve AGD, Milli Görüşü temsil etmiyorlar ve yanlış yapıyorlar. Erbakan’ın kemiklerini sızlatıyor desenize..
İYİ Kİ VARSIN SAADET PARTİSİ İYİ Kİ
Milli Görüş camiası ve Saadet Partisi ise, Filistin’de, Kudüs’te ve Gazze’de işlenen zulümlere ve işkencelere karşı ilk günden itibaren duruşu ve eylemleri, TBMM’deki milletvekillerinin cansiperane ve samimi tutumları, önergeleri ve konuşmaları, AGD, Cansuyu, Tv5, Milli Gazete vb. Milko kuruluşlarının yek ve tek vücut olarak; yapılması gerekenleri yaparak, konuşması gerekenleri konuşarak, tavsiye edilmesi gerekenleri tavsiye ederek, “Türkiye’nin ONURUNU KURTARMIŞLARDIR” bu konuda kimse kusura bakmasın. Başta Milli Görüş Lideri Temel Karamollaoğlu olmak üzere, tüm milletvekillerini ve tüm teşkilatları, Gelecek Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu ve milletvekillerini Filistin konusunda gösterdikleri duruş ve mücadeleleri nedeniyle tebrik ediyor ve takdir ediyorum. Allah (c.c) hepsinden razı olsun.
Ey mü’minler! İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü yasaklayan seçkin bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir. (Âl-i İmrân 104.Ayet)
Vesselam