Saadet Partisi Sahalara Geri Döndü! (İttifaklar En Çok 2 Partiye Zarar Verdi!)
Saadet Partisi uzun süredir sahalarda görünmüyordu. Aslında ittifaklar uzun vade de iki partiye çok zarar verdi. Bu iki partinin içinde ayrışmalara ve sessizliğe sebep oldu. Peki bu iki parti hangisi ve neden ittifaklardan en çok zararı gördüler?
Bu iki parti ittifakların gölgesinde ve sadece gündemin içinde kalarak sahada ve tabanda yeni bir siyaset üretemediler uzun zamandır. İşte bu üretimsizlik bazı görünen ve görünmeyen sıkıntılara sebep oldu. Peki hangi partiler bunlar?
1- Saadet Partisi
2- MHP
Çünkü bu iki parti de saha partisi, gençlik partisi, sokaklarda, meydanlarda, mahallelerde var olması gereken partiler. Bu iki partinin geçmişlerine bakarsak ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaksınız zaten. Bu iki partide AKSİYON PARTİSİ aslında.
2017’den beri oluşan ittifaklar uzun vadede bu iki partiyi hareketsiz ve çaresiz bıraktı. Sadece seçim dönemleri tartışılan parti konumuna geliverdiler birden. Her iki partinin de saha heyecanı kaybolup gitti. Bakmayın TBMM’de temsil edildiklerine, tabanlarında heyecan kalmadı bir şekilde. Çünkü tabanda bir hareketlilik olmuyor son zamanlarda. Daha yeni seçimden çıktık ama bu iki parti seçim dönemlerinde öne çıkan iki parti değil ki, 7/24 saat hareketliliği olan adeta bankamatik gibi sürekli hizmet veren iki partiden bahsediyorum…
Önce MHP’yi ele alırsak;
Eskiden Şehit Cenazelerinde Ülkücüler hep ön sıralarda olurdu, tekbir sesleri ile sokakları inletirlerdi, Asker uğurlamalarda Ülkücü gençler adeta show yaparlardı, yine sokaklar, mahalleler inim inim inler, otagarlar tekbir sesleri ve istiklal marşları ile yankılanırdı. Uygur’da, Türkmenlerde, Kıbrıs veya Dünya’nın bir ucunda Türklere yapılan en ufak zulümde Milliyetçiler hep ön sıralarda yer alır ve mutlaka bir eylem planı yaparlardı. İşte bu nedenlerden dolayı da 15-22 arası gençlik genelde ülkücü olur böyle yetişirlerdi. Ama şimdilerde bu saydıklarımın hiç birisi yapılamıyor ve ülkücüler eylem partisi olmaktan çıkıp sadece cılız söylem üzerine bir tarz oluşturunca Mhp’liler sessizce beklemeye başladılar. Zaten başka çareleri de yok gibi. Bakalım bu süreç ne kadar daha sürecek?
Gelelim Saadet Partisine; Aslında tıpkı MHP gibi sokak partisi, mahalle partisidir. Bırakın her ili her ilçede, her mahallede var olan bir partidir. Sadece ana kademe yönetimiyle değil elbette, gençliği ve kadın teşkilatları ile sahada var olan bir partidir Saadet Partisi.
Dünya’nın neresinde bir zulüm olsa Saadet Partisi o zulüm için eylem yapar, miting yapar, dua yapardı. Ramazana denk gelse iftarda yapar, sahurda yapar ama mutlaka bir organizasyon yapardı.
İstanbul’un fethi, Diyarbakır’ın fethi vb. programlarla hem geçmişi hatırlatır hem geleceğe plan yapıp hedef koyardı. Eğer bugün Ayasofya açıldıysa bunun tek sebebi 50 yıldır bıkmadan usanmadan program üstüne program yapan Milli Görüşçülerin duaları ve eylemleri sayesinde açılmıştır. Her yıl başı gecesi Türkiye’nin bine yakın noktasında yapılan Mekke’nin Fethi programları ve Şubat ayında yapılan Şehitler programları hem anlamı itibariyle hem de teşkilatları canlı ve heyecanlı tutması nedeniyle unutulmaz birer programlardı.
Saadet Partisinde son zamanlarda bu tür programlar sekteye uğradı. Belki seçim süreçleri, belki ittifaklar, belki pandemi süreçleri yüzünden, belki başka etkenlerden ama tabanda heyecansızlığa sebep oldu bu son süreçler.
İstanbul’un Fethi için bile Kocaeli’ye, Sakarya’ya giden ve statları tıka basa dolduran teşkilatlarda bu durum bir rehavet oluşturuverdi. Gerçi arada bir Gazze mitingi olmuştu ama Saadet tabanı çok fazla aksiyon isteyen bir teşkilat olduğundan daha fazlasını istiyordu.
Saadet Partisinde İşte bu heyecansızlık ve bölünmüşlük Özgür Filistin mitingi ile son bulmuşa benziyor. Özgür Filistin mitingi sadece Saadet Partisini değil, tüm Milli Görüş milkolarını da heyecanlandırdı ve adeta eskiden olduğu gibi bütünleştirip tek yürek yapıverdi bence.
Öncelikle Saadet Partisini böyle bir miting kararı almasından ve kısa sürede hazırlanıp alanı doldurmasından ve güzel organizasyonundan dolayı tebrik ediyorum. Allah razı olsun
16 BİN ADIMDA ÖZGÜR FİLİSTİN MİTİNGİ
Uzun zaman sonra şahsen Özgür Filistin mitingi için büyük bir heyecan oluştu. Bir gün önceden kendimi hazırlanmaya başladım ve heyecanla önce 3 toplu ulaşımı kullanarak önce Metrobüse, ordan Uzunçayır metro ve Maltepe durağı, ve biraz yürüyerek miting alanı. Miting alanına girince ayrı bir heyecan oluştu bende, özlemişim ezgileri, müzikleri, sunumları ve o samimi heyecanı ve coşkuyu. Miting meydanında hep kimler var diye gezindim durdum. Toplamda 16.000 adım atmışım bu miting için. Miting alanında Yeni, Mürsel Başerleri, Halil İbrahim Çamlıdereleri, Bahattin Koçakları, Memiş Balcı, Mehmet Gündüz amcaları gördüm orada. İnanın çok mutlu oldum ve de heyecanlandım. Peki başka kimleri ve neleri gördüm miting alanında?
* Pırıl pırıl gençleri gördüm
* Kadınları ve kızları gördüm
* Çocukları gördüm
* Aileleri gördüm
* Samimiyet gördüm
* Heyecan gördüm
* Susamışlık gördüm
* Bütünleşme gördüm
* Milli Görüş ruhunu gördüm
* Mazlumları gördüm
* Gazzeyi gördüm
* Mescidi Aksayı gördüm
* Gözlerdeki ışıltıyı gördüm
* Mücahit Erbakan’ı gördüm
* Oğuzhan Asiltürk’ü büyüğümüzü gördüm
* Lütfi Kibiroğlu’nu gördüm
SAADET PARTİSİ KARTAL GİBİ OLMALIDIR!
Kartalın Yeniden Doğuşu’ hikâyesini duymuşuzdur değil mi? Aslında Mükemmel bir hikâyedir. Bu yenilenme arzusu için de güzel bir örnektir aslında. Eminim hepiniz bu hikâyeyi merak ettiniz değil mi?
“Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşlarındayken çok ciddi ve zor bir kararı vermek zorundadır.
Kartalın yaşı 40′a dayandığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. Gagası uzunlaşır ve göğsüne doğru kıvrılır. Tüyleri kartlaşır, kalınlaşır ve kanatlarına takılmaya başlar.
Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır.
Dolayısıyla kartalın burada iki seçimden birisini yapması gerekir. Ya ölümü seçecektir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir.
Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir.
Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde yuvasında kalır.
Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler.
Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar.
5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.”
Kartal’ın hikayesi çok mükemmel ve etkileyici bir hikâyedir. İnsanlar içinde zaman zaman yenilenme sürecinden geçer ve karar vermek zorunda kalırlar. Kararlar bazen sancılı olsa da neticede önemli olan kazancınızdır.
Umudumuzu hiçbir zaman kaybetmeden daima hedefimize doğru Milli Görüş Ruhu ile gitmeliyiz… Önümüze engeller çıksa bile zaferimize inançla koşmalıyız…
İşte Saadet Partisi de hem TBMM’de kurduğu grup ile ve bu mitingle birlikte KENDİNİ YENİLEMEYE tıpkı bir KARTAL gibi gagasını yenilemeye başlayarak başlamıştır ve bundan sonra da il, ilçeler, mahalleler ve Milkoların bütünleşmesi ile devamı da hızla gelecektir inşallah.!
Selam ve dua ile…
Siyaset, siyaset, siyaset…..