Kastamonu Belediyesinde neler oluyor : Çalışanlara mı yoksa bankamatik memurlarını mı mobbing uygulanıyor?

Seçimlerden sonra kasada para yok ve borç tartışmalarından sonra son zamanlarda belediyeden işten çıkarmalar ve görev değişiklikleri konuşulmaya başlandı.

Özellikle Murat Esgin adındaki bir gazinin Temizlik işlerine görevlendirilmesiyle ilgili çıkan tartışma Türkiye’nin gündemine girmiş oldu.

Belediye tarafından yapılan açıklamada Murat Esgin’in işe gelmediği belirtilirken, Ak Parti ve Mhp tarafından ise Gazi Murat Esgin’e haksızlık yapıldığını ve işten çıkması için mobbing yapıldığını belirtildi.

Murat Esgin’de yaptığı basın açıklamasında; Pandemi döneminde işe gidilmediği günleri dahi gelmedi olarak açıklandığını, hastalık ve önemli ameliyatlar geçirdiğinden raporlu olduğunu belirtti. Eğer durum böyle ise de algılarla Murat Esgin’e haksızlık yapıldığını belirtmek isterim.

Seçimlerden önce yazdığım bir yazıda; 2019 Yılında dönemin Mhp il başkanı Yüksel Aydın; Tahsin Babaş ile ilgili bir iddiasında Belediyede Bankamatik Memurlarının çalıştırıldığını iddia etmişti. 2024 Seçimlerinden önce bu iddiayı sorduğum önemli bir abimiz ise; Evet o iddia doğru idi ama, bu 5 yıllık Mhp döneminde bu sayı en az 3 kat arttı maalesef demişti. Yani 2019’da bankamatik memuru olarak 100 kişi var ise, şimdi en az 300 kişi var diyerek, bu durumu ancak Hayati Hamzaoğlu ve Hasan Altan düzeltebilir diye de eklemişti.

Bu abimizle geçen gün yine konuştum ve şunu sordum. Kastamonu Belediyesindeki Bankamatik Memurlarının sayısı belli oldu mu? Söylediği yani konuşuluyor dediği rakam 600-700 civarında. Eğer bu rakam doğru ise yandı gülüm keten helva demektir.

Mesela Kastamonu Belediyesi ile ilgili şöyle iddialar dolaşıyor.

2 yıldır cezaevinde yatan bir çalışanın maaşı ödenmeye devam etmiş. Tabi buradaki prosüdür nedir tam bilmiyorum. Cezaevine giren bir çalışanın maaşı verilir mi, verilmez mi? Mahkeme sonucu mu beklenir tam bilmiyorum. Ama böyle bir iddia var.

Yine 4 yıldır çalışan bir ismin tam 1.100 (BİNYÜZ) gün işe gitmediği ama maaşını tam aldığı söyleniyor. Bunlar vahim iddialar tabi..

Bunlar vahim iddialar ama burada adalet olması şarttır. Rakipte olsa başka bir partiye veya bir kişiye karşı algı yapmamak ve adaletli olmak gerekir. Çalışanlara mobingi uygulamak yerine Kastamonu Beleyesinde şu kadar çalışan olması gerekirken bu kadar çalışan var. Onun için şu kadar fazlalık var diye altı doldurulmuş resmi bir açıklamaya ihtiyaç var.

Komşu Belediyelerin Nüfusu ve Çalışan Sayıları

Komşu illerin nüfuslarına ve belediye çalışan sayılarına bakayım dedim. Bu belediyelerin içinde Chp’li belediyelerde var. Tabi çalışan sayısında sadece nüfus kriteri olmayabilir. Farklı şirketlerde kurulmuş veya üretim de yapıyor olabilir. Rakamları googledan araştırarak buldum, yanlışlık olabilir. Algı ve manipülasyonlarla vakit geçirileceğine sağlıklı ve benzer belediyelerin çalışan sayıları ile karşılaştırmalı bilgilerle açıklama yapılırsa çok faydalı olabilir.

• Kastamonu Belediye Çalışanı : 1.300 / Kastamonu Merkez Nüfusu : 155.000

• Çorum Belediye Çalışanı : 1.500 / Çorum Merkez Nüfusu : 295.000

• Sinop Belediye Çalışanı: 363 / Sinop Merkez Nüfusu : 70.000

• Karabük Belediye Çalışanı : 950 / Karabük Merkez Nüfusu : 135.000

• Bolu Belediye Çalışanı: 1072 / Bolu Merkez Nüfusu : 220.000

Kastamonu’da İmzalı Kartvizit Çok Önemli

Kastamonu’da maalesef şöyle bir durum var. Kastamonu’da hiç kimse kura çekimiyle kamuya ait bir işe girmek istemez. Her işe girmek isteyen kişi, ya il başkanı, ya milletvekili, ya bakan ya da belediye başkanın kartvizitiyle ama imzalı olanından gitmek ister. Yıllar önce kamu için çekilen kurada ismi çıkanlar, ne yapıp edip yetkili kişilerden imza alıp gitmek istemişler. Yetkili kişi dediğim yukarıda yazdığım makamlar, aşağısını misal, il başkan yardımcısı bin tane de kartvizit imzalasa kabul görmüyor. Ya il başkanı, ya milletvekili, ya başkan ya da bakan falan olacak, aşağısı kesmiyor çünkü. Peki bunu neden istiyorlar biliyor musunuz? Kurayla giden mecbur çalışmak zorunda kalıyor. Kurayla giden oradaki yöneticilere ben şunun adamıyım diye posta koyamıyor. Ama imzalı kartvizitle giden şahısı ise feriştahı gelse kimse çalıştıramıyor.

Elbette istisnalar kaideyi bozmaz ama acı gerçekte böyle maalesef. Yıllar önce hastaneye torpille işe giren temizlik ekibini başhekim bile çalıştıramamış. Onun için Kastamonu Kurayı sevmez, torpili sever, hemi de üst düzeyinden. Bu durum sadece Kastamonu merkezde geçerlidir. İlçelerde de torpil vardır ama sadece işe girmek için, çalışmamak için değil.

Yıllardır Kastamonu Belediyesini Ak Parti ve Mhp, yani Cumhur ittifakı yönetti. Onun için torpille işe girenler olmuştur. Yukarılardan baskıyla, kontenjanla girenlerde olmuştur doğal olarak. Ben inanıyorum ki; Bu Bankamatik memurlarından hem Ak Parti de, hem Mhp’den rahatsız olanlar çoğunlukta. Onun için durum böyle ise, ki böyle hamaset yapmaya hiç gerek yoktur. Bence gidin el altından belediye başkanına yardımcı olun ki, bir daha ki dönem belediyeyi kazanırsanız vallahi rahat edersiniz.

Ama şunu da hatırlatalım: Kastamonu belediyesinde bankamatik memurları vardır. Sayın Hasan Baltacı bu bankamatik memurlarını temizliyorum diye yerlerine kendi partililerini alacaksa bunun hiç bir kıymeti yoktur. Yani doğal olarak Ak Parti ve Mhp’ye yakın isimleri gönderip, yerlerine Chp’ye yakın torpilli isimler alınacaksa bunlara bankamatik memuru diyemeyiz o zaman.! Bankamatik memurunun yerine işe alım yapılmaz. Eğer şimdi şu kadar bankamatik memuru var diye şikayet edip, 5 yıl sonra belediyenin çalışan sayısında değişiklik olmayacaksa Kastamonu’da ya partizanlık yapılıyor, ya da şimdi algı ve manipülasyon yapılıyor demektir.

Bu durumda yapılacak en doğru iş; “Kastamonu Belediyesinde şu kadar çalışan var, ama şu kadar olması gerekirdi. Onun için şu kadar fazla yani bankamatik memuru var” diye resmi açıklama yapmak çok doğru olur. Kişilere mobbing uygulamak, her gün bu konuyu gündeme getirmek ama sonuçsuz bırakmanın faturasını zamanı gelince Kastamonu halkı ödetir.

100 Kişilik işi 8 Kişi yapar mı?

Şöyle bir hesap yapsak; Kastamonu belediyesinde bankamatik memuru olarak 600 kişi çalışıyor. Hadi bu rakam abartılı diyelim ve 300 kişi olarak baz alalım. 81 il, 970 ilçe belediyesini bu şekilde düşünürsek sonuç ne olur. Tabi daha diğer kamu kurumları da var. Geçen gün işini iyi yapan ve 8 çalışanı olan mali müşavir bir arkadaş, İstanbul’da bir vergi dairesinde en az 100 kişi çalıştığını ama kimsenin iş bilmediğini, o 100 kişinin yaptığı işi biz 8 kişiyle çok rahatlıkla yaparız dedi.

   Ülke olarak ne yapıp edip adam kayırmacılığı, torpili, kula kul olmayı kesinlikle kaldırmalıyız ve bırakmalıyız. Hastane randevusu almak için bile Bakana ve Milletvekiline ihtiyaç duyuluyorsa, acı ama gerçek o memleket bitmiş, batmış demektir.

Memleketin o kadar sorunları ve sıkıntıları varken, ilgili kişilere kişisel meselelerimizi çözdürmek için çözümler aramamalıyız. Memleketin tarıma, çiftçiye, sanayiye yani üretmeye ihtiyacı var. Bu GÜZELİM MEMLEKET ÜRETİRSE zaten torpile de, adam kayırmacılığa da kesinlikle hiç gerekte ve de ihtiyaçta kalmayacaktır.

Vesselam