enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Pastırma Krizi: Kastamonu ile Kayseri Arasında MÜSİAD Gerginliği Büyüyor!

Kastamonu MÜSİAD Şube Başkanı’nın, kentin simgesi pastırmayı savunduğu için istifasının istendiği iddiaları ortalığı karıştırdı. Kayseri ile Kastamonu arasında başlayan “pastırma polemiği”, MÜSİAD Genel Merkezi’ne kadar uzandı. İki milletvekili de tartışmaya katıldı.

Pastırma Krizi: Kastamonu ile Kayseri Arasında MÜSİAD Gerginliği Büyüyor!
14 Ekim 2025 23:29 | Son Güncellenme: 14 Ekim 2025 23:31
A+
A-

Kastamonu-Kayseri arasında MÜSİAD pastırma polemiği büyüyor. İstifa baskısı, vekil açıklamaları ve yerel tepki 37 Haber’de.

Kastamonu ile Kayseri Arasında Pastırma Polemiği

Son günlerde MÜSİAD’ın (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği) Kastamonu ve Kayseri şubeleri arasında yaşanan tartışma, yerel kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. İddiaya göre, Kastamonu Şube Başkanı’nın sosyal medyada yaptığı “Kastamonu pastırması Türkiye’nin en doğal pastırmasıdır” şeklindeki paylaşımın ardından, MÜSİAD Genel Merkezi’nin istifa baskısı yaptığı öne sürüldü.

Bu durum, sadece iş dünyasında değil, siyasette de yankı buldu.  Kastamonu Milletvekili Halil Uluay ve 26. Dönem AK Parti Kastamonu Milletvekili Murat Demir, olaya farklı açılardan tepki gösterdi.

Kastamonu Halil Uluay: “Bu Tatlı Rekabeti Abartmayalım”

Kastamonu Milletvekili Halil Uluay ise daha uzlaştırıcı bir tavır sergileyerek, olayın “tatlı bir rekabetin yanlış anlaşılması” olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Uluay, şu ifadeleri kullandı:

“Kayseri ve Kastamonu pastırmacıları kendi aralarında polemiğe gireceğine, bir araya gelip dünyaya nasıl pastırma pazarlanır diye düşünmeli. MÜSİAD bu farklılıkları zenginlik olarak görmelidir.”

Uluay ayrıca, MÜSİAD’ın kuruluş felsefesine vurgu yaparak, “MÜSİAD bir dava hareketidir, kardeşlik bilinciyle hareket edilmelidir” dedi.


Pastırma Krizi: Rekabetten Krize

Mesele, aslında Türkiye’de birçok ilin sahip olduğu yerel ürün rekabetinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Kayseri, Kastamonu, Afyon ve Sivas gibi şehirler, yıllardır “en iyi pastırma hangisi” sorusunun cevabını arıyor. Ancak bu kez olay, bir sivil toplum kuruluşu üzerinden ciddi bir kurumsal krize dönüşmüş durumda.

Kastamonu kamuoyunda, “Kayseri lobisinin etkisiyle baskı yapıldığı” iddiaları konuşuluyor. Özellikle yerel basın ve sosyal medya paylaşımlarında, “Kastamonu’nun kendi ürününü savunmasının cezalandırılması” yönünde tepkiler yoğunlaşıyor.


Genel Merkeze Çağrı: “Kardeşlik Hukuku Hatırlansın”

Tartışmaların büyümesi üzerine, MÜSİAD Genel Merkezi’nden resmi bir açıklama bekleniyor. Kastamonu iş dünyasında ortak görüş ise net: “Kastamonu’nun onuru, üreticisinin emeğiyle ölçülür.”

Kamuoyunda, MÜSİAD’ın kuruluş değerlerine dönerek, iki şube arasındaki bu anlaşmazlığı “baba şefkatiyle” çözmesi gerektiği yönünde beklenti hakim.

Yerel üreticiler ise, “pastırma tartışması yerine, global markalarla rekabet edecek ortak stratejiler” oluşturulması gerektiğini vurguluyor.

“Pastırma Değil, Prestij Meselesi”

Kastamonu–Kayseri pastırma polemiği, aslında bir yerel lezzet rekabetinden çok, şehir onuru ve temsil hakkı meselesine dönüşmüş durumda.

MÜSİAD’ın iki köklü şubesi arasındaki bu tartışma, sivil toplumun işleyişine, yerel markaların korunmasına ve şehirlerin birbirine bakışına dair önemli bir sınav niteliğinde.

Kastamonu halkı ve yerel basın, “Kendi değerini savunan bir başkanın susturulamayacağı” görüşünde birleşiyor.

Pastırma Rekabeti, MÜSİAD Gibi Bir Kuruma Yakışmadı

Olayın geldiği nokta, kamuoyunda yalnızca bir “pastırma polemiği” olarak değil, aynı zamanda MÜSİAD gibi Türkiye’nin en köklü iş insanı platformlarından birinin yönetim kültürü açısından da eleştiriliyor.

Kamuoyunda dile getirilen görüşlere göre, MÜSİAD gibi ülke ekonomisine yön veren, ihracat vizyonu taşıyan bir kurumun, Kayseri ve Kastamonu gibi iki üretken şehri böylesi bir yerel rekabetten kaynaklı tartışma nedeniyle karşı karşıya getirmesi üzüntüyle karşılanıyor.

Halil Uluay’ın da açıklamasında belirttiği gibi, MÜSİAD’ın misyonu “şehirleri ayrıştırmak değil, üretim gücünü birleştirmek” olmalı.

“Kayseri ve Kastamonu pastırmacıları birbirleriyle değil, dünyayla yarışmalı”
diyen Uluay, bu tartışmanın kurumun vizyonuna gölge düşürdüğünü ifade etti.

Ekonomik krizlerin, üretim zorluklarının ve küresel rekabetin bu kadar yoğun olduğu bir dönemde, MÜSİAD’ın asli gündeminin pastırma polemiği değil, Türk markalarını dünyaya taşımak olması gerektiği vurgulanıyor.

Yerel yorumculara göre, bu süreç “tatlı rekabetin gereksiz biçimde kişisel ve bürokratik bir çekişmeye dönüşmesinin” sembolü haline geldi.

“MÜSİAD’ın asli görevi, Kastamonu’nun, Kayseri’nin, Afyon’un, Sivas’ın pastırmasını dünyaya tanıtmak olmalıydı. Şubeler arasında kardeşliği güçlendirecek bir üretim ve ihracat iş birliği modeli geliştirilebilirdi. Ne yazık ki bu olay, o potansiyelin gölgesinde kaldı.”

denilerek, kurumun “baba otoritesiyle değil, birleştirici akılla” süreci yönetmesi gerektiği vurgulanıyor.

Eski Milletvekili Murat Demir: “Kendi Pastırmasını Övmek Suç Değil, Görevdir”

Konuya sert tepki gösteren eski milletvekili Murat Demir, yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Bir şehir, kendi üretimiyle, emeğiyle, markasıyla var olur. Bir başkanın şehrinin ürününü övmesi suç değil, görevdir. Eğer bu tutum disiplin suçu sayılıyorsa, o kurum artık düşünce baskı merkezi hâline gelmiş demektir.”

Demir, MÜSİAD Genel Merkezi’ni “bu yanlış karardan dönmeye” davet ederek, “Kimse bize kendi markamızı övdüğümüz için susmayı dayatamaz” dedi.

Bu açıklama, Kastamonu iş dünyasında büyük destek buldu. Pek çok yerel üretici ve STK temsilcisi, Kastamonu pastırmasının hak ettiği değeri savunan açıklamalar yaptı.

Kastamonu Pastırması ile Lezzetin Doğal Hali: 50 Yıllık Geleneksel Tat

Kastamonu Pastırması ile Lezzetin Doğal Hali: 50 Yıllık Geleneksel Tat

Yorumlar
  1. act 2 by runway ai dedi ki:

    Pastırma pazarlaması mı, şehir onuru mu? Hani kardeşlik bilinci mi unutuldu? Bu kadar ciddiye alırsak, en azından MÜSİADın kendisi de bir pastırma kategorisinde olmalı ki, bu krizi En İyi Kriz Yönetimi ödülünü alsa! Kayseri ve Kastamonu pastırmacıları birleşip Dünya Pastırma Süper Ligini kurmalıydılar, MÜSİADı da bir sponsor yapabilirdik. Şimdi ise prestij tartışmaları içinde duruyorlar, ama asıl prestij, bu olayı fırsata çevirmek olmaz mı? Dünya ile yarışmalı dediler, haklılar! Özellikle krizlerin ve ekonomik zorlukların olduğu zamanlarda, pastırma tartışmalarından çok, global rekabet stratejileri konuşulsun. Eğer baba şefkati lazım ise, belki o şefin bir bardağı pastırma dağıtıp barışın sağlanması gerekirdi