Günlük Hayatımızın Sinsi Direnci: Stres
Herkese merhabalar ben Zeynep. Bugün size günlük hayatımızı neredeyse her alanında bulunan bazılarımızın üstesinden gelebildiği, bazılarımızın ise hayatını çok etkileyen bir durumdan bahsedeceğim: Stres.
Öncelikle “Stres nedir?” size bir bahsedeyim. Stres; kişinin dışarıdan aldığı tehdit duygusu, korku, kaygı gibi durumlar sonucunda kişinin bunlara karşı, vücudunun dengesini sağlaması için ortaya çıkar. Günlük hayatımızda çok sık maruz kalabildiğimiz bir durumdur stres. En basitinden;bir sınava gireceğimiz zaman, bir köpek bizi kovaladığında, tehlikeli bir durumla karşılaştığımızda stresi ister istemez yaşarız.
Peki stres yaptığımızı nasıl anlarız? Bir durum ya da konu üzerinde sürekli düşünüyorsak, bu yüzden uykusuz kalıyorsak, ellerimiz terliyorsa, kalbimiz hızlı atıyorsa stresi yaşıyoruz demektir.
Peki bu stres iyi bir şey midir? Hem evet hem hayır aslında. Şöyle anlatayım: biz her sabah yataktan kaldıran şeydir aslında stres. Örneğin okula gitmek için sabah erkenden kalkmamız gerekiyor. İşte kalkmamızı sağlayan şey strestir. Yeterli miktarda stres iyidir fakat her şeyin fazlası gibi stresin fazlası da zarardır. Zararlarından da aşağıda bahsedeceğim.
Stresi inceleyen bir araştırmacı olan Hans Selye, “Genel Uyum Sendromu” olarak stresin aşamalarını üçe ayırmıştır: Alarm, direnç ve tükenme evreleri.
Alarm evresinde kişide “Sempatik sinir sistemi” aktiftir. Bu sistemde vücut, “Ya savaş ya kaç!” durumundadır. Hayati yapılar etkin ve hızlı çalışırken yardımcı yapılar ketlenir. Kısacası vücut, alarm modundadır.
Direnç çevresi, alarm çok ciddi yaşanırsa vücudun bizi koruması için vardır. “Hpa aksisi” devrededir. Stresin yıpratıcılığı azaltılmaya çalışılır.
Tükenme evresi ise stresin bitme durumunda olduğu evredir. Stres bittiğinde “Parasempatik sinir sistemi” aktif olur. Bu sistemde vücut rahatlar ve gevşer. Yardımcı yapılar işlevini sürdürür. Fakat tükenme evresi ölümlere de sebebiyet vermektedir.
Yaşanan aşırı (stres sempatik sinir sistemi aktifliği) durumu çoğu insanda yıpratıcı etki bırakabilir. Bunlar psikolojik ya da fiziksel rahatsızlıklara sebep olabilir. Bunlardan bazıları: depresyon, kanser ,diyabet (Tip 2), kaygı bozukluğu, kalp damar hastalıkları… Görüldüğü gibi stresin kendisi küçük görülse de etkileri büyük çaplıdır maalesef.
Peki biz bu stresten ya da stresin zararlı etkilerinden nasıl kurtulabiliriz? Bu elbette ki zordur. Stresin etkileri sadece azaltılabilir. Çeşitli meditasyonlar yapılabilir. Gözlemci eşliğinde olmasa da kişi her yerde meditasyon ile sakinleşebilir.
Stresin sebebine odaklanılarak bundan kurtulabilir ya da etkisini azaltabiliriz. Örneğin yarın sınavımız var ve stres yaşıyoruz. Sınavı yok edemeyiz ama sınava çalışarak “Ben yapamayacağım!” kaygısını azaltabiliriz.
Nefes egzersizleri uygulayabiliriz. Örnek olarak bir tane yapalım. Derince 6 saniye boyunca nefes alalım ve nefesimizi tutalım. Daha sonra altının 2 katı yani 12 saniyede bu nefesi yavaş yavaş verelim. Bunu sakinleşene kadar yapmaya devam edebilirsiniz. Uykusuzluğa da nefes egzersizlerinin iyi geldiği bilinmektedir.
Bugün stres konusunu ele aldık. Umarım sizlere faydalı olmuştur. Okuduğunuz için çok teşekkür ederim. Nice stressiz günlere hoş çakalın, sağlıcakla kalın!
Zeynep Türkmen
Hocam çok güzel yazmışsınız elinize emeğinize sağlık ☺️
Çok güzel yazı olmuş tebrikler👏🏼
Tebrik ederim yazini begendim