1 – Dikiş makasının ağzı açık geceleri yemek yiyen kimse fakir kalırsa düşmanın ağzı açılır.
2 – Tavşan gören bir kimse gördüğünü başkasına söylediği zaman kurt gördüm şeklinde söylerse uğur olur.
3 – Gece köpekler ulursa cenaze çıkar.
4 – Önünden kurt geçen bir kimse, yerden bir taş alır ve kurdun arkasından atarsa kurt, biraz gidince uyuz olup ölür.
5 – Yastığa oturan kimsenin oturağında çıban çıkar..
6 – Kapı eşiğine oturulursa düşmanlar ayağa kalkar.
7 – Makasla çok oynanırsa kavga çıkar.
8 – Kapının eşiğinde su içen kimsenin başı kel olur.
9 – Sofrada lokma bırakılırsa, lokma bırakanın arkasından gelir.
10 – Bir çocuk babası gelmediği halde babam geldi» diye yalan söyler ve yanındakileri aldatırsa, babası akşam kızgın gelir.
11 – Yemekte ilk lokma alınınca besmele çekilmezse insanın karnı doymaz.
12 – Kuzgun kuşu dağda öterse arkasından kurt gelir.
13 – Sofrada yellenilirse meleklerin kanadı kırılır.
14 – Ayakta yenen ekmek bacaklara gider.
15 – Yemek vaktini geçirerek düşer
16 – Gece tırnak kesenin ömrü kısalır.
17 – Geceleri aynaya bakan deli olur.
18 – Geceleri sakız çiğnenirse ölü eti çiğnenmiş olur.
19 – Güneş batarken ekmek yiyen fakir düşer.
20 – Başkasına tükürenin ağzında köpek tüyü biter.
21 – Salı günü çamaşır yıkanmaz.
22 – Küçük çocuğu ölen kadın arife günü eline iğne alıp dikiş dikmemelidir. Zira ahrette anasına babasına şefaat için su taşıyan çocuklarının tası delinir ve içindeki su akarak tas elinde kalır.
23 – Cuma vakti ortalık süpürülmez.
24 – Üzerindeki elbisenin bir yerini dikerken ağza bir şey alınmazsa elbisesi dikilenin aklı dikilmiş olur.
25 – Dikiş dikerken iğne yere düşerse, şeytan boynu görmeyince iğne bulunmaz.
26 – Cuma gecesi dikiş dikilmez.
27 -Mahallede ölü olduğu gün ortalık süpürülmez, dikiş dikilmez, su taşınmaz.
28 – Ölü olduğu zaman evdeki su kaplarının ağzı kapatılmazsa ölünün ruhu o kaplardan su içer.
29 – Düşünde cenaze gören bir insan kapının üstüne bir ciğer asmazsa, cenaze o adamı çağırır. Ciğer asılırsa o insanı çağırmağa gelen cenaze kapıdaki ciğeri alıp gider.
30 – Yumurta kabuğunu kırınca iyice sıkmalı ve ezmelidir, ezilmezse içine şeytan tükürür ve kıran insan ölürken o tükürükler ağzına dolar.
31 – Çekilen dişi sokağa atmamalı, cami duvarına sıkıştırmalıdır.
32 – Yumurta kabuğu ocağa atılarak yakılırsa yumurtayı yumurtlıyan tavuğun yumurtalığı bozulur.
33 – Gece destur demeden bir yere abdest bozulursa periler abdest bozanın bir yerini tutar.
34 – İlk baharda memlekete. leylek ağzında kırmızı bir bez olduğu halde gelirse o sene o memleketteki kocamış kızlar gelin olur, siyah bir bezle gelirse kocakarılar ölür, ağzında buğday başağı ile gelirse bolluk olur.
35 – Yumurta ve soğan kabukları cinlerin paralarıdır, bunlar ateşe atılıp yakılırsa, cinler de atanların paralarını çalar ve paranın bereketi kalmaz. Paranın bereketsiz olması bu yüzdendir.
36 – Şalvarını ayak üstü giyen bir erkeğin başından dert eksik olmaz.
37 – Tavuklar dıdık dıdığa verirlerse eve misafir gelir.
38 – Kedi eline yüzünü sıvarsa yüzünü hangi tarafa dönmüşse o taraftan eve misafir gelir.
39 – Çocuklar sürtünürse eve misafir gelir.
40 – Çocuk başını aşağıya doğru eğer ve bacaklarının arasından arkaya doğru bakarsa eve uzaktan misafir gelir.
41 – Yemek esnasında kaşık elden düşerse eve aç misafir gelir.
42 – Sofrada çorbaya ekmek doğrarken büyük bir ekmek parçası tasın içine düşerse eve aç mi- safir gelir. 43 – Bir eve misafir geldiği zaman ev sahibini sofrada bulur ve onlara bereketli olsun demezse, ev halkının rızkını keser.
44 – Ölü çıkan bir evden, aynı saatte başka bir eve un ile soğan verilmezse o evden tekrar ölü çıkar.
45 – Besmele çekmeden yatağa yatılırsa gece insanı şeytanlar gezdirir.
46 – Ölü çıkan evde, ölünün öldüğü odada kırk gün ateş yakılır, bu suretle ölü karanlıkta kalmaz ve rahat uyur.
47 – At bağlanırken besmele çekilmezse şeytanlar atın yelesini örerler.
48 – Gök gürlerken besmele çekilmezse insanın başına yıldırım düşer.
49- Besmele çekilmeden bir yere konan elbiseyi şeytanlar değiştirir.
50 – Sabahleyin sol taraftan kalkanın gündüz işi rast gitmez.
“Yumurta kabuğu ocağa atılarak yakılırsa yumurtayı yumurtlıyan tavuğun yumurtalığı bozulur.” bu güzelmiş anneannemin yumurtlayan tavuğun yumurtalığı hiç bozulmadı oysa ki :))))
Aslında bunlara “Batıl İnanç” deyip geçmemek lazım. Bu sözler bizlere şimdi çok saçma gelse de bunların her birinin altında yatan bir takım gerçekler vardır. Kıt kanaat geçinildiği bir dönem. Bazen israfı önlemek, bazen korkutmak, bazen ahlaki değerlerin erezyona uğramaması için bulunmuş sözler.. Bu sözleri zamanına göre değerlendirmek daha doğru olur kanımca..