Köy Okulları Geri mi Dönüyor (İşte Köy Okulları İçin Verilen Karar)
Geçen Köy Okulları ile ilgili bir haber ilgimi çekmişti ama yoğunluktan okuyamadığım için haberin linkini kopyayıp bir yere yapıştırdım. Bir boşluk bulup okuduğumda heyecanlanmadım desem yalan olur.
İşte bu haber bu iktidar döneminde kapatılan Köy Okullarının tekrar açılması ile ilgiliydi. Bir köyde BİR yanlış okumadınız sadece BİR öğrenci de olsa köy okulu açılacakmış…
İŞTE O GÜZEL KÖY OKULLARI HABERİ
Tek öğrenci de olsa köy okulu açılacak. Nüfusu az ve dağınık olan köy ve benzeri yerleşim yerlerinde öğrenci sayısına bakılmaksızın ilkokul açılacak. Okul pansiyonlarının açılışında aranan öğrenci sayısı da 50’ye düşürüldü.
Yönetmelik değişti! Köy okulları geri dönüyor
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete’de yayımlandı. Buna göre, köy ve benzeri yerleşim yerlerinde öğrenci sayısına bakılmaksızın ilkokul, en az 5 çocuk bulunması halinde ana sınıfı açılacak.
Özel eğitim ana sınıfı, ana sınıfı ve uygulama sınıflarının dersliklerinin binanın giriş katında güneş alan bölümde bulunması şartının sağlanamadığı durumlarda, havalandırmanın sağlandığı diğer katlarda da ana sınıfı ve uygulama sınıfı açılabilecek. Okul pansiyonların açılışında aranan öğrenci kapasitesi şartı 100’den 50’ye düşürüldü. Böylece daha fazla öğrencinin pansiyonlardan yararlanmasına imkan sağlandı.
VALLA BU SÜPER BİR HABER
Ak Partinin 20 yılda yaptığı en büyük tahribatlardan birisi maalesef ama maalesef KÖYLERİN BOŞALTMASIYDI..
Bunu da yaparken çok iyi bir iş yapıyormuş gibi de SHOW yaparak yapmışlardı.
İşte o köylerin boşalmasının bugün CEZASINI hep birlikte ÇEKİYORUZ değil mi?
Köyleri boşaltmanın ilk yolu olarakta köy okullarını kapatmak olmuştu. Bunu da maalesef nerdeyse davul zurna ile yapmışlardı. Yanlış yapıyorsunuz desek te kimseyi inandıramamıştık o zamanlar…
Örnek: Kastamonu Taşköprü Çiftlikte ilk ve ortaokulu kapatıldığında 60 civarı öğrencisi vardı. Diğer çevre köylerde Çifliğe servislerle okula çocuklarını gönderiyorlardı. Ama okulu birden kapatırvermişlerdi…
Köylere en büyük darbeyi 4+4+4 Eğitim sistemi vurdu. 12 yıl zorunlu okuttuğun çocuk bir daha o köye dönmeyecekti nitekim dönmedi de…
KÖYLÜLER BİR ÜLKENİN FAHRİ GÜVENLİK GÖREVLİLERİDİR
Şuan köylerde 1980 ve 90’lı yıllarda ilkokulu bitirip köyde kalanlar var. 7 yaşında okula başlayıp 18 yaşında zorla okutulan bir çocuk köye dönmez dedik yine dinletememiştik.
Az önce örneğini verdiğim Çiftlik Pazar yeri vb. köyleri merkezi köy yapıp çevre köylerden de 10-15 köyü bu köye entegre edip bu köyleri canlı tutmak vatan borcuydu ama öngörüsü ve vizyonu sıfır olan Ak Parti bunu ne görebildi ne de yapabildi. Aksine köyleri boşaltmak için elinden ne geliyorsa yaptı. Şimdi cezasını çekiyoruz hep birlikte…
BİZİM KÖYLERDE HER ŞEY BU DÖNEM KAPATILDI
• Çiftlik Pazaryerinde Okul vardı kapatıldı
• Çiftlik Pazaryerinde Karakol vardı kapatıldı
• Çiftlik Pazaryerinde Sağlık Ocağı vardı kapatıldı
• Çiftlik Pazaryerinde Orman Deposu vardı kapatıldı
• Çiftlik Pazaryerinde Kooparatif vardı kapatıldı
• Çiftlik Pazaryerinde Ptt vardı kapatıldı
Ben köyümüz olduğu için Çiftlik Pazaryeri diyorum her köyde aynı zulmü yaptılar maalesef.
Çiftlik Pazaryeri dediğim köye en az 15 köye merkez bir köyden bahsediyorum. Sen buraları kapatırsan bugün şeker bulamazsın, patates bulamazsın işte, bu köylerde çok güzel şeker pancarı olurdu onu bile kapattılar maalesef..
Artık 50 yaşına dayandık. Köylere önem vermeyen bu iktidar gibi bir iktidar ne gördüm ne duydum.
Atatürk’ün “Köylü Milletin Efendisidir” şiarı ile başlayan süreç hangi parti hangi Başbakan gelirse gelsin Atatürk’ten sonra da köylüye belli bir önem verildiğini gözlemliyoruz. Süleyman Demirel’in oylarının büyük çoğunluğu köylülerden oluşuyordu. Ecevit köye dönüş projeleri ile anılıyordu. Erbakan pancar motor, gümüş motor, tömosan vb. makine vb. motorlar üreterek köylüye çok önem vermiştir. Ancak son 20 yıl köyleri boşaltmaktan ve köylüleri şehirlere göç ettirmekten başka hiç bir şey yapılmadı maalesef..
Yine bizim köylerden örnek vereyim. En son elektrik ve telefondan sonra son 20 yıldır hiç bir şey yapılmadığı gibi ne varsa ya kapatıldı ya boşaltıldı.
Celladına aşık olan köylülerimizde işte bu hükümete göz göre göre destek verdiler. Biz eleştirdikçe ne dedi benim emmim; Ya görmüyor musunuz adamlar denizin altından köprü yaptılar, Bolu tünelini açtılar, Köprü yaptılar… Aaa emmim bunları gördüğün kadar köylerin bilinçli olarak boşaltıldığını da görebilseydin keşke şimdi traktörüne falan haciz gelmezdi veya mazut 25 TL olmazdı aaah benim kasketli emmim ahhh…
KÖYE DÖNÜŞ PROJELERİ HAYATA GEÇİRİLMRLİDİR
Neyse tekrar başa dönersek 20 yıl sonra alınan bu kararın doğru olduğunu ama yetersiz olacağını belirtmek isterim. Aslında Köyleri boşaltılması bir ülkenin güvenlik sorunudur. Onun için tarım politikamızla birlikte köylerin tekrar canlanması için devletimiz gereğini yapmalıdır. Nasıl köprülere geçiş garantüsi veriyorsa köylülere de garanti vermelidir. Bunun için çözüm olarak;
1- Köylülerin Sigorta primlerini devlet ödemelidir.
2- Erken emekli olmak isteyenlere köye dönüş şartı koşmalıdır.
3- Köyde yaşayan kadınların primlerini ödemeli hatta belli bir maaşa bile bağlamalıdır.
4- Köylerin arazi yapısına göre plan programlar yapmalıdır.
5- Köylere öğretmen, imam ve ziraat mühendisi görevlendirmelidir. Veya bu üçünü bir kişi yapacak şekilde yetiştirmelidir.
6- Her köye olmasa bile 3-5 köyün merkezlerine Okul açılmalıdır.
7- 4+4+4 Eğitim sistemini acil olarak sonlandırmalıdır.
8- Pandemi başladığında sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği “Ekilmedik Bir Karış Toprak Bırakmayacağız” sözünün altını doldurmalıdır ve ekilmedik bir karış toprak bırakmamalıdır.
9- Köylerde yaşayan okuyan gençlere köyleri cazip hale getirecek projeler üretmelidir.
10- Hayvancılık konusunda köylülerimize çok büyük destekler vermelidir.
TECRÜBE EDİLEN ŞEY TECRÜBE EDİLMEZ
“Aklın Yolu Birdir ve Tecrübe edilen şey tecrübe edilmez” mantığıyla yaşadıklarımız ortadır. Üretime, Tarıma, Köylüye, Çiftçiye önem vermeyen bir memleketin geldiği noktayı hep beraber gözlemliyoruz hatta yaşıyoruz. Devletimizin borcu 900 Milyar dolar olmuş, sebebi de yanlış politikalardır. Onun için köy okullarının açılma kararını yürekten destekliyorum. Ancak köy okullarını açıp ta öğretmen yok, atama yok vb. mazeretlerle de köylüyü canından bıktırmazlar inşallah diye de ekliyorum. İnşallah bu karar hayırlı ve uygulanabilir bir karar olur da hatanın neresinden dönersek kar olmuş olur.
Tabi inşallah bu kararın sözde kalmaması ve filiyata geçmesi ümidiyle…
Selam ve dua ile…