Yüzümüzün Akıyla Hesabı Verebilmek
Anadolu da adamın birinin yüz baş koyunu varmış
Bir çobana, bakıp beslemesi şartıyla ortak vermiş…Aradan bir yıl geçmiş…
Çoban, başka köyde oturan ortağını, elinde bir posteki ve bir bakraç yoğurtla ziyarete gitmiş…
Çoban ile ortakçısı arasında şöyle bir konuşma geçmiş :
Efendim maruzatım vardır…
Buyur…
Buyuran kölen Ağam..
Bizim koyunlar nasıl… ?
Onu arz edecektim…
Arz et bakalım….
Ağam, yer yarıldı gök çatladı, yetmiş ikisinin ödü birden patladı….
Önden gitti baş toklu, arkasından beş toklu…
Onunu verdim kasaba, onunu sen katma hesaba…
Kurt kaptı birisini, son kalan birinin de ahan getirdim postekisini…
Bir ara koyunun birazını sağdıydım, gelinim bir bakraç yoğurt çalmış…
Şimdi gabadayılık bende kalsın, yarısını bile almadan, hepsini sana getirdim ağam…
Buyur afiyetle ye…
Adamın canı sıkılmış…
Yani yüz koyun gitti öyle mi…?
He ya ağam, valla öyle görünüyo….
Adam dayanamamış, çobanın elinden yoğurt bakracını kaptığı gibi, tepesinden aşağı geçirivermiş….
Çoban yüzsüz mü yüzsüz, elini yoğurtlu yüzüne gözüne çalmış…
Sonra deyivermiş….
Elhamdülillah…
Yüzümüzün akıyla hesabımızı verdik….
Kaynak: Kastamonu Haber Merkezi