Kastamonu Halkı ve Cuma Talimleri
Kastamonu halkının toprağına ve bayrağına karşı her türlü açık ya da sinsi düşmanlığa karşı nasıl hazırlık olduğunu göstermesi bakımından “Cuma Talimleri” müstesna bir örnektir.
Kastamonu Hangi ırk? Kastamonu kökeni nereden gelir? Kastamonuluların soyu nereye dayanır? Kastamonulular nereli?
Düşman karşısında teyakkuzda bulunmak, heyecanı sonsuzlaştırmak için müdafaa-i hukuk ve gençler kulübü heyetleri bir araya geldiler. Osman Bey’in de aralarında yer aldığı bu toplantıda bütün Kastamonu halkının cuma günleri Olukbaşı”nda talime çıkarılmasına ve ihtiyat zabiti gençlerin bu talimlerde halka kumanda etmesine karar verdiler. Karar, ilgili vesikada şöyle geçiyor:
“Her sabık cuma ezanına müteakip bütün dükkanlar, kahveler, hamamlar kapanacak: cuma namazından sonra her mahalle halkı başta murahhasları, yani müdafaai memleket heyetleri olduğu halde mensup oldukları mıntıkalar ile birlikte bayraklar, borular, mızıkalarla talimgah meydanına geleceklerdir. 15’ten 45 yaşına kadar ve 45 yaşından yukarı olup ta gücü kuvveti yetişen esnaf, ulema, meşayih, memur, esnaf bilaistisna bilimum Müslümanlar talimgah meydanına gelip talimlere iştirak etmeye mecburdurlar.”
Bu karar hemen uygulamaya konuldu. Kastamonulular talimlere gelmeğe başladılar. Faaliyetin daha bir kökleşip genişlemesi için Mektebi Sultani’de büyük bir toplantı yapıldı. Toplantıya memleketin ne kadar ileri geleni varsa hepsi iştirak etti. Buradaki konuşmalar Kastamonuluları daha bir yüreklendirmişti. Kısa zamanda Olukbaşı baştanbaşa bir talimhaneye döndü. Talimhanelerin kuşkusuz askeri önemi kadar toplumsal ve siyasi önemi de vardı.
Halkın tamamının her cuma bir araya gelişi, birbirlerinden güç alarak motive olmalarını sağladığı kadar, memleketimiz üzerinde hesapları olan devletleri de rahatsız edip işkillendiriyordu. Nitekim bazı yabancı gazeteciler bu talimleri fotoğraflayarak kendi ülkelerindeki gazetelere servis ediyorlardı. Cuma talimleri Muhittin Paşa’nın Kastamonu ve havalisi kumandanlığına tayin oluncaya kadar devam etti. Daha sonra Muhittin Paşa bu talimleri doğru bulmayıp kaldırdı.