Kalp Karargahının Komutanı Mehmet Akif Ersoy (Duygusal İstiklal Marşı)
Kastamonu hitabesi sırasında İstiklal Marşımızın yazarı Mehmed Akif Bey, kırk yedi yaşında bulunuyordu. Vatanımızın, milletimizin, devletimizin sembolü ay yıldızlı bayrağımızın dalgalandığı her alanda okuduğumuz İstiklal Marşımız; bağımsızlığımızın tasdikli belgesidir.
İşte o sabah, yanında taşıdığı kitabın ne olduğunu soran Akif, şu cevabı verir: “Tefsir-i Celâleyn’dir. Bunu daima yanımda taşır, Kur’an-ı Kerim gibi okurum. Şimdiye kadar on sekiz defa hatmettim. Şimdi on dokuzuncu hatme devam ediyorum.”
Eşref Edip’in anlattığına göre, Kastamonu dönüşünde Mustafa Kemal Paşa, ikisini de yanına davet etmiş, onlara manevi cephenin kuvvetlenmesinde Sırat-ı Müstakim kadar büyük rol oynayan başka bir basın organı olmadığını söylemiş ve ikisine de minnettarlıklarını ifade etmiştir.
Mehmet Akif Ersoy; Daha Arabistan’dan dönmeden Mehmetçiğin Çanakkale’de kazandığı büyük zaferi duyan Akif, ay ışığında ve gözyaşları içinde muhteşem Çanakkale Destanı’nı yazmıştır. Onun Mehmetçik için yazdığı bu manzumeyi okuyan “Batarya ile Ateş”in ve İstanbul’un işgali üzerine kaleme aldığı “Kara Bir Gün” adlı makalenin sahibi ünlü edip Süleyman Nazif; “Allah’ın şehitleri olduğu gibi şahitleri de vardır.” demek zorunda kalmıştır.
Çanakkale’de yaşananları bir bilgiye, bir belgeye sığdırmak şu ana kadar mümkün olmamıştır belki, ama Akif’in “Çanakkale Şehitleri’ne” atfen yazdığı o abidevi şiir bütün aksamıyla savaş sahnesini gözler önüne serip o anları bugün bile yaşamamıza yetiyor adeta.
Çanakkale şehitlerine atfen yazılan bu şiir yüzyılların duvarına asılmalı ve bütün ulusların hafızasına sunulmalıdır.
Eğer Kastamonu bugün yiğitlik ve kahramanlığıyla gönüllerde taht kurmuş
haklı bir taltife layık olmuşsa, bunda Mehmet Akif’in hazırlamış olduğu kalplerin ve kafaların payı büyük olmuştur. Hiç işgal görmemiş hep bağımsız yaşamış olan bu bölgenin insanları, böylesine dik durup boyun eğmeyişlerini ait oldukları kalp karargâhına borçludurlar ki bu karargâh: Kastamonu Nasrullah Cami’ idi.
Hüseyin Akın
(Kastamonu’nun Çanakkale Kahramanları Kitabından)