Hacamat Ne Demek ve Nasıl Yapılır (Hacamat’ın Faydaları Nelerdir?)

Hacamat Nedir? Hacamat veya Şişe Çekmek Nasıl Yapılır? Hacamat hangi bölgelere yapılır?

Hacamat’ın faydaları Nelerdir? Hacamat yapılacak Bölgeleri Nasıl Tespit Edilir? Hacamatla ilgili tüm merak edilenleri sizler için derledik….

HACAMATIN TARİHÇESİ NEDİR?

Hacamat uygulaması, ortalama beş bin yıllık bir tarihçeye sahiptir. Tarihte bilinen en eski tıp metinleri olarak geçen Eber Papirüsleri’nde (M.Ö. 1550), hacamat uygulamasından bahsedildiği gözlemlenebilmekte, Mezopotamya uygarlıklarında önemli bir tedavi yöntemi olarak kullanıldığı bilinen hacamat yöntemiyle ilgili Hipokrat M.Ö. 460-377 yıllarında bilgiler vermektedir.

20. yüzyıllarda, modern tıbbın gelişmesi ve ilaç tedavisine ağırlık verilmesi doğrultusunda daha az uygulanmaya başlanan hacamat tedavisi, günümüzde tamamlayıcı ve geleneksel tıbbın daha sık tercih edilmeye başlamasıyla birlikte daha çok araştırılan ve uygulaması daha sık gerçekleştirilen bir işlem olarak karşımıza çıkmaktadır.

Hacamat halk dilinde “Şişe Çekmek” olan Kelimenin aslı Arapça hicâme(t) olup “emmek” anlamındaki hacm kökünden gelir; hacamat yaptırmaya ihticâm, bu işi meslek edinen kişiye haccâm, kullandığı fanus ve bardak gibi aletlere de mihcem (mihceme) denir.

Bu yöntemle kan almak yahut vücudun istenen yerine kan toplamak için, küçük bir fanus ters tutularak içine süratle sokulup çıkarılan bir alev vasıtasıyla havası boşaltıldıktan sonra vücuda kapatılmakta, böylece kanın, üzerindeki hava basıncının azaldığı o kesime hücum etmesi sağlanmaktadır.

Eğer amaç sadece kan toplamak değil kılcal damarlardan kan almaksa fanus, o kesim bir bıçakla çizildikten sonra kapatılır ve bu durumda kan iç basıncın etkisiyle kolaylıkla dışarı çıkar, yani fanus tarafından emilmiş olur. Bu işlemlerden birincisine “kuru hacamat”, ikincisine “kanlı hacamat” denir. Ancak Türkçe’de hacamat denilince akla daha çok ikincisi veya atar ve toplar damarlardan fazla miktarda kan alınması gelmektedir ki bunun adı Arapça’da fasddır; bu işi yapana da fassâd adı verilir. Türk halkı arasında kuru hacamat için “şişe çekme” tabiri kullanılır.

İBN-İ SİNA’YA GÖRE HACAMAT NOKTALARI NERELERDİR?

İbn-i Sina El-Kanun Fi’t adlı kitabında Hacamat yapılan bölgeleri şu şekilde sıralamıştır.

1. Boynun arkası: Bu bölgenden kan aldırmanın faydası, göz ve alnın ağrılarıyla göz intihaplarında, çeşitli boğaz hastalıklarında ve ağız kokuları için faydalıdır.

2. Alın: Bir çok kimseye göre bu yer idrak ve hafızanın bozulma tehlikesinde ve yüksek tansiyonda önemli bir noktadır.

3. Omuz başları arası: Bu bölgelerden hacamat yapmanın yararı, boyun ve omuzdaki ağrıları gidermesidir.

4. Boyun tarafı: Buyun tarafından hacamat yapmanın yararı, sefalık venden kan alma gibidir. Baş titremelerinde, yüz,dişler, kulak, burun ve boğazın çeşitli hastalıklarında yararlıdır.

5. Omuz başları: Kan tükürmenin ve kanamalı bronşitin tedavisinde faydalıdır.

6. Baldırların üzeri: Kanı temizler ve menstrasyonu artırır. Soğuk ve şişman, kanları yoğun olan kadınlarda bacaklar üzerinden hacamat yapmak daha yararlıdır.

7. Başım tepesi: Buradan yapılan hacamat zihinsel rahatsızlıklara ve baş dönmesine iyi gelir bazılarına göre bu hacamat bunamayı geçiktirir.

8. Çene altı: yüz, Dişler ve gırtlak hastalıklarınde faydalıdır. Başı, alt ve üst çeneleri temziler.

9. Kalçalar: Kalca apselerinde, gutta, basur memelerinde, fil hastalığında mesena gazlarında ve sırt kaşıntılarında faydalıdır.

10. Dizler: Siyatik ve gutta faydalıdır.