Ankebût Sûresinin Faziletleri, Anlamı, Şifası, Konusu, Gizemi ve Sırları
Ankebût Sûresi; Mushaftaki sıralamada yirmi dokuzuncu, iniş sırasına göre seksen beşinci sûredir. Rûm sûresinden sonra, Mutaffifîn sûresinden önce –ağırlıklı görüşe göre– Mekke’de inmiştir. Tamamının Medine’de indiği de söylenmektedir. Bir rivayete göre büyük bir bölümü Mekke’de, baş tarafından on veya on bir âyeti de Medine’de inmiştir. Aksine ilk dokuz âyetinin Mekke’de, daha sonraki kısmının Medine’de indiği de söylenmiştir. Bu rivayetlerden çıkan sonuca göre tamamı hicretin hemen öncesine ve/veya sonrasına denk gelen bir zaman dilimi içinde inmiştir.
Ankebût Sûresinin Faziletleri, Anlamı, Şifası, Konusu, Gizemi ve Sırları
Resûlullah (s.a.v) buyurdu ki: “Her kim, Ankebût sûresini okursa, yeryüzündeki bütün mü’minler ve münâfıklar sayısınca sevâb verilir.” (Beyzâvî)
Bu sûre, ruhî bunalım geçiren kimselere okunursa, şifâ bulur.
Kendisine kötülük yapacağı bilinen bir topluluğa karşı korunmak için, Ankebût sûresinin 30. âyeti okunmalıdır.
ÇARESİZ HASTALIKLAR İÇİN OKUNMALIDIR
Çâre bulunamayan maddî ve mânevî hastalıklara karşı, sebeplere sığınıp, Ankebut sûresinin 46. âyeti ile Rûm sûresinin 17-20. âyetleri 72. kere okunmalıdır.
Neml Sûresinin Faziletleri, Anlamı, Şifası, Konusu, Gizemi ve Sırları