Evlilikte Yaşanan Sıkıntıların Çözüm Yolları Nelerdir (Huzurlu ve Mutlu Bir Evlilik Nasıl Olur?)

Cenâb-ı Hak, bu hususla ilgili olarak bizlere:

“…Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takvâ sahiplerine önder kıl!” (el-Furkân, 74) duâsını telkin buyurmaktadır.

EVLİLİKTE SIKINTI YAŞAMAMAK veya YAŞANAN SIKINTILARDAN KURTULMAK İÇİN TAVSİYELER

1- Her hususta eşinizi eleştirmeyin, özellikle sert eleştirilerde bulunmayın.

2- Aranızdaki bir sorunu sonraya ertelemeyin, hemen çözüme kavuşturun.

3- Kıskançlık ve şüphe içinde olmayın. Zanna göre hareket etmeyin.

4– Eşinizi her yönüyle anlamaya çalışın. Bu sizin eşinize karşı nasıl hareket edeceğinizi belirler.

5- Eşinize güvenin ve kendinize de onun güvenmesini sağlayın.

6- Bazen kısa süreliğine birbirinizden ayrı kalın. Bu evlilik bağını güçlendirir. Ama uzun süreli ayrılıklar iyi olmaz.

7- Eşinizin yanında sürekli neşeli, iyimser ve Güler yüzlü olmaya gayret edin.

8- Eşinizin yanında eski arkadaşınız, eski nişanlınız ve eski eşiniz hakkında konuşmayın.

9- Her fırsatta eşinize sevginizi ifade edin.

10- Çok idealist düşünmeyin, olağanüstü şeyler beklemeyin, makul olun.

11- Kendinizi sürekli almaya değil, vermeye de alıştırın.

12- Temizliğinize çok dikkat edin.

13- Eşinizin size uygun biri olduğu gibi, siz de eşinize uygun biri olmaya gayret edin.

14- Kendinize uygun gördüğünüzü, eşiniz için de uygun görün.

15- Erkek karısından daima sevgi, saygı, güzel davranma, sıcaklık ve ilgi bekler. Kadın da kocasından kendine güvenilen, güçlü, ihtiyaçlarını karşılayan, kendisini sarıp sarmalayan biri olarak görmek ister.

16- Her sorunda hemen eşinizi suçlamayın, bazı ufak tefek hataları görmezden gelin.

17- Evliliğin kutsal bir yapı olduğunu bilin ve bu yapının ne olursa olsun ayakta kalabilmesi için çaba sarfedin.

18- Daha gelmemiş günlerin sıkıntısını çekmeyin, içinde bulunduğunuz anın tadını çıkarın.

19- Sevgi evlilikte her ne kadar önemli ise de, siz diğer unsurları da göz ardı etmeyin.

20- Eşinize karşı güzel söz ve davranışlarınızla örnek olun.

21- Sorunlarınızı mümkün olduğunca kendi aranızda çözmeye çalışın.

22- Aranızda tartışmaya neden olabilecek konuları mümkün mertebe ortaya getirmeyin.

23- Evliliğin sonuçları ve sorumluluklarını kabul edin.

24- Eşinizden bazı hatalarını hemen düzeltmesini beklemeyin. Bazı alışkanlıkların değişmesi uzun zaman alabilir.

25- Eşinizle bazı müşterek işler yapın. Bu hem birbirinizi daha iyi anlamanızı, hem de yakınlaşmanızı sağlar.

26- Eşinizle aranızda bir sorun çıktığında, onun iyi yönlerini hatırlayın. Sürekli kötü yönlerini ortaya çıkarmak, iyi yönlerini örtmeye sebep olur.

27- Eşinizin özgürlük içerisinde kendisini ifade etmesine, yeteneklerini ortaya çıkarmasına fırsat verin. Onun gücünü ve kapasitesini alaya almayın, küçümsemeyin, takdir edin.

28- Her üzüntünüzü eşinize yansıtarak onu da üzmeyin. Kendiniz üzüntünüzü aşmaya çalışın. Ama sevincinize eşinizi de ortak edin.

29- Eşinizin maddi haklarına saygı gösterin. Aksi taktirde maddi konular tartışmanın en büyük sebepleridir.

30- Aile içerisindeki sırlarınızı kimseyle paylaşmayın. Hayatınıza başkalarının müdahale etmesine fırsat vermeyin.

31- Aranızda meydana gelen tartışmayı dar çerçevede tutun, büyütmeyin. Kontrolünüzden çıkmadan sorunu çözümeye çalışın.

32- Tartışma esnasında eşinizi yanlış ve zararlı davranışlara itebilecek yaralayıcı sözler söylemeyin.

33- Bir tartışma çıktığında şeytan arayı tutuşturmak için var gücünü kullanır. En sevdiği de “benim büyüklüğüm, benim değerim, benim kariyerim, benim maddiyatım….” gibi sözler ettirmek. Bu enaniyet hastalığına düşmemek gerekir.

34- “Hediyeleşin birbirinize karşı sevginiz artsın” hadis-i şerifi mucibince hediyeleşerek aranızdaki sevgi bağını güçlendirin ve bunu gelenek haline getirin.

35- Eşinizin de evin önemli bir ferdi olduğunu unutmayın ve aileyi ilgilendiren konularda onun da fikrini alın ve istişare edin.

36- Komşularınızla ilgilenin, onların özellikle üzüntülü anlarında yanlarında bulunun.

37- Sorunlar ne olursa olsun asla evi terketmeyin. Evden ayrılmak sorunu çözmez. Bilakis sorunu daha da çıkmaza sokar.

38- Kayınbaba ve kayınvalidelerinize iyi davranın. Onlara hoşlanacakları sözlerle hitap edin. İyi bilin ki onların evlatları onların gözünde daima iyidir.

39- Cevap vermek istemediği konularda eşinize sorular sormayın. Yalan söylemelerine veya sizden sıkılmalarına sebep olursunuz.

40- Eşinizin ailesi size geldiğinde onlarla güzel bir şekilde ilgilenin. Göreceksiniz ki eşiniz de empati yapacaktır.

41- Ev içerisinde eşinizden ayrı bir köşede oturmayın. İmkan dahilinde eşinizle gündelik hayatınızı paylaşın.

42- Başka bir işte çalışan kadınlar, öncelikli görevlerinin evleri olduğunu unutmamalıdırlar. İş hayatı ile evdeki sorumlulukları arasında uyumu sağlamalıdırlar.

43- Bazı konular kafana yatmasa bile eşinle aynı fikirde olmaya çalış. Çünkü düşünceler sürekli ayrı olursa, kalpler de uyuşmamaya başlar.

44- Çocukların yanında yüksek sesle hiçbir sorununuzu tartışmayın. Çocuklar böyle durumlardan çok çabuk etkilenirler ve bu olumsuzlukları hep zihinlerinde tutarlar.

45- Çocuklar bir ailenin en büyük nimetidir. Onları ihmal ederek zulmete dönüştürmeyin. Onların eğitimleri ile en iyi bir şekilde ilgilenin.

46- Allah cc israf edenleri sevmez. Siz de her konuda israfa kaçmamaya özen gösterin. İsraf etmeden, cimrilik yapmadan harcama yapın. Tutumlu olan asla darda kalmaz.

47- Eşinizin bir odasında küçük de olsa bir kütüphane oluşturun. Sadece dünyalık konularda değil, ahirete hazırlık konularında da aile içinde günün belirli bir diliminde ilmi sohbetler yapın.

48- Çocuklarınızı yaşadığınız çağa göre değil de, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin. Bunun için de gerekirse uzman desteği alın.

49- “Ben buyum, benim karakterim bu, başka ne yapabilirim” cümleleri kurmak yerine, beğenmediğiniz huy ve alışkanlıklarınızı düzeltmeye çalışın.

50- Eşinize teklif edeceğiniz makul bir fikriniz için uygun zamanı bekleyin.

Burada sayamadığımız daha bir çok öneriler olabilir. En önemlisi, eşler birbirlerini iyi tanımalılar ve eşlerinin o anki durumlarını göz önünde bulundurarak hareket etmeliler.

Her aile yuvası küçük bir devlet gibi düşünülürse, her aile dağıldığında bir devlet yıkılmış gibi olacağından, ailenin yaşaması için tüm aile fertleri ellerinden gelen fedakarlıkları yapmaları gerekir.

Bekir AYDIN
Aile Danışmanı