enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

“Artık Yeter: Sumud Filosu’na Yapılan Saldırı, Gazze Ablukasının Denizdeki Yeni Yüzü / Kastamonu’dan İnsanlığa Çağrı”

Kastamonu Üniversitesi öğrencileri olarak bugün sesimiz, Gazze’deki masumların feryadıyla birleşiyor. Sumud Filosu’na yönelik uluslararası sularda yürütülen müdahale, sadece bir deniz olayı değil; insanlık suçuna dönüşen ablukanın yeni bir simgesidir.

“Artık Yeter: Sumud Filosu’na Yapılan Saldırı, Gazze Ablukasının Denizdeki Yeni Yüzü / Kastamonu’dan İnsanlığa Çağrı”
4 Ekim 2025 15:48
A+
A-

Kastamonu Üniversitesi öğrencilerinin Sumud Filosu saldırısına tepkisi: Gazze’ye insani yardımın engellenmesi, uluslararası hukuka göre soruşturulmalı ve yardım koridoru temin edilmelidir.

Sessizlik Suça Ortaklık Yapıyor

Bugün burada yalnızca bir açıklama okumuyoruz; tarihimize, inancımıza, vicdanımıza ve insanlığa söz veriyoruz. Gazze’de yükselen feryatlar artık sadece orada yaşayanların değil, tüm insanlığın kulaklarında çınlamaktadır. Çocukların açlıktan çatlayan dudakları, annelerin kuruyan gözyaşları, babaların çaresiz duaları bir savaşın kısa notu değildir — bu insanlık ayıbının ta kendisidir. Son günlerde denizlerde yaşananlar, insani yardımın hedef alındığı yeni bir vicdan krizini gündeme getirdi: Sumud Filosu’na yönelik müdahale, insani yardım koridorlarının ve uluslararası hukukun nasıl hiçe sayıldığının açık kanıtıdır.

Sumud Filosu: İnsani Yardım mı, Engellenen Vicdan mı?

  Global Sumud Filosu, Gazze’ye insani yardım ulaştırmayı hedefleyen yüzlerce aktivistin ve onlarca geminin bir araya geldiği sivil bir oluşum olarak yola çıktı. Filonun amacı basitti: abluka altında yaşayan sivillere temel gıda ve tıbbi malzeme ulaştırmak ve uluslararası topluma Gazze’de süregelen insani krizi görünür kılmaktı. Ancak İsrail donanmasının uluslararası sularda gerçekleştirdiği müdahale sonucunda çok sayıda aktivist gözaltına alındı ve gemiler denizden alındı; bu müdahale dünyanın çeşitli kentlerinde kitlesel protestoları ateşledi. Bu gelişme, insani yardımın denizde güvenle nasıl tartışmalı bir alana dönüştüğünü gözler önüne serdi.

Hukuk, Vicdan ve Uluslararası Tepkiler

Sumud Filosu’na yönelik operasyon, sadece bölgesel bir güvenlik meselesi değildir — aynı zamanda uluslararası hukukun, insan haklarının ve insani yardım ilkelerinin sınandığı bir vakadır. Filonun üyeleri, hareketlerinin barışçıl ve insani amaçlı olduğunu belirtiyor; buna karşılık İsrail’in gerekçesi ise ablukanın sürdürülmesi gerekçesiyle bu tür girişimlerin güvenlik riski yaratabileceği yönündedir. Uluslararası medya ve hükümetler arasında fikir ayrılıkları sürerken, birçok ülke vatandaşlarının gözaltına alınmasına tepki gösterdi; Türkiye başta olmak üzere bazı devletler olayı “insani yardımın engellenmesi” ve “yaşam hakkına müdahale” olarak nitelendirdi. Bu aşamada uluslararası soruşturmaların, gözaltına alınanların hukukî ve tıbbi haklarının korunmasının ve denizlerde insani koridorların tesis edilmesinin aciliyeti ortaya çıkmıştır. 

Kastamonu’dan Çağrı: Söz Değil, İrade Gerek

Biz, Kastamonu Üniversitesi öğrencileri ve Kastamonu Haber ekibimiz olarak diyoruz ki; kınamalar, bildiriler ve söylemler artık yeterli değil. Gerçekten insani ve kalıcı bir çözüm için somut adımlar atılmalıdır. Bu bağlamda taleplerimiz nettir:

1. Derhal güvenli insani koridorun tesis edilmesi: Uluslararası mekanizmalar devreye sokulmalı; insani yardımın sürekliliğini sağlayacak, deniz ve kara koridorları garanti altına alınmalıdır. 
2. Gözaltına alınanların serbest bırakılması ve tıbbi-hukuki destek sağlanması: Sumud Filosu’nda gözaltına alınan sivillerin derhal ve koşulsuz serbest bırakılması için diplomatik baskı artırılmalı; zarar görenlerin tıbbi ve hukuki ihtiyaçları karşılanmalıdır. 
3. Ekonomik ve siyasi caydırıcı tedbirler: İşgal rejiminin ağır insan hakları ihlallerine ortak olan ticari ve lojistik ilişkiler gözden geçirilmeli; gerektiğinde yaptırımlar devreye sokulmalıdır.
4. Uluslararası hukukun işletilmesi: BM, uluslararası insan hakları örgütleri ve bağımsız soruşturma mekanizmaları derhal harekete geçirilmelidir. 
5. İnsani refakat ve caydırıcılık: İnsani yardım gemilerinin denizde korunması için uluslararası hukuk çerçevesinde refakat unsurları organize edilmeli; bu, saldırı çağrısı değil, sivillerin korunmasına yönelik meşru bir tedbirdir.

İslam Dünyasına ve Uluslararası Topluma Açık Çağrı

İslam ülkelerinin liderlerine sesleniyoruz: Mazlumları yalnız bırakmak, tarih önünde bir vebaldir. Sembolik kınamalarla bu insanlık dramını örtemezsiniz; somut adımlar — diplomatik izolasyon, ticari kısıtlamalar, hukuki girişimler ve insani koridorların sağlanması — gereklidir. Aynı şekilde uluslararası insan hakları kurumları, sivil toplum kuruluşları ve vicdan sahibi tüm aktörler; bugün nerede olduğunuzu göstermelisiniz. Sessiz kalmak, zulme ortak olmaktır. Bu topraklarda, Gazze’de, Kudüs’te, Sumud’un ruhunda haykırdığımız şey, yalnızca siyaset değil: insanlığın onurudur.


Kampüslerden, Meydanlardan Ses Verelim

Bugün burada verdiğimiz söz, sadece bir açıklama değildir. Türkiye genelinde barışçıl eylemler, konsolosluk ve büyükelçilik önünde tepki gösterileri, insani yardım kampanyaları ve hukukî takiplerle bu ses yükseltilecektir. Kampüslerde susmayacağız; bu meydanlardan yükselecek ses, Kudüs’e, Gazze’ye, Sumud’a ve tüm mazlum coğrafyalara umut olacaktır. Mazlumun yanında durmak bir erdemdir; vicdandan taviz vermek, tarihin ağır mahkemesinde hesap verecektir.

Onurla, Vicdanla, Tarihle Hesaplaşma Zamanı

İsrail’in denizlerde gerçekleştirdiği müdahale, Gazze’deki ablukanın yeni bir boyutunu gözler önüne serdi. Burada verilen kararlar, yalnızca bölgesel değil, uluslararası hukukun ve insanlık onurunun sınavıdır. Biz, Kastamonu Üniversitesi öğrencileri olarak tekrar sesleniyoruz: Sözünüz değil, iradeniz ölçülecektir. Mazlumu yalnız bırakan, zalimin suçuna ortaktır. Bugün buradan yükselen ses; tarih susanları da yazacak, zalimin yanında duranları da… Gazze ve Sumud yalnız değildir.

Ve bir kez daha haykırıyoruz:
— Kahrolsun zulüm!
— Kahrolsun işgal!
— Kahrolsun İsrail!

Ve son olarak dua ile bitiriyoruz:

Ya Rabbi, Gazze’de şehit düşen kardeşlerimize rahmet eyle.
* Ya Rabbi, annelerin gözyaşını sabırla dindir.
* Ya Rabbi, yaralıların yarasına acil şifalar ihsan eyle.
* Ya Rabbi, esir edilenleri hürriyetine kavuştur.
* Ya Rabbi, mazlumların kalbine güç, iman ve sebat ver.
* Ya Rabbi, Sumud filosundaki kardeşlerimize sabır ve muvaffakiyet nasip eyle.
* Ya Rabbi, bu kutlu yolda yardımcıları ol.
* Ya Rabbi, zalimlerin saltanatını yerle bir et.

Filistin’de şehit olan kardeşlerimizin ruhu için, yaralı kardeşlerimizin şifası için, Sumud Filosu’ndaki cesur gönüllülerin muvaffakiyeti için El-Fatiha.
•İsrail ancak güçten anlar!
•Zulme sessiz kalan ihanet eder!
•Gazze ve Sumud yalnız değildir!
•İslam dünyası, ihanetin hesabını verecek!

* Bu millet zalime boyun eğmedi, eğmeyecek!
* Bu milletin vicdanı satılık değildir!
* Biz buradayız, sesimizi yükseltiyoruz ve zalimin karşısında dimdik duruyoruz.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.