İslamda “Din Adamı” Yoktur, Herkes Dinin Adamıdır/İnsanıdır.
HALİL U
İnsanlar bazen dinil bazen ideolojik açıdan kutsanmaktadır. Kutsanan insanın ahlaksızlığının önüne geçmek mümkün değil, ahlaksızlık bazen parasal bazen cinsel bazen başka şekilde ortaya çıkabilir.
Bu topraklarda önce din eğitimini engellediler, dine susayan millete din adamı diye şeyhleri, hocaları takdim ettiler. Sonra “dini, din adamları yaşasın, siz keyfinize bakın” algısı oluşturdular. Maalesef herkes hoca adı verilen bir kesimin daha fazla Müslüman olmasını, daha fazla ahlaklı olmasını bekler hale geldi.
İnsan insandır, bazen dergahta, bazen kampüste, bazen barda, bazen kursta, bazen sınıfta, bazen doğum günü partisinde, bazen iş yerinde, bazen dernekte, bazen kulüpte vs yerlerde ahlaksızlıklar meydana geliyor. ki; bunlardan bazılarına kişi olarak, bazılarına yer olarak kutsiyet atfedildiği için olsa gerek daha fazla gündeme getiriliyor. Aslında ahlaksızlık hep aynıdır, benim gözümde ahlaksızlık potansiyeli açısından; camideki, imamın, tarikattaki şeyhin, üniversitedeki profun, bürokrasideki müdürün, siyasetteki vekil/başkanın, bardaki barmenin, vs kişilerin birbirinden farkı yoktur.
Kendini tarikat şeyhi olarak tanıtan, insanlarında kendisine tarikat şeyhi unvanı verdiği bir kişinin ahlaksızlığı ülke olarak gündemimize düştü, mağdur olan çocuk ve aileye mi, ülkemiz insanının durumuna mı, dine uzanan dillere mi daha çok üzülelim bilmedik.
Uzun lafın kısası, Devlet herkese dinini adam gibi öğretsin, kimse ne idüğü belli olmayan kişileri din adına peşine düşmesin. Orta öğretimde hakkıyla siyer, fıkıh ve kuran okuma bilgisi alan hiçbir kimse sapıtmaz, çevresindekilerin sapıtmasına da müsaade etmez. HALİL ULUAY