EN ÇOK ÖDENEK KASTAMONU’YA AMA NEDENSE HİZMET ÇORUM’A
Yaklaşık 15 köyün merkezi olan Çiftlik Pazaryerinde
Karakol gitti..
Okullar gitti..
Sağlık ocağı gitti..
Postane gitti..
Şeker Pancarımız gitti…
Eee bunlar gidince köylülerde gitmek zorunda kaldı.!
Bizim yörenin iktidar partisinin vekilleri ve yetkililerinin ara sıra şu açıklamalarına şahit oluyoruz.
“Çevre İller bazında iller bankasından veya iktidardan en fazla ödeneği veya hizmeti Kastamonu olarak biz alıyoruz.
Bizim köyler ile Çorum Kargı’nın bazı köyleri komşudur. Akrabalık bağları vardır. Eskiden Taşköprü Çiftlik Pazaryerinde Karakol varken Çorum Kargı’dan askerliği Çiftlik Karakoluna düşüpte yürüyerek gelip giden askerler olduğu bile rivayet edilir. Çiftlik Pazaryeri Tosya ilçemizede yakındır. Çiftlik Pazaryerinden İstanbul’a Tosya’dan gelmek yolu 90-100 km kısaltır.
Neyse konumuz bu değil ama bilgi vermek istedim. Taşköprü’nün son köyleri Kirazcık Çorum Kargı’nın Gümüşoluk köyü ile Taşköprü’nün Kayapınar köyü de Çorum Kargı’nın Başköy, Harmancıgil vb. bir kaç köy veya mahalle ile komşudur. Bizim Hocaköyüde hem Kirazcık’a hemde Kayapınara komşudur. Doğal olarak bu köylerle iç içeyiz. Komşuluk bağları güçlüdür. Kız verip gelin alınır yani dünür olunur.
Şimdi bunu niye anlatıyorsun diyebilirsiniz.
Hem siyasi kimliğim dolasıyla hem STK’larda görev yapmam dolasıyla ve gazeteci kimliğimle ve de memleketime sık sık gidip gelen biri olmam dolasıyla devamlı gözlem yapıyorum, kulak kabartıyorum ve araştırıyorum da..
Artık 50 yaşına doğru ilerliyoruz. Geçen bir köylümüzle konuşurken acı bir gerçeği dillendiriverdi. Bizim köylere 40 senedir hiç bir hizmet gelmedi deyiverdi.
Düşündüm taşındım ama bende yapılan bir hizmet bulamadım maalesef..
Yaklaşık 20 yıl önce dereye bir köprü yapılmıştı ama o da önde gelenlerin desteği ve orman gelirleriyle yapılmıştı. Ha bizim köylerin ana geçim kaynağı Ormandır. Saraycuk, Karadağ, Külleme vb.dağlarda çalışma hiç bitmez. Tosya yolu üzeri olması hasebiyle ve eskiden otobüs firmalarının Çiftlik Pazaryerinden kalkmasından dolayı Çiftlik Pazaryerine kadar yolumuz asfalttır ama çok dardır. Etrafı müsait olmasına rağmen hiç genişlemez nedense..
Bizim mahallede yaklaşık 25 yıldır su sorunu vardır. 1994 yılından beri Ağustos ayında susuzluk yaşarlar büyüklerimiz. Ve Hocaköyü’ne, Kayapınara bağlı tüm mahalleler yaşar bu sorunu ama hiç bir çözüm bulunmaz nedense.! Bizim Yayla mahallesine şahsi gayretlerle 1-2 km uzaklardan su getirmesek yanmıştık ama neyse ki çözümü kendimiz bulduk çok şükür ama oda bir çivi kadar akıyor kalabalık gittiğimizde su yetmiyor maalesef.
3-4 yıldır su için bir beklentimiz vardı. Projeler tamamlandı dediler son keşif için Nisan ayı gib gelmişlerdi ama ödenek yetersizliğinden ötelenmiş.! Kato gelip bir iki yeri kazacaktı ama Bozkurttaki afetten sonra tüm iş makineleri bölgeye gidince şimdilik oda kalmış oldu. Sorguncuk mahallemize özel idare tankerle su göndermiş. Bizede sağolsun köy muhtarımız getiriverdi. Son günlerde yağan aşırı yağmurlarda olmasa SUSUZ kalmıştık vallahi.!!! Ama neyse “en fazla ödeneği Kastamonu ve Taşköprü alıyor.” Ben demiyorum vekiller söylüyor!
Çiftlik Pazaryerinden sonra yollar toprak yol, ağaçlar yolları kapatıyor, geçişler çok zor, bakım yok gibi bir şey..
Yaklaşık 15 köyün merkezi olan Çiftlik Pazaryerinde
Karakol gitti..
Okullar gitti..
Sağlık ocağı gitti..
Postane gitti..
Şeker Pancarımız gitti…
Eee bunlar gidince köylülerde gitmek zorunda kaldı.!
Benim çocukluğumda Baraj yapılacaktı hala yapılacak dedikodusu var ama icraat hiç olmadı.
Kısaca son 20 yılda köylerimizde yaşanmaması için her şey gitti ve bitirildi.
Bizim köyler Taşköprü’ye 40 km civarında. Yollar çok dar ve virajlı olduğundan ormanda çalışan kamyonlarla karşı karşıya geldiğinizde çok tehlikeli oluyor ve kazalarda olabiliyor maalesef.
Esas konuya gelirsek. İlimizin daimi milletvekili Hakkı Köylü ve hükümetimizin diğer milletvekilleri ve ilimizin yetkililerinden bazen şöyle açıklama yaptıklarına şahit oluyoruz.
“İller bankasından veya hükümetten en çok hizmeti, geliri Kastamonu olarak biz alıyoruz.”
Hatta vekil Taşköprülü ise Kastamonu ilçeleri arasında en çok ödeneği, hizmeti Taşköprü ilçesi alıyor diye dönem dönem açıklama yaptıklarına şahit oluyoruz. Hatta geçenlerde Ak Parti ilçe başkanımız hastaneye gelmesi planlanan tomografi cihazını müjde olarak vermişti.
Bir çok yerde olduğu gibi Kastamonu ve ilçelerinde de şu görüş hakimdir. “Merkezi hükümet hangi partideyse belediyeleri de o parti alsın ki daha çok hizmet alalım.” Aşağı yukarı 20 yıldır merkezi ve yerel yönetimler aynı parti ama yeterince hizmet alınıp alınmadığı belli değildir.!
Hizmet alınmıyor değil elbette. Mutlaka alınıyordur. Nankörlük yapmaya gerek yok.
Ancak Çorum Kargı’nın köyleri ile komşu olunca hizmet almadığımız gün yüzüne çıkıveriyor.
Neden mi?
Geçen köyümüzden 20 km uzaklıktaki eskiden beri mayasur suyu olarak bilinen kaşıntı vb cilt hastalıklarına iyi geldiği rivayet edilen köylülerimizin sık sık konuştuğu, gittiği ve getirdiği Kargı Başköy’de bulunan bu suya gittik. Bizim köyden ve son köyümüz Kayapınar’a bağlı Alhan(Ahlan) ve Gerze mahallesinden geçtik. Yollar berbat, çukurlar, taşlar, tozlar derken arabanın altı devamlı bir yerlere vurup durdu. Yolda bşr odun yüklü kamyonla karşılaştık bir birimize yol verebilmek için bayağı ince hesaplar yaptık ve sonunda zorda olda başardık. Kayapınara bağlı Gerze mahallesi topraklarını geçince Kargı hudutlarına girmiş olduk.
Aman Allahım o da ne?
İnanamadık!
* Yollar asfalt!
Resmen asfalt ama haa.
* Köylere çöp kovaları konulmuş.
* Aşağı yukarı her 1 km’de bir çeşme yapılmış ve şarıl şarıl akıyor.
* Köylere kanalizasyon yapılmış.
* Olası Yangın için hazırlıklar yapılmış, tedbirler alınmış..
Tabelalar o biçim..
Sanki Çorum’un değil Alamanya’nın köylerindeyiz!!!
Soruyoruz nedenini…
Kimisi Bağcılar Belediye başkanlığıda yapan Feyzullah Kıyıklık sayesinde diyor, kimisi Salim Uslu sayesinde diyor kimisi tüm yöre vekilleri iyi çalışıyor diyor.
Diyorlar da diyorlar yani…
Kirazcık’a bağlı Tilkiler mah. İle Kargı’ya bağlı Gümüşoluk köyü de komşudur. Gümüşoluk köyünde de durum aynıdır. Yolların asfalt olmasını geçtim parke taşı ile döşeli, çöp bidonları konulmuş, kanalizasyonlar yapılmış ve hafta bir ÖZEL İDAREYE ait araçlar gelip çöpleri topluyorlar. Daha neler neler?
ELLERE VAR BİZE YOK MU?
Komşu köylerde bunlar varken bizde durum ne peki?
* Bizim köylerde SU YOK
* Bizim köylerde ASFALT YOK
* Bizim köylerde KANALİZASYON YOK
* Bizim köylerde Yangın için tedbir bile YOK
* Bizim köylerde OKUL YOK
* Bizim köylerde ÇÖP BİDONLARI YOK
* Bizim köylerde İMAM YOKTU( Yeni geldi)
* Bizim köylerde İTFAİYE YOK( 2 yıl önce Sorguncuk mahallemizde yangın çıktı. İtfaiye Taşköprü’den 3 saatte gelebildi. Ev yanmıştı köye sıçramasını da köylüler şahsi çabalarıyla önlemişlerdi. Zaten itfaiyeciler arasında bizim köylerden yangın ihbarı gelince anız söndürmeye gidiyoruz derlermiş. Yani evler, damlar samanlıklar yanar biz ancak tarlalardaki anızlara yetişebiliriz diye konuşurlarmış. Gerçekte bu maalesef! Su dolu itfaiyenin 45 km virajlı ve dar yollardan yangına yetişmesinin imkanı yoktur.)
Kısaca bizim köylere 40 yıldır bir HİZMET YOK!!!!
Ama en çok hizmeti Kastamonu ve Taşköprü olarak bizler alıyormuşuz. “Kedi burdaysa ciğer nerde ciğer burdaysa kedi nerde” misali…
Her ile yapılan ve 15-20 milyona mal olan stadyumları tasvip etmesemde amatör ligde olan Çorum’a stadyum yapıldı ama birinci lig için mücadele eden Kastamonusporun daha bir stadı bile yapılamadı nedense? Ama olsun en çok hizmeti alan il Kastamonu….
ÇİFTLİK PAZARYERİ İÇİN YAPILMASI GEREKEN PROJELER İÇİN ÖNERİLERİMİZ
Çiftlik Pazaryerinin 10-15 yıl önceki canlılığına dönmesi için 15 Çevre köyümüzle birlikte hareket etmesi ve ortak bir Kooparatif kurulması için adımlar atılması gerekiyor. Geçiminin büyük bölümü Orman’dan olan 15 köyün Orman gelirleriyle bu köylere bırakın yolu suyu DENİZ getirilir DENİZ DENİZ!!!
İşte önerilerimiz
1- Çiftlik Pazaryerinde bulunan ilkokul mutlaka açılmalı ve 15 köyden servisle öğrenci alınmalıdır.
2- Çiftlik Pazaryerinde bulunan sağlık ocağına ilk yardımı yapabilen bir görevli veya hemşire verilmelidir.
3- Çiftlik Pazaryerinde nöbetçi itfaiye ve görevlisi mutlaka olmalıdır.
4- Çiftlik Pazaryerine de yakın olan tomruk deposu tekrar açılmalıdır.
5- Çiftlik Pazaryeri Tosya’yada yakın olması hasebiyle 30-40 kişilik istihdam oluşturacak bir proje gerçekleştirilmelidir. Orman bölgesi olması hasebiyle meyve sebze kasaları, palet, beşon veya onon vb. İnşaat malzemeleri rahatça yapılabilir.
6- Çiftlik Pazaryerine tatlı su balık vb. tesisleri kurulmalıdır.
7- Geçmişte Çiftlik Pazaryerinde yetişen şeker pancarı için bazı köylüler teşvik edilmelidir.
8- Çiftlik Pazaryerine Millet Bahçesi tarzı mesire ve turist çekecek bir proje yapılmalıdır.
9- Çiftlik Pazaryeri ve çevre köyleri endemik bitki cenneti olması dolasıyla bu tür projeler yapılmalıdır.
10- Tatil köyü vb.projelere destek verilmelidir.
11- Çevre köylerde çok bulunan Kuşburnu, Alıç, Elma, ahlat vb. meyvelerden marmelat, pekmez, ekşi ve sirke yapılması teşvik edilmelidir
12- Çiftlik Pazaryerine bir veteriner, ziraat veya tarım mühendisi istihdam edilmelidir.
13- Çam, köknar vb. kozalaklardan reçel, pekmez yapımı teşvik edilmeli ve kooparatif kurulmalıdır.
14- Tüm köy ve mahallere geri dönüşüm kutusu ve çöpler için çöp bidonları konuşmalıdır.
15- Tüm köy ve mahallelerin alt yapısı yapılmalıdır.
16- Hayvancılık için teşvik verilmelidir.
17- Belirli sulardan dolum tesisi yapılıp şişelenip pazarlanması yapılmalıdır.
18- Eskiden faal olan karakolda 1-2 askerde olsa tekrar açılmalı ve köylülerin güvenliği sağlanmalıdır.
19- Özellikle köylülerimizin korkulu rüyası olan Ayı ve domuzlara mutlaka bir çare bulunmalıdır.
20- Devamlı akan çayı olan bir yerin köylülerin su sıkıntısını giderecek çözümler bulunmalı ve yapılmalıdır.
21- Çiftlik Pazaryeri için farklı projesi ve önerisi olan yorum olarak yazabilir.
Selam ve dua ile…
Çok iyi düşünceler inşallah birileri el atar
Çiftlik sağlık ocağının açılmasında babamın uğraşı çabası ve arsasını hibe ederek önayak olmuş.Daha sora halk leş kavgası gibi çöktü kendi aralarında bölüstuler.Amaci dışında kullanılıyor dendiğinde geçici personel verildi.yine iflah olmadı.Çevre köy muhtarları hizmette sıfır ve çıkarcı zihniyetle olduğu sürece Çiftlik pazarı iflah olmaz ve eski haline dönemez. Öncelikle muhtarların birlik ve bilinçle ve hakkıyla hizmet istemesi lazim
BENDE BİR KASTAMONU/TAŞKÖPRÜ – ÇİFTLİK KÖYÜ’NDE DOĞMUŞ BİR VATANDAŞ OLARAK O GÜZEL YAZINIZIN ALTINA İMZAMI ATIYORUM VE SİZİ ALKIŞLIYORUM VE TEBRİK EDİYORUM
Ertuğrul kardeş Köyümüz ve çevre köylerin durumlarını anlattığın için size teşekkür ederim. Bu konu moren bir toplumda olması gereken ihtiyaçlardır. Biz halk olarak ve bizleri yönetenler olarak bu seviyeye gelemediğimiz için üzgünüm. Köylü, köyünü idarecilerin yanına gelmediğinden, destek olmadığından terk etti. Üretim yapılan tarlalarda karaçalı dikenleri boy verdi. Tarım girdileri çok arttı. Bir kilo buğday ile bir litre mazot alınırken şimdi ise bu olanaksız. Gübrede öyle. Arazisini ekemeyecek duruma geldi köylü. Pancar ve kendir ekiliyordu çiftlik yazısında şimdi hiç bir şey yok. Okulu elinden alınmış, sağlık ve sigorta güvencesi sağlanmayan köylüler köyünü terk etmek zorunda kaldı. Geri dönme durumları hiç yok. Evi yok, ahırı, samanlığı yok. Koşacak öküz yerine traktörü yok, sağacak bir ineği yok, Bunların ekonomik durumlarını düşündüğünüzde bu gençler nasıl gelip ata toprağını işleyecek. Çocukları büyüyor, ellerinden okulları alınmış. Köylünün sosyal güvencesi sağlanmamış. Ormanda kesim ve nakliye işi yaparken istenmeyen bir durumda sosyal güvencesi olmayan köylüyü kaderi ile baş başa bırakılmış. İlkel bir şekilde çalıştırarak sömürü çarkını döndürmeye başlamışlar. Hayvancılık teşvik edilmedi. Edilmesi gereken en önemli üretim durumudur. Küçük baş hayvanlar da yeni bir koyun türü var. Senede iki doğun ve 2 ‘şer kuzu doğurduğu konuşuluyor; bunlara devlet destek vermeli. Köylü kendisi gibi hayvanları da sigortalanmalı. Yıldırım, sel, hastalıklardan ölen hayvanlarımız devlet tarafından alınarak hayvanların etleri, kedi, köpek mamaları üreten firmalara satılmalı ki köylü zarar görmesin. Ne yazık ki bu durum yok. Geçen yıllarda Köçekli de bir inek ve yetişkin bir dana o zamanın fiyatı ile 20 Bin Liraya yakın olan bu değerleri yıldırım yok etti. Köylüye sadece “kulaklarında ki numaraları getir” diyen bir devlet memuru var. Tarım üretimi için köylüye mazot ve gübre desteği sağlanmalıdır. En uzuz fiyattan vermelidir. Burada ki üretimden devlet artı değerden kazanacaktır. Devletin zararı olmayacaktır. Yabancı ülkelere verilen tarım gıda paraları ülkemizde kalmalıdır. Köyde bir öğrenci olsa da öğretmen verilmelidir. Ülkeye insan yetiştirdiğinin farkında olmalı yönetenler. Köylü Üretim kooperatifleri adı altında örgütlenmelidir. Buna destek olacak köyün aydınları ve devlet tarafından verilmeli. Topyekun kalkınma planları yapılmalı. Köylülere her konuda bilgi verilmeli, ilk yardım kendilerine de olsa da hayvanları için de çok önemlidir. Topraklar tahlil edilerek ona göre ekim işleri yapılmalıdır. Bu işleri yapacak devleti yöneten iktidarların birinci görevidir. Yazacak çok şeyler var ama daha derinliklere inmeyelim. Birilerini hoşuna gitmeyen konular olabilir. Atatürk’ün köylü ile ilgili sözlerini hatırlatarak şimdilik bitirelim. “TÜRKİYENİN GERÇEK SABİBİ VE EFENDİSİ GERÇEK ÜRETİCİ OLAN KÖYLÜDÜR” diyor. Kalkınma köylüden başlar.