Muhalefet Partileri Erden Timur’u Örnek Alsın! (Peki Erden Timur Galatasaray’a Nasıl Güven Verdi?)

FUTBOL KULÜPLERİ VE ÜLKEMİZİN KADERİ “BORÇLANMAK VE FAİZ YÜKÜ”

1985 yılından beri futbolu takip ederim. Önce radyodan dinleyerek başlasam da daha sonra gazete, tv, canlı maçlar, kitaplar araştırmalar derken 40 yıla yakın futbolu bir şekilde gözlemlemeye çalışıyorum.

Beşiktaş’ta merhum Süleyman Seba, Fenerbahçe’de sayın Metin Aşık, Galatasaray’da sayın Alp Yalman sonrası yani 1990’lı yılların ortasından itibaren gelen başkan ve yönetimler kademe kademe bu kulüplerin borçlarını artırdıklarına şahit olmuşumdur.

2000’nin başında bir futbolcu veya bir arsamızı satsak borcumuz biter diyen kulüplerimiz, 20 yıl sonra tüm futbolcuları ve tüm gayrimenkulleri satsalar bile ve tüm vergi borçları silinse bile maalesef borçlarını bitiremiyorlar artık.

Şunu da hatırlatmakta fayda var. 90’lı yılların ortasında Türk Telekom satılsa Türkiye’nin iç dış borcu kapanıyordu. Demek ki Türkiye’de 90’lı yılların ortasından sonra borçlanma ekonomisine geçiş olmuş ve 2000 yılından sonra ise borçlar katlanarak artmış. İkibinden sonra hangi kulüp olursa olsun yönetime gelen tüm başkan ve yönetimler hep borçlarımızı bitireceğiz diye geldiler. Ancak ne hikmetse bırakın azaltmayı aksine hep artırdılar ne hükmetse. Hangi takım şampiyon olursa olsun “Kulüp Para Basıyor” diye sürekli haberler çıksa da hiç bir kulüp maalesef borçları azaltamadı ve hatta kat be kat artırmış oldu.

2000’li yıllarda 10-15 bin seyirci ortalamasına oynarken, ve şirketleşirsek çağ atlarız, stad ismine sponsor alabilirsek bizi kimse tutamaz vb. onlarca projeleri de hayata geçirmelerine rağmen hiç bir kulüp borcunu neden azaltamadı acaba? Onlarca futbolcuları fahiş rakamlara satış yapmaları da cabası…

Aslında tüm kulüpler Türkiye Devleti gibi yönetiliyor. Yani borca ve faize dayalı bir sistem içinde, hem de milyonlarca taraftarın duygularıyla da oynayarak…

İşte Fenerbahçe, 3-4 yıl önce 4.1 Milyar borca gelen yönetim bu borçlardan dert yanarken şuanda borçları yüzde 50 yani 6 Milyara çıkarmış durumda.

Bu kulüpler faiz ödemekten transfer yapamayacak duruma gelmelerine rağmen borç yüklerine bir çare bulmakta sıkıntı çekiyorlar. Kendi şirketlerinde Ülkemizin en saygın işadamları bu kulüplerde neden başarısız olurlar anlamak imkansız!

Özellikle Galatasaray’ı yakından takip ettiğim için bu borçların bitmeyeceğini ve her zaman daha da artacağına inandığım için bu konuda söylenenleri hiç dikkate almıyordum. Ancak bu yıl Sayın Erden Timur beyin yaptığı açıklamalar çok samimi ve dersine iyi çalışılmış geldi bana; Erden Timur’u basından tanıyordum ama önemli bir şirketinde patronu olduğunu biliyorum. Dünya görüşü nasıldır bilemem anca FAİZ’den o kadar ağzı yanmış ki bu bu kulüp bu faiz sarmalında hareket edemez diyordu. Ve Galatasaray’ı faiz yükünden kurtarmak için en ince detayları düşünerek 4-5-6 aylık ve bir yıllık müthiş projeler sunuyordu.

ERDEN TÜMUR NASIL GÜVEN VERİYOR?

 İşte o projelerin özeti;

     Galatasaray’ın borcunun 2.6 milyar TL olduğunu ve bunun 2.2 milyarının ana para olduğuna dikkati çeken Timur, 1 yılda bu tutarın faizlerle 2.6’ya geldiğini belirtti. Borçların değişken faizde olduğunu söyleyen Erden Timur, “Yani TL referans faizi artı 1,5. 20’nin üzerine çıkarsa da artı 1. Şu an Türkiye’de enflasyonun yüzde 70 olduğunu düşünürsek, faiz yüzde 70 bile olabilir, üzerine bile çıkabilir.

  Yani şu anki faiz çok düşük. Düşük faize rağmen 400 milyon lira faiz ödüyoruz. Oldu ki 35 oldu; yüzde 36 faiz ödediğimizde yılda 1 milyar faiz demek. Dolayısıyla 10’larca yıldır 2.2 milyara çıkmış borç, 2 senede borç kadar faiz eklenecek. Bu sürdürülemez bir durum. Peki şu an mevcut varlığımız 2.6 milyar ödemeye yetiyor mu satarsak; maalesef yetmiyor. Burada da gerçekçi bakmak gerekiyor. Florya’yı satarsak, Mecidiyeköy’ü satarsak, Riva’dan gelecek gelirle yetmiyor. Neden yetmiyor çünkü bir anda bu gelir gelmeyeceği için her sene 400-500 milyon faiz dediğimizde, tahsilatın geliş hızıyla, borcun ödenme hızı karşılanmıyor”

Söylediğim gibi tek derdi çok sevdiği kulübü FAİZ sarmalından kurtarmak olan Erden Timur bana çok inandırıcı gelmişti. Kongre üyelerine de inandırıcı gelmiş olacak ki geleneksel ve tutucu bir yapıya sahip olan Galatasaray kongre üyelerinden yetkiyi de almış oldular. Tabi birde Galatasaray her sıkıştığında sayın erdem Timur’un NEF olarak her taşın altına elini  koyması da güven duyulmasının en önemli nedenlerindendi.

Daha geçen yıl büyük umutlarla başkanlığa seçtikleri bir yönetimi ibra etmeyerek görevden uzaklaştıran GS kongre üyeleri yetki kongresinde sayın Erdem Timur‘a olan güvenlerinin devam edeceği mesajını verdiler ama bu mesaj en fazla Mart ayına kadar sürecektir.

Sayın Erden Timur beyi bundan sonra merakla bekliyorum.
Bakalım diğer yöneticiler gibi Galatasaray’ın borçlarını artıracak mı yoksa bir ilki başarıp borçları sıfırlayabilecek mi? Dediğim gibi hiç tanımam ama başarırsa gidip ellerinden öpüp tebrik edeceğim inşallah.

Sayın Erden Timur’a büyük sorumluluklar düşüyor. Hem kongre üyelerinin hemde kendisini çok seven Galatasaraylı taraftarlarının güvenini boşa çıkarmaz ise tıpkı Metin Oktay ve Fatih Terim gibi bu kulübün EFSANELERİ arasına gireceğinden hiç şüphem yoktur.

PEKİ ÜLKEMİZİN BİR ERDEN TİMUR’A İHTİYACI YOK MU?

Yukarıda da belirttiğim gibi 90’lı yılların ortasında Türk Telekom satılsa ülkenin tüm borçları kapanıyordu. Ancak son 20/25 yıldır yüzlerce büyük kuruluşlar satılmasına rağmen “BORÇ YİĞİDİN KAMÇISIDIR” mantığıyla borcumuz azalmadığı gibi kat be kat artmış oldu. Bu yıl 2022 bütçesine 240 MİLYAR faiz ödemesi koyan hükümetimiz bütçeyi 6 ayda bitirince bu rakam 300 Milyarları bulabilir hatta geçebilir de..

Peki bu faiz yüküyle kulüplerimiz batıyorsa ve bu şekilde dillendiriliyorsa peki borç ve faiz yüküyle bu ülkenin durumu ne olacak?

2017 yılına kadarki tablo gösteriyor ki Ülkemizin borcu her yıl artmaya devam ediyor. 2022 yılında bu rakam artık 650-700 Milyar doları rahat bulmuş durumda. Artık borcun faizini bile borçla ödemek zorunda kalıyoruz. Hem de Faize karşıymış havası vererek bu duruma geldik. Ya birde Faizi karşı olmasaydık halimiz nice olurdu. Demek ki Ülkemize borca ve faize dayalı bir ekonomik sistem dayatılıyor ve bizde bunu bire bir uyguluyoruz.

SİYASET ERDEN TİMURDAN DERS ÇIKARMALIDIR!

İktidar veya muhalefetten bir tane Erdem Timur çıkıp ta bu milleti inandıracak bir proje yapamaz mı? İki üç tane arsası olan Galatasaray’da bir isim çıkıp muhteşem bir sunumla bu borçlardan kurtulmayı vaat ediyor ve buna da tüm Galatasaraylıları inandırıyorsa neden böyle bir proje Ülkemiz için yapılamasın ki? Futbol’da Erden Timur varda siyasette neden Erden Timurlar olmasın ki? Sayın Erden Timur’un Galatasaray’ı düşündüğü kadar bu ülkeyi düşünecek birileri çıkamaz mı?

ALTILI MASA ERDEN TİMUR GİBİ SUNUM HAZIRLASIN

Muhalefetten yani Millet ittifakından, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Sayın Meral Akşener, Sayın Temel Karamollaoğlu, Sayın Ahmet Davutoğlu, Sayın Ali Babacan ve Sayın Gültekin Uysal beyler Galatasaray’ın bu kongre sürecini iyi analiz ettirip ona göre hareket etmeleri önem arz etmektedir. Ülkemizde 20 yıldır oluşan sorunlar yumağına tıpkı sayın Erden Timur gibi muhteşem bir sunum ve lansman yapıp bu millete tek tek anlatacak. İşte o zaman bu millet tereddütsüz yetki verecektir. Yeter ki sunum, proje, söylem ve eylem birbirini tutsun ve en önemlisi GÜVEN versin.

Yoksa! Fenerbahçe, Trabzonspor, Beşiktaş ve Galatasaray bu borçlar ve bu faiz sarmalında kurtulmayınca bu kulüpler yönetilemeyecek durumdaysa bu borç ve faiz sarmalından da ülkemiz kurtulmadıkça bu ülke yönetilemez ve bu ülkeye hiç bir zaman REFAH, HUZUR ve SAADET GELMEYECEKTİR.!!!

Vesselam