Taşköprü Sarımsak Festivali Yapılmalı mıydı Yoksa Yapılmamalı mıydı?
Yıllardır israfa, şatafata, eski usul festival anlayışına karşı çıktık. Ama bu yıl sessiz kaldık. Çünkü ekonomik sıkıntılar sebebiyle Taşköprü esnafı, festivale umut bağlamış…

Geçmişte Karşıydık, Hâlâ Festival Anlayışının Değişmesi Gerektiğini Düşünüyoruz
Taşköprü Sarımsak Festivali’nin geçmiş yıllardaki formatına hep eleştirel bakmıştık.
Güzellik yarışmalarının yapılmasına, milyonluk sanatçılara ayrılan bütçelere, 35 yıl önceki kafayla hâlâ aynı içerikle festival yapılmasına, halktan kopuk, amacından uzak eğlenceye hep karşı çıktık.
Hatta yıllar önce bu eleştirilerimiz kamuoyunda yankı bulmuştu. Güzellik yarışmasında kriz çıkmış, tarım fuarı gibi daha anlamlı etkinlikler de eklenmişti. Güzellik yarışması dinimizce “CAİZ” değil, ilçe müftüsüne sorun fetva veriyorsa yapın demiştik. Ak Parti kadrolarında bu konularda benden çok hassas kardeşlerimiz var, yetki ve varsa vebali onlarda artık. Bu yıl ki “YÖRESEL KIYAFETLİ SARIMSAK GÜZELİ YARIŞMASI” inşallah yazıldığı gibi yöreseldir.
Bugün de hâlâ festivalin daha üretime, tarıma, Milli ve Manevi ve yerel değerlere dönük bir formatla yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu fikrimizden vazgeçmiş değiliz. Ama bu yıl farklı. Çünkü mesele festival değil, ekonomik.

Bu Yıl Sessiziz Çünkü Esnafın Umudu Bu Festivalde
14-17 Ağustos tarihlerinde 35. ncisi düzenlenecek olan festival; Cuma Pazarı alanında Pompeipolis Tarım, Orman, Hayvancılık ve Tarımsal Ürünler Fuarı’nın açılışıyla başlayacak. Akşam saatlerinde ise Cumhuriyet Meydanı’nda protokol konuşmaları, halk oyunları gösterileri ve kültürel etkinlikler olacak.
Aynı gün saat 20.00’de Taş Camii’nde Mevlid-i Şerif okunacak, ardından saat 21.30’da Köprübaşı Mevkii’nde Festival Orkestrası sahne alacak.
Buray, Murat Kurşun, Hasan Yılmaz, Irmak Arıcı, Merve Özbey ile sahne anlaşmaları yapılmış. Yine yüksek meblağlı sanatçılar, yine içki tüketiminin zirve yaptığı kalabalık konserler… Sanatçılarımızın da giyimleri, kuşamları ve yaşam tarzlarına bakınca bizim toplumla hiç bir bağı kalmamış gibiler. Maalesef gençlerimize kötü rol model oluyorlar.
Taşköprü Sarımsak Festivali farklı olur inşallah
Mayıs ayının başında ve bayramda yaptığımız ziyaretlerde bizzat esnafla yaptığımız sohbetlerde gördük ki, pek çok dükkan sahibi bu festivale umut bağlamış durumda. “Zararımızı belki bu 3-4 günde telafi ederiz” diyenler oldu.
Normalde 40 bin nüfuslu Taşköprü, yazlıkçılarla birlikte 70-80 bine ulaşıyor. Festival sırasında çevre illerle sayı 200-250 bine kadar çıkabilir. Çünkü sadece Taşköprü değil; İstanbul, Ankara, Bursa, Samsun, Çorum gibi büyük şehirlerdeki hemşehrilerimiz de tatil planlarını festivale göre yaptıklarını gözlemledim.
Konuştuğum pek çok kişi, “İznimi festivale göre ayarladım” diyor. Hatta bazıları, “O tarihte Taşköprü’de olacağım, eş dostla buluşacağım” diyerek dönüş tarihini bile festivale göre planlamış.

Şehitlere, Gazzeye, Yangınlara Rağmen Yazı Yazmadım, Çünkü…
Bu yıl ülke olarak çok zor günlerden geçiyoruz. Orman yangınlarında onlarca canımızı kaybettik. Şehit haberleri her gün içimizi yakıyor. Gazze’de durum içler acısı zaten. Tosya ve birçok ilçe belediye, bu acılardan ötürü festival programlarını iptal ettiler.
Taşköprü özelinde de böyle bir iptal kararı alınabilirdi. Ve ben geçmişte olduğu gibi bunu dile getirebilirdim ama yapmadım. Çünkü bu kez mesele; konser değil, eğlence değil, festival değil… Bu kez mesele Taşköprü esnafının ayakta kalması, moral bulması idi.
Eğer festival iptal edilseydi, o dükkan sahiplerinin umutları da iptal olacaktı. Zaten zor durumda olan esnaf, bir darbe daha yiyecekti. İşte bu yüzden bu sene sessiz kalmayı tercih ettim.
Taşköprü Kazansın, Ama Kontrollü Olsun
Festivale karşı çıkmadık ama bu, her şeyin sınırsız olacağı anlamına da gelmiyor. Bu yıl da 150- 200 binin üzerinde bir kalabalık bekleniyor. Dolayısıyla özellikle dışarıdan gelen seyyar satıcıların sıkı şekilde denetlenmesi gerekiyor. Her gelenin ne sattığı, nerede sattığı, sabah girip gece kaçtığı kontrol edilmeli. Taşköprü’nün yıllardır emek veren esnafı varken, dışarıdan gelenlerin pastayı alıp gitmesine göz yumulmamalı.
İçki tüketimi, fuhşiyat, uyuşturucu, çılgın eğlencenin sınırı, asayişin güvenliği gibi konularda da hem belediyemiz hem emniyet güçlerimiz daha dikkatli olmalı. Çünkü bir festival, sadece bir etkinlik değil; aynı zamanda Taşköprü’nün adıdır, karakteridir, kimliğidir.

Bu Festival Esnafın Nefesi Olsun
Ben bu yazıyı festivali savunmak için değil, Taşköprü esnafını unutmamak için yazıyorum.
Eleştirilerimin arkasındayım. Formatın değişmesi gerektiğini hâlâ savunuyorum. Sanatçılara verilen paraları yüksek buluyorum. Ahlaki sınırların aşılmasına karşıyım. Ama bu yıl, bütün bunların önünde bir şey var: Ekmek derdi.
O yüzden bu yıl, festivalin bir eğlence değil, bir geçim kapısı olması için dua ediyorum.
İnşallah Taşköprü esnafı kazanır, yüzü güler. İnşallah bu festival, taşkınlıkla değil, hayırlı bir hareketlilikle anılır. İnşallah bu sefer sahne ışıkları değil, ekonomik sıkıntılar bir nebze aydınlanır.
Kastamonu Haber ekibi olarak bu yılki festivalin Taşköprü’ye hayırlı olmasını temenni ediyoruz.