Tekâsür Sûresinin Faziletleri, Anlamı, Şifası, Konusu, Gizemi ve Sırları
Tekâsür Sûresi; Mushaftaki sıralamada yüz ikinci, iniş sırasına göre on altıncı sûredir. Kevser sûresinden sonra, Mâ‘ûn sûresinden önce Mekke’de inmiştir. Medine’de indiğine dair rivayet de vardır
Tekâsür Sûresinin Konusu
Sûrede insanların, hayatın aldatıcı yönleriyle meşgul olmalarından, dünya malını biriktirmeye olan düşkünlüklerinden ve âhiret hallerinden söz edilmektedir.
“Çoklukla övünme yarışı” diye çevirdiğimiz 1. âyetteki tekâsür kelimesi, bu sûre bağlamında özellikle “yüksek bir amaç gütmeden, neden niçin demeden mal, evlât, yardımcı ve hizmetçi gibi her devrin telakkisine göre çokluğuyla övünülen şeyleri büyük bir tutkuyla durmadan çoğaltma yarışına girişmek, mânevî ve ahlâkî sorumluluğunu düşünmeden alabildiğine kazanma hırsına kendini kaptırmak” anlamına gelmektedir. Bu tutku bireysel olabileceği gibi toplumsal da olabilir.
Âyette tekâsür kavramı Câhiliye toplumunun zihniyet yapısını tanıtmakla birlikte evrensel bir mesaj da içermekte, genel bir tesbit ve dolayısıyla uyarı anlamı da taşımaktadır.
Tekâsür Sûresinin Faziletleri, Anlamı, Şifası, Konusu, Faydası, Gizemi ve Sırları
Hadis-i şeriflerde buyruluyor ki: “Sizden biriniz, her gün bin âyet okuyamazsa Tekâsür’ü okuyamaz mı? Tekâsür’ü okumak, bin âyet okumaya denktir” (Râmuz)
“Size bir sûre okuyacağım ki, (o sırada) kim ağlarsa Cennetliktir. Ağlayamazsa hüzünlü bulunsun. Bu, Tekâsür sûresidir.” (Râmuz)
“Tekâsür sûresini okuyan kimse, melekût âleminde, şükrü yerine getiren diye çağrılır.”
Tekâsür sûresini okuyan, âni ölüme uğramaz.
Kâria Sûresinin Faziletleri, Anlamı, Şifası, Konusu, Gizemi ve Sırları