Kastamonu Ayrımcılığı Hak Ediyor
Bir zamanlar Üsküdar’dan Kastamonu’ya kadar uzanan hinterland, Kastamonu sınırları içinde kabul edilen bir eyalet olarak kabul ediliyormuş.
Milli Gazete Kastamonu ilavesi için ilimizde çalışmalar yapan Milli Gazete yazarı Nedim Odabaş beyin Kastamonu hakkındaki izlenimlerini aldık…
Bir zamanlar Üsküdar’dan Kastamonu’ya kadar uzanan hinterland, Kastamonu sınırları içinde kabul edilen bir eyalet olarak kabul ediliyormuş. Sistemin nasıl işlediğini elbette çok iyi bilemiyorum, ama, bu durum tarihsel nitelikte Kastamonu’nun önemine işaret eden en önemli gerçek olarak önümüzde duruyor.
Kastamonu’ya gelip Nasrullah Camii’nin şadırvanından su içen, Kastamonu’ya yeniden yeniden gelirmiş. İşte biz de bu hoş rivayete uyarak yeniden Kastamonu’ya geldik ve Kastamonu Dergimiz için çalışmalar gerçekleştirdik. Öncelikle Kastamonu’ya Karabük üzerinden geliş yolunda hala aksaklıklar yaşanıyor. Yolun duble yapılamadığı bazı bölümler yüksek riskler içeriyor, tehlike saçıyor. Ama, çok daha önemlisi gece yarısında Kastamonu’dan Tosya’ya giderken yaşadığımız acı tecrübe oldu. Tosya’ya inerken “Tosya Ilgaz Geçidi Tabelasını” gördüğümüz noktadan birkaç km. sonra çok önemli bir kaza tehlikesi atlattık, aracımızı mıcıra kaptırdık. Meğer yıllardır yapılmayan bu yol, bölgedeki insanlar için kaza tehlikeleri saçan, risk dolu sabıkalı bir yolmuş. Ama, eğer bu yol yapılmazsa ve risk devam ederse, her ay birilerinin kaza tehlikesi atlattığı ifade edilen Kastamonu-Tosya arasında yaşanacak her facianın temelinde devletin ilgisizliği ve yatırım konusundaki fakirliğini şimdiden buraya yazmış bulunuyorum.
Kastamonu’yu dergiler dolusu yazılarla anlatmak mümkün değil. Çünkü, tarihsel ve kültürel nitelikte öylesine zengin bir kent dokusuyla karşı karşıya kalıyorsunuz ki, şok oluyorsunuz. Şeyh Şabani Veli Hazretlerini ziyaret etmeden, Asa Suyu’ndan içmeden, yanınıza almadan kentten ayırlamamanız lazım. Kente tarihsel doku zenginliğini kazandıran konakların yapılmasıyla ve imar edilmesi kente ayrı bir değer katacaktır. Kastamonu’ya bir tık pozitif ayrımcılkla şehrin uçacağını ve çok daha kaliteli noktalara geleceği görünüyor. Tarihsel dokuyu bozmayan şehrin uç noktalarındaki Organize Sanayi Bölgeleri, Kastamonu’ya katma değer kazandırmaya başlamış bile. İnebolu limanının canlanması, bu yolun daha kaliteli bir hale getirilmesiyle şehre yeni bir çehre kazandırılabilmesi mümkün.
Kastamonu, İstiklal Savaşı’nın sedasının yankılandığı şehir olarak da tarihe mührünü vurmuş bir kent. Nasrullah Camii’ndeki vaazları ve hutbeleri çoğaltılan İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy, cephelerdeki askerlerin moral ve motivasyonunun temelini buradan atıyormuş.
Mayıs ayının ikinci haftası kutlanana Evliyalar Haftası’nın Kültür Bakanlığı resmi programları içine sokulması yönündeki girişimlerin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Zira, Şeyh Şabani Veli başta olmak üzere Kastamonu Evliyalar diyarı bir kent olarak, bu programların resmi adresi olarak kabul edilirse, Kastamonu’ya yeni bir kültürel ve manevi doku daha kazandırılmış olur.