Hasan Damar Abimiz Hepimizi Çok Şaşırttı (Peki Ne Demek İstedi?)

Peki Hasan Damar abimiz kimdir? Hasan Damar abimiz Avrupa Milli Görüşün kurucularından ve her seçim dönemi canıyla malıyla Ülkemize gelip cihat eden, Erbakan hocamız ve Oğuzhan beyin bir dediğini iki etmeyen çok önemli bir hatibimizdir.

Uzun zamandır rahatsızlık yaşıyor ve tedavi görüyordu. Bir kaç kez hastaneye yatıp taburcu olmuştu. Hatta en son durumu biraz kritik denmiş ve bizlerden dua istenmişti. Aslında bizlerde durumunu merak edip dostlarımıza sorup hakkında bilgi almaya çalışıyorduk. Öncelikle Mevlamız Hasan Damar abimize ve tüm hastalarımıza acil şifalar versin.

ŞİMDİ GELELİM SON ESAS MESELESİNE YANİ VİDEOSUNA

Hasan Damar abimiz; Bu videoda yıllardır eleştirdiği, yerden yere vurduğu Ak Partiye bazı kazanımları kaybetmemek adına destek istiyordu. İşte bu çok şaşırtıcı bir durumdu.

Ayrıca bizlere Ak Partinin; Başörtü ve Ayasofya’nın kazanımından bahsedenler son 20 yılda “ALLAH’A VE PEYGAMBERE SAVAŞ AÇMAK OLAN ÖDEDİĞİMİZ 750 MİLYAR DOLAR FAİZİNDE” Irak’ta ABD’ye yardım edilerek 2 MİLYON MÜSLÜMANIN VEYA İNSANIN KATLEDİLMESİNİN izahını bir şekilde yapmak ZO-RUN-DA-LAR.!!! Diğerlerini şimdilik saymıyorum!

Hasan Damar abimizi tanımayanlar için bu durum gayet normal olabilir. Ancak tanıyanlar için çok çok anormal bir durum desem bile tam anlatmış sayamam kendimi..

Sadece şu örnekle izah etmeye çalışacağım;

E-5, D 100 veya Kuzey Marmara yolundan Ankara’ya doğru yola çıkmış gittiğinizi düşünün ve hiç geçiş olmayan bir yerden karşı şerite geçip Edirne istikametine dönmek gibidir desem durumu anlatmış olabilirim belki.!

Bu örneği hem daha iyi anlatabilmek hemde konuya farklı bir bakış açısıyla bakabilmek ve meramımı daha iyi anlatabilmek için verdim. Biz bu durumlara durumlara 180 derece dönüş diyoruz aslında..

Peki böyle bir durum sizce olabilir mi?

Öncelikle şunu da belirteyim: Hasan Damar abimizin hepimizin üzerinde hakkı vardır. 83 Yaşına kadar çok zahmetler çekmiş, bedeller ödemiş ve bu dava da canıyla ve malıyla CİHAT etmiştir. Onun için kötü konuşmaya, hakaret etmeye, aşağılamaya, küçük düşürmeye, alay etmeye, dalga geçmeye ve de küfür etmeye hiç birimizin hakkı yoktur diye düşünüyorum.!

Hasan Damar abimiz MİLLİ GÖRÜŞÇÜDÜR ÖYLE DE KALACAKTIR İNŞALLAH!

ANCAK HASAN DAMAR ABİMİZİN SON KONUŞMASINI KESİNLİKLE DİKKATE ALAMAYIZ!

Peki Hasan Damar abimizin son konuşmasını dikkate niçin alamayız ve almamalıyız; şimdi bunu anlatmaya çalışacağım;

Hasan Damar abimiz yıllardır yani Ak Partiye muhaliflik yapmış, eleştirmiş, eleştirmiş derken öyle yumuşak falan değil yani, onun söyledikleri kulaklarımda çınlıyor daha..

Ha birde Şevki Yılmaz olayı var. Yıllardır Şevki Yılmaz ile İRAN -IRAK, KUZEY KORE- GÜNEY KORE gibi savaş edip şimdi aynı safta buluşmak bana pek inandırıcı gelmiyor nedense…

PEKİ BAŞKA NEDENLER

1- Az önce söylediğim gibi uzun zamandır hasta ve tedavi altında olması nedeniyle son durumu sağlıklı mı, hasta mı bilemiyoruz.

2- Hasan Damar abimiz ve bu mihvaldeki abilerimiz bende dahil, hatta bu örnekte tüm partilerdekilerde dahil olmak üzere;

Yıllardır birbirimizi; eleştirip, yerin dibine sokup, hatta dinsizlik, imansızlık, siyasi münafıklıkla, dinimiz yozlaştırmakla, Ülkeyi satmakla, Siyonizme esir etmekle, hainlikle, Zilletlikle, Teröristlikle, Kandilleşmekle, Pkk’laşmakla, Dış güçlere yardım etmekle, hırsızlıkla, rüşvet yemekle, israf yapmakla, Faiz düzeni kurmakla, Faizcilere destek çıkmakla, rantçılıkla suçlayıp ta sonradan hiç bir şey olmamış gibi KARŞI ŞERİTE GEÇİP EL SALLAYAMAYIZ – GEÇEMEYİZ – VE GEÇMEMELİYİZ ARKADAŞŞŞŞŞ!

Ha geçmişte bunun örneklerini çok yaşamadık değil. Ak Partiye en çok küfür ve hakaret edenler bir baktık ki ertesi gün Ak Partiye geçivermişler. Genelde ve yerelde yüzlerce örneği var bunlardan..!

KARŞI ŞERİTE GEÇMEK GİBİ

E-5 ve D-100’den karşı şeride geçme örneğini bunlar için verdim. Ankara’ya doğru yola çıktık gidiyoruz. Ortada hiç bir şey yokken birden, aniden karşı şeride geçebilir miyiz? Kesinlikle geçemeyiz değil mi? Ama bazen öyle bir durum olur ki ya arabayı durdurup, ya da imkansızı başarıp karşı şeride geçmek zorunda kalabiliriz? Ya çok acı bir haber almışızdır, ya önümüzdeki yolda bomba vardır, ya çok farklı olağanüstü durumlar…

İşte bu “TERS DÖNÜŞÜ” polis veya hakim sana sorunca; neden karşı şeride geçtiğimizi sudan sebepler anlatıp birde buna inanmasını bekleyemeyiz değil mi?

İşte o hakime veya polislere Ankara’ya giderken neden birden, aniden Edirne’ye dönmek zorunda olduğumuzu öyle bir izah etmeliyiz ki onları bir şekilde yaptığımız suçta olsa inandırabilmeliyiz değil mi?

Yani öyle bir mazeret sunmalıyız ki! Hakim veya Polis; tamam suçlusun ama … madem öyle diyorsun gidebilirsin dedirtmeliyiz bir şekilde.

İşte Hasan Damar abimizde ve mihvaldeki tüm siyasilerimiz, bende dahil; bende dahil diyorum. Şunun için: Yıllardır hakaret, küfür etmeden de olsa ben Ak Partiyi ve politikalarını eleştirdim. Onun için ortaya bir NEDEN koymadan, ben Ak Partiye geçemem ve OY İSTEYEMEMDE onun için.

Hasan Damar abimizde önce çıkacaktı durumunu izah edecekti, uzun uzuun anlatacaktı ve diyecekti ki; Tıpkı karşı şeride geçenin hakime ve polise mazeretini söyleyip ikna ettiği gibi;

EY MİLLİ GÖRÜŞÇÜLER EY KARDEŞLERİM!

Biliyorsunuz ben yıllardır Ak Partiyi eleştirdim, yerden yere vurdum. Her türlü suçlamaları yaptım…

Ancak şuan öyle bir durum gelişti ki, gördüm ki, rüyama girdi ki, şöyle bir gelişme oldu ki, bir evliya dostum dedi ki vb. örnekler… İşte bu nedenlerden dolayı anladım ki biz bu seçimde Ak Partiyi desteklemek durumundayız…

Böyle bir açıklamanın bir önemi de aslında konuşurken, böyle bir açıklama yaparken; sağlıklı mı değil mi anlaşılması açısından da çok iyi olurdu.

HASAN DAMAR ABİMİZ UYKUDAN KALDIRILMIŞ GİBİ

Ancak sanki gece yarısı uykudan zorla uyandırılmış bir vaziyette, ve de hastalığını atlatıp atlamadığıyla ilgili bir bilgi dahi verilmeden ve de en önemlisi HASAN DAMAR ABİMİZ; SAĞLIĞI YERİNDE, ZİNDE, DİNÇ, KUVVETLİ, SAATLERCE KONUŞABİLİRKEN, TAKIM ELBİSELİ İKEN, HAFİZASI YERİNDE İKEN, TAŞ GİBİ İKEN, TAŞI SIKSA SUYUNU ÇIKARIR VAZİYETTE İKEN söylediği; “Eğer bir gün bu davadan ayrıldığımı benden duyarsanız bana inanmayın beni hemen hastaneye kaldırın ben ya baygın yada bunamış olabilirim” sözünü duyanlar olarak şimdi biz şu vaziyetteki HASAN DAMAR ABİMİZE NASIL İNANALIM Kİ?

AK PARTİLİLER ÖNCE AYNAYA BAKSINLAR

Ayrıca değerli Ak Partili kardeşlerime şunu da hatırlatmak isterim: Sayın Abdullah Gül, sayın Ali Babacan ve Sayın Ahmet Davutoğlu beyler geçmişte Ak Partide ne görevler yaptığını hepimiz biliyoruz değil mi? Biliyoruz biliyoruz tekrar hatırlatmaya gerek yoktur.

Peki Sayın Abdullah Gül, sayın Ali Babacan ve Sayın Ahmet Davutoğlu beyler ne yaptılar? Aynen benim anlatmaya çalıştığım gibi yaptılar değil mi?

Önce Ak parti içinde mücadele ettiler, hatta referandum sürecinde muhalif olmalarına rağmen parti içinde oldukları için referanduma destek verdiler veya verir gibi göründüler.

Refğrandum sonrası seslerini yükseltiler ve bir şekilde yine de partiden kendileri ayrılmadılar hatta PARTİDEN İHRAÇ EDİLDİLER.

Sonra çıkıp durumlarını, yaşadıklarını yani karşı şerite geçme nedenlerini kimseleri şüpheye düşürmeyecek şekilde her zaman ki gibi TAKIM ELBİSE KRAVATLI- ZİNDE- DİNÇ- SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE bir bir anlattılar. Ve sonra da yüzlerce kişileri yanlarını alıp aylarca uğraşıp partilerini kurdular. Yani çok ama çok sağlıklı bir süreç yürüttüler. Tıpkı Ak Parti kurulurken yürütülen süreçler gibi… İstesek te, istemesek te, kızsak ta, kızmasak ta, beğensek te beğenmesek te bu süreçlerin zaten böyle yürümesi gerekiyor.

YA TERSİ OLSAYDI NASIL OLURDU?

Ha; Sayın Abdullah Gül, sayın Ali Babacan ve Sayın Ahmet Davutoğlu bey; geçmişte çok önemli görevler ifa etmelerine rağmen eğer bu sağlıklı süreçi yapmayıp bir gece yarısı uykusundan zorla uyandırılmış, yorgun, zorla konulturulmuş, sanki rahatsız gibi birer video çekip onuda sosyal medyada yayınlayıp Ak Partiye OY VERMEYİN deselerdi “VALLAHİ DE BİLLAHİ DE BEN BU ÜÇ İSMİ ZERRE KADAR DİKKATE ALMAZDIM ve de kendilerine bol bol DUA EDERDİM.!

Son olarak ta şunu belirtmekte fayda görüyorum. Refah Partisine 18 Yaşında üye olmuştum ama ilk 7 yılı saymayım 25 Yaşından beri aktif siyasetin içindeyim.

Gördüğüm ve gözlemlediğim en önemli durum şudur.

Kim aşırı gidiyorsa, kim aykırı davranıyorsa, kim başkalarına hakaret ediyorsa, kim kınıyorsa, kim içten hesaplar yapıyorsa, kim lideri beğenmiyor ve de itaat etmiyorsa, kim tribünlere oynuyorsa, kim rakiplere küfür ve hakaret ediyorsa, siyasi veya ticari beklentisi varsa; maalesef ama maalesef o kişilerin hepsi iddialarında bir şekilde vuruldular ve vurulmaya devam ediyorlar.! Bu durum tüm partiler için geçerli ama

İnanın akşam küfrettiği, hakaret ettiği, dinsizlikle, münafıklıkla, hırsızlıkla, rüşvet yemekle, aşırı zenginleşmek suçladığı partiye, sabah geçiş yapıp bu kez de bizlere küfür edenleri gördü bu gözler. Onun için her zaman SAMİMİ VE DOĞAL OLALIM!

Hiç bİr beklenti içine girmeyelim. Ve de hiç kimseyi kınayıp hiç kimselerle alay etmeyelim. En önemlisi de bol bol dua edip dua alalım ki YARATAN AYAĞIMIZI HER DAİM SABİT KILSIN! AMİN

Selam dua ile…