Panikatak Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Panikatak, herhangi bir olay veya durum karşısında aniden ortaya çıkan, kişide yoğun kaygı ve korku koşullanmasıyla oluşan kalp çarpıntısı, terleme, nefes alamama gibi semptomlar gösteren ruh halidir.
Kastamonu Haber ekibimizin İyi makele’den aldığı bilgilere göre; Bazı durumlarda sebebi olduğu gibi bazen de sebepsiz olarak ortaya çıkan panikatak, kişiye kalp krizi geçiriyormuş hissi vererek ileri seviyede öleceğini dahi düşündürür. Bir diğer ifadeyle panikatak, ‘Ya Olursa’ düşüncesiyle nükseden, korkudan korkma durumudur. Atakların olacağı düşüncesiyle kişide sürekli olarak tedirginlik, huzursuzluk ve gerginlik hâli süregelmektedir.
Panikatak Nasıl Hissettirir?
Panikatak, tek seferlik olabileceği gibi tekrarlayan nöbetler şeklinde de gerçekleşebilir. Kişinin aklına gelmediği bir anda hatta uyurken bile yaşadığı bu dehşet veren nöbetler, algısını değiştirir ve hasta olduğu kanısına vararak, bu durum gözünde daha da büyüyebilir. Panikatak olan kişilerde korkular bir kartopu gibi büyüyerek devam eder. Örneğin; kendini kaybetme, delirme, felç geçirme, yüksekten korkma, yalnız kalmaktan korkma gibi. Çoğunlukla paniğe neden olan durum kendini güvende hissedememe, tehlike anında kaçamayacağı ve nasıl davranacağını bilememe ile sonuçlanır.
Panikatak Belirtileri
Panikatağın belirtileri birdenbire gelişir ve dakikalar içerisinde zirveye ulaşır. Yarım saat gibi bir süre içerisinde biten ataklar yerini yoğun bir yorgunluğa bırakır. Panikatak her zaman ve her yerde olabilir. Evde, okulda, yolda yürürken, araba kullanırken, uykuda dahi panikatak geçirilebilir. Panikatak belirtileri şu şekilde görülür:
l Nefes darlığı
l Sürekli olarak yutkunma ihtiyacı
l Soğuk soğuk terlemek
l Titremek
l Göğüs ağrısı ve sırt ağrısı
l Algı güçlüğü
l Yüzde yanma ve kızarıklık
l Uyuşma
l Ellerde ayaklarda karıncalanma
l Ağız kuruluğu
l Mide bulantısı ve kusma
l Sersemlik, baş dönmesi ve baygınlık
l Kalp çarpıntısı
l Ölmekten, delirmekten ve kontrolünü kaybetmekten korkma
l Boğulma hissi
Panikatak Olanlar İçin Tavsiyeler
Öncelikle, panikatak her ne kadar aşılamayacak bir sorun olarak görünse de birey kendisi için yapabileceği birçok şeyin olduğunu bilmelidir. Yapacağı telkinler sayesinde bu durumun üstesinden gelebilir ve zamanla tamamen geçtiğini görecektir. Panikatağı olan kişiler ilk olarak bu durumu bir hastalık olarak görüp gözünde büyütmemelidir. Bu durumun geçici olduğunu bilmeli, bu süreçte sadece algısının değiştiğinin farkına varmalıdır.
Önemli İpuçları
Sürekli olarak panikatağı düşünmek yerine şunlar yapılabilir:
Panikatak hakkında doğru bilgi edinin. Bu durumu herkesin yaşayabileceğini ve yalnız olmadığınızın farkında olun. Ona bir düşman gözüyle bakıp savaşmayın, hayatınızda hiç yeri yokmuşçasına yaşamaya devam edin. Korkularımızın bir ayna gibi olduğunu düşünün nasıl ki aynadaki şeyler bize zarar veremezse, aynı şekilde delirme korkusu, felç geçirme korkusu, ölüm korkusu da bize zarar veremez. Çünkü o, sadece bir düşünce !
Sigara, kafein ve alkolden uzak durun. Bunların hepsi panikatağı tetikleyen uyarıcılar içerir, beden ve ruh sağlığının beraber olduğunu unutmayın.
Nefes egzersizleri yapın. Panikatak anında birçok kişi boğulma hissine kapılır ve daha fazla nefes alma ihtiyacı hisseder. Aslında sorun nefes alamama değil, fazla nefes almaya çalışmak ve aldığı nefesi verememektir. Bunun için günlük diyafram egzersizleri yapın. Diyafram egzersiziyle nefes alışverişinizin düzeldiğini ve kontrolün elinizde olduğunu göreceksiniz.
Spor yapın. Düzenli olarak yapılan spor ve gevşeme hareketleri vücudun rahatlamasına yardımcı olarak kaygı seviyenizi aşağıya çeker ve çarpıntılarınızın azalmasına yardımcı olur. Yürümek, koşmak, egzersiz yapmak vücudunuzda dinçliği sağlayacağından oldukça önemlidir.
Sosyalleşin. Bu süreçte yalnız kalıp insanlardan uzaklaşmak doğru bir yaklaşım değildir. Size iyi gelen ve size değer veren insanlarla iletişimde olmaya önem gösterin. Yeni insanlarla tanışmak, sosyal aktivitelere katılmak her anlamda yardımcı olabilir.
Uykunuza özen gösterin. Sağlıklı beden ve sağlıklı ruh için düzenli ve verimli uyku şart. Bedeninizi dinlendirmek için en az sekiz saat uyumaya çalışın. Kalitesiz uyku ve dinlenememiş bir beden de kaygı seviyenizi arttırabilir.