enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

“Kastamonu ve Anadolu’daki Köylerimizi Kurtarmak İçin Vakit Çok Daralıyor” (3. Yazı)

Su, yol, elektrik, tapu, icra… Köylerimiz bir yandan hizmet yoksunluğu, diğer yandan bürokratik engellerle mücadele ediyor. Anadolu’nun köylerini yaşatmak için artık vakit kaybetmemek gerekiyor.

“Kastamonu ve Anadolu’daki Köylerimizi Kurtarmak İçin Vakit Çok Daralıyor” (3. Yazı)
6 Eylül 2025 10:06 | Son Güncellenme: 6 Eylül 2025 11:02
A+
A-

İmza, Tapu, Su ve Yol Çilesi

Bizde anne babam hayatta olduğu için her yıl köye bir tamirat yaptırıyoruz. Geçen yıl balkon yaptırdık. Herkes çok beğendi, hatta çocuklar bile “Balkon eve ayrı bir değer kattı” dediler. Amacımız da köyü çocuklara da sevdirmek zaten.  Ama köyün en büyük sıkıntısı su. Hâlâ doğru düzgün su yok. Varille çamaşır makinesi çalıştırdım. Sonra 1 kilometreden kendi imkanlarımızla incecik akan bir su getirdik, hâlâ onunla idare ediyoruz. Sorguncuk mahallemize bu yıl eştiler, kazdılar da su sorununu hallettiler. Bir çok köyde maalesef su sıkıntısı en büyük sorun olmaya devam ediyor. Bakalım bizim su ne zaman halledilecek?

Komşular da aynı dertten muzdarip. “Su olsa biz de köye gitmek istiyoruz” diyorlar. Üç yıl önce planlamaya alınan proje Bozkurt seli yüzünden ertelendi; bir daha da kimse uğramadı nedense.

Komşu ilçemiz Kargı’nın köylerine bakıyorsun: yollar asfalt, çeşmeler dolup taşıyor, çöp bidonları var, kanalizasyon yapılmış. Sanırsın Kargı köyleri Almanya’ya bağlı! Bizde ise nüfus az diye hizmet gelmiyor diyorlar. Oysa şartlar aynı. Bazen düşünüyorum, “Acaba Kargı’ya bağlanıp hizmetleri alıp sonra geri mi dönsek?” diye.


Yaşatanlara Ödül Bile Verilmeli

   Kirazcık Oruçlar’dan rahmetli Koca Selim Emmi’nin 3 odalı bir evi vardı. Dört oğlu Erol, Şinasi, Bilal ve Engin Tellioğlu bir araya geldi; odaları paylaştılar, samanlığı eve çevirdiler, evin sağına soluna balkon çıktılar ve köyü yeniden canlandırdılar. Boşta durmuyorlar; dağda çalışıyorlar, traktör aldılar, kedi, köpek, tavuk besliyorlar. Oruçlar Mahallesi gece gündüz, yaz, kış canlanıverdi birden.

Böyle insanlara ödül bile verilmeli! Çünkü köyünü yaşatmak, köyüne dönmek isteyen nice insanlar var. Yeter ki kolaylık gösterilsin. Yeter ki şu tapu meseleleri hallolsun.


İcra ve Satılık İlanları

Hayatında köye gitmemiş gençler büyükşehirlerde kumara, kredi kartı borçlarına bulaşıyor. Ödeyemeyince icraya düşüyorlar. Avukatlar bir bakıyor ki köyde üzerlerine tapular görünüyor. Hemen arayıp, “Haciz işlemleri başlatacağız” diyorlar. Bir köyden biri de avukata, “Buyurun gelin bakalım, ne bulacaksınız? İki çürük ağaçtan başka ne var?” deyince, avukatın hevesi kursağında kalmış.

Geçenlerde Hocaköyü camisinin duvarına bir Mahallesindeki bazı yerler için ihale ilanı asmışlar. İlanda “7.500 m², 12.400 m², 4.600 m²” diye en az 12-15 yer satılık gösteriliyordu. Okuyunca şaşırıp kaldım. O mahalleyi tanımasam ben de inanacaktım. Oysa o yerlerin hepsi çoktan çamlarla kaplandı. Kağıtta yazdığı gibi dursa belki ben de ihaleye girerdim.

 

Vakit Kaybetmeden Düzenleme Şart

Köylerimiz hızla boşalıyor, tapular kördüğüm olmuş durumda. Eğer bugün köklü bir düzenleme yapılmazsa, 5-10 yıl sonra köyler tamamen sahipsiz kalacak. Devletimiz, köye dönmek isteyenlere öncelik hakkı tanımalı, bürokratik engelleri kaldırmalı. Su, yol, elektrik gibi temel hizmetler acilen sağlanmalı.

Bundan 2-3 yıl önce Sorguncuk camisi yapılırken, köylüler bir önceki Kaymakam beye gidiyorlar. Sağ olsun yardımcı da olmuştu. Kaymakam bey; İstanbul’da yaşayan arkadaşlara diyor ki; “Köylerinize geri dönmeye çalışın, ev yapın nüfusumuz artsın.” Sorguncuk mahallemize bu yıl biri eski ev tamiratı, 2 tane de prefabrik ev olmak üzere 3 ev yapıldı. Prefabrik evin biri geçen hafta taa Gebze’den gelip kurdular. 90 m2 temel atılmış, 70 m2 prefabrik ev geldi ve kuruldu. Peki şimdi ne var bunda diyeceksiniz? Maalesef bu 3 eve de elektrik bağlanamıyor. Eski evin sorunu çözülmüş. Prefabrik evlerin yapımına bir şey demiyorlar, 80-90 m2 temel atmaya bir şey demiyorlar amaaa elektrik bağlatmak için tüm mirasçılardan imza almak gerekiyormuş. Şimdi bu olacak şey mi yani? Elektrikle mirasçıların ne alakası olabilir? Adamlar evini yaptırmış, bi zahmet elektriğini bağlayıver. Temel atmaya bir şey yok, ev kurmaya bir şey yok ama elektrik alamazsın. Hatta diyelim ki baba evi var, oradan da alınamıyormuş. İstanbul’da bile insanlar hisseli tapu alıyorlar, ilk giden bir ev yaptırıp elektrik falan bağlatıyor ama köyde elektrik tüm mirasçıların imzası olmadan bağlanmıyor. Kaymakam bey niçin köylere ev yaptırın dedi o zaman?

İşte İsmail Kösemeci’nin Hocaköyü Sorguncuk’ta yaptırdığı prafabrik ev

 

Köylere Prafabrik Evler ve Samanlıklar Eve Dönüştürülüyor

Geçen yıl, Kastamonu Miletvekilimiz Halil. Uluay ve  İl Genel Meclisi Üyesi Bayram Özsoy beyinde katıldığı Hocaköyü YAZET programını gerçekleştirdiğimiz Sorguncuk mahallemizde merhum Hilmi emminin oğlu İsmail Kösemeci, tam bir köy sevdalısı, çoluğu çocuğu İstanbul’da okumasına rağmen, her bir boşlukta köye gidip gelir. Yemez içmez köye bir şey yaptırır. 2 odalı baba evine abisinin oğlu yerleştiğinden çareyi harman yerine Prefabrik koymakta buldu. Ve Gebzeden 2+1 prefabrik ev getirtip, 90 metre2 de temel atıp evini kurmuş oldu.

İsmail Kösemeci

Geçen Cuma yanına uğradım, harman yeri şantiye alanı gibiydi. Peki şimdi sorun ne? Elektrik bağlatmak için tüm akrabalarından imza almak zorunda. Örnek olsun diye yazıyorum; Hissede 20 kişi var sayalım, 19’u verdi 1’i vermedi. Bu kardeşimiz özene bezene yaptırdığı evine Elektrik bağlatamıyor. Bakın Sorguncuk dediğimiz yer yürüyerek Kargı’ya daha yakın, eskilerin deyimiyle “Tilkinin bakır sıçtığı yer.”

Bu ekonomik krizde buralara ev yapmak cesaret ister, yürek ister, samimiyet ister. Ne olur İsmail Kösemeci’lere kolaylık sağlayın, önlerini açın. Hatta 5-10 koyun vb. ÖDÜL bile VERİN. Ki daha da teşvik ediniz.

* Kastamonu Valimiz sayın Meftun Dallı,
* Kastamonu Milletvekili sayın Halil Uluay,
* Kastamonu Milletvekili sayın Fatma Serap Ekmekçi,
* Taşköprü Kaymakamı sayın Abdullah Demirdağ,
* Kastamonu Köy Hizmetleri,
* ⁠Kastampnu İl Özel İdaresi
* ⁠Taşköprü Köy Hizmetleri
* ⁠Taşköprü Özel İdare ve tüm yetkililere sesleniyorum;

   Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan, bürokrasiyi kaldırmak, milletin işini kolaylaştırmak için iktidar olmuştu. Onun için sizlerde köylerdeki bürokratik engelleri kaldırmak için ne olur bir şeyler yapınız.

Köylerimizi kurtarmak için vakit çok daralıyor. Anadolu’nun köyleri sadece geçmişimiz değil, geleceğimizdir. Gelin köylerin de köylülerinde sorunlarını çözmek için çalışmalar yapınız.

Efendim “OLMAZ”, efendim “YAPILMAZ” diyenlere örnek olsun diye bir anekdot ile bitirmek istiyorum:

 

    Tokat’ta çocuğun biri Anadolu Lisesi’ni kazanmış. Çocuk, Tokat’ta Anadolu lisesi olmadığı için komşu bir vilayete gitmesi lazımmış. Ama Babası imkansızlıktan ve başka sebeplerden göndermek istememiş. Yetkililerde bir türlü ikna edemeyince, dönemin Valisi Yazıcıoğlu’na bildiriyorlar. Vali beyde ne yapsa babayı bir türlü ikna edemiyor.

   Okul yetkilileri İşte sayın valimiz siz bile ikna edemediniz diyorlar. Bakın olmuyor.’ demişler. Vali bey sinirlenmiş. ‘Ne olmuyor yahu?’ demiş. ‘Benim idaremde olmuyor diye bir şey yok.’ demiş. Ne okula mı gitmiyor muş çocuk? O zaman o okul buraya gelir demiş. Anadolu Lisesi’ni o yıl Tokat’ta kurmuş. Ve kurulan Tokat Anadolu Lisesi’nde o ilk okuyan çocuk kim biliyor musunuz? Bizim dünyaca meşhur nefroloğumuz Prof. Dr. Mehmet Kanbay Hoca.”

İstenildiğinde bu memlekette her şey olur.

“Gayret bizden Tevfik Allah’tan”

Selam ve dua ile…

 

Ertuğrul Köse

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.