enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Efsane Köy Düğünleri 1 : Kız Görme Nasıl Olur ve Neden Şerbet İçilirdi?

Eskiden ülkemizin genelinde olduğu gibi, Kastamonu ilimizde ve ilçelerinde evlenmeler 14-15 yaşlarında başlar ve bu evlilikler görücü usulü ile olurdu. Gelin olacak kız damadı, damat kızı hak dönüşüne kadar bir birlerini kesinlikle göremezlerdi. hatta damat düğün günü çobanlık yapardı.

Efsane Köy Düğünleri 1 : Kız Görme Nasıl Olur ve Neden Şerbet İçilirdi?
7 Ağustos 2023 10:37
A+
A-

Kastamonu Haber ekibi olarak Kastamonu ve ilçelerimizde eskiden, eskiden derken 15-20 yıl öncesine kadar devam eden, hatta hala bazı yerlerde aynı azalmışta olsa bazı gelenek ve göreneklerin devam ettiği efsane ve de unutulmaz köy düğünlerinin nasıl gerçekleştiğini araştırıp derledik. Şimdiki gençlerin “bu da neymiş ya” diye tepki göstereceği onlarca gelenek ve görenek artık günümüzde büyükşehir şartlarında kaybolmuş durumda. Hatta köyde yaşayanlar dahi düğünlerini ilçe merkezlerinde düğün salonlarında yapıyorlar.

Efsane Köy Düğünleri Nasıl Olurdu 1 Kız Görme Nasıl Olur ve Neden Şerbet İçilirdi?

Hani masallarda düğünler “40 gün 40 gece” sürer ya, eskiden köy düğünleri de neredeyse 40 gün 40 gece sürerdi işte. Sadece düğün haftası bir haftada biterdi. Öncesinde kız görme, şerbet içme, bayramlarda koyun, kuzu hatta düve götürme; düğün sonrası karşılıklı evirlik, çocuk olunca isim koyma ve ziyafetler düğünleri nerdeyse bir yıl zihinlerde tutardı. Düğünlere atlarla, eşeklerle de gidilirdi, traktör veya kamyon kasalarında da gidilirdi. Silah atma düğünlerin vazgeçilmeziydi. İşte size eskiden yapılan unutulmaz köy düğünlerinin adım adım yapılış hikayesini bir kaç yazı dizisiyle anlatmaya çalışacağız. Sizlerden ricamız eski köy düğünlerinize ait bildiklerinizi veya hikayelerinizi yorumlara yazmanız bizi memnun edecektir.

ESKİDEN KÖY DÜĞÜNÜ NASIL OLURDU ve EVLENEN GENÇLER NASIL TANIŞIRDI?

HAK NE DEMEK? Gelinin evinden alınıp damat evine götürülme merasimine “HAK” denirdi. Gelin evine gelenlere de “HAKÇI” geliyor denirdi.

GELİN NASIL BELİRLENİRDİ?

Günümüzde evlenme yaşı 20 ve 20’nin üzerine çıkmıştır. Görücü usulü evlenmeler yapılsa da evlenen gençlere de söz hakkı verilmekte ve bir birlerini görebilmektedirler. Evlenecek gencin ailesi beğendikleri evlilik çağına gelmiş kızın ailesi ile tanışmıyorlarsa eş dost ve akrabalar vasıtasıyla bağlantı kurar, bazen misafirlik bahanesiyle evlerine gidilerek kızı daha yakından görme fırsatı bulurlardı. Tanıdıkları bir ailenin kızı ise, aile ile iletişim kurmak daha kolay olur. Kızın ailesine konu açılır veya bir dost bu iş için görevlendirilir. Bu kişiye DÜNÜR BAŞI denir. Olumlu yanıt alınırsa belirlenen bir günde kız görme ve söz almaya gidilir.

KIZ GÖRME NASIL OLURDU?

Önceden belirlenen bir günde evlenecek erkek tarafının yakın akraba, eş,dost ve komşularından bir grup kadın (10-15 kişi) kızın evine gider. Beraberlerinde kız için alınan bazı hediyeler bir bohça içinde götürülür. Yemek yenip çay, kahve içildikten sonra gelin olacak kız misafirlerin yanına getirilir. Başına oyalı yazma örtülerek misafirlerin eli öptürülür. Gelen misafirler kızı daha yakından görme imkanı bulur. Kız görme olayı genellikle pazartesi ve Perşembe günleri yapılırdı.

SÖZ ALMA (SÖZLENME) NASIL OLURDU?

Evlenecek erkek tarafının eş, dost, hısım ve akrabalarından oluşan 10-15 kişilik bir grup önceden belirlenen bir günde (Genellikle Cuma günleri) kızın evine giderler. Yemek yenip çay-kahve içildikten sonra erkek tarafından bir kişi (Genellikle yaşlı, bilgili, tecrübeli) dünürlük yapar ve şöyle isterdi :

“Allahın emri, Peygamber Efendimizin sünnet-i seniyesi ve İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretlerinin içtihadı ile kızınız Ayşe hanımı, Mustafa  oğlu Ahmet için münasip gördük. Siz ne dersiniz?”

diye kızın tarafına sorulur. Kız tarafından bir kişi (Kız babasının vekili)

“Allah kısmet ettiyse ne diyelim. Bizce de uygundur.”

der. Bunun üzerine orada bulunan bir kişi tarafından (Genellikle imamlar), kurulacak ailenin hayırlı olması ve mutlulukları için Kur’an okunarak dua edilir ve tüm çevrenin duyması için şerbet günü kararlaştırılırdı.

 

ŞERBET İÇME (DUYURU) NASIL OLURDU?

Kastamonu ve çevre illerimizde genellikle pazar kurulan günlerde Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri şerbet içilirdi. Kız ve erkek tarafı şerbet gününü ve yerini kendi yakın çevresine ve komşularına duyurur. Aynı gün eş, dost, hısım, akraba ve komşular belirlenen yerde toplanırdı. Genellikle camilerde öğle namazından sonra imam tarafından Kur’an okunur, dua yapılır. Cami cemaati bu duaya amin diyerek katılırdı. Kurulacak yuvanın ağız tadıyla yürümesi düşüncesiyle cami çıkışı cemaate şeker veya çikolata ikram edilir. Şerbet olayında esas olan, kız ile erkeğin bir birleriyle nişanlandığının ilanıdır. Şerbet günü erkek tarafından kız için hazırlanan ve içinde altın, bilezik, giyecek gibi hediyeler bulunan valiz ile kız tarafının yakınlarına verilmek için çay ve şekerden oluşan hediye paketleri kız tarafına gönderilir. Şerbet içme eskiden telefon vb. iletişim araçları olmadığı için ve kıza başka dünür gitmemesi için bir duyurudur aslında.

 

Şerbet içme, genelde pazar kurulan günlerde yani insanların en kalabalık olduğu yer ve zamanlarda yapılırdı. Eğer köyün ileri geleni ise ve ilçelerde de tanınıyorsa ilçe merkezlerinde de mutlaka şerbet içilirdi. Pazar yerinde veya şerbet içilecek yerde cazgır önce bölgeyi turlar ve sürekli falanca köyden Ahmet ağanın oğlu Mehmet ile, falanca köyden Şaban ağanın kızı Ayşe’nin şerbeti var diye anons ederdi. Ve kovalarda yapılan miss gibi şerbet herkese ikram edilirdi. Bu işlem genelde kahvehanelerde yapılır ve çay bardakları ile dağıtılırdı. Pazardan köylerine dönen insanlar, evlerinde ve köylerinde falancanın şerbetini içtik diye konuşunca tüm köyler içilen şerbetten, yani sözlenen gençlerden haberdar olmuş olurdu.

Şerbet içme köylerde yapılan mevlid programlarında da olur, hocalar mevlid okurken, gökten melekleri saf saf indirirken, çay bardaklarına yarım yarım konulan şerbetler cemaate tek tek dağıtılırdı, ve bardaklar hemen de toplanırdı. Bu şerbetin başka bir anlamı var mıydı bilemiyorum. Bilen varsa yoruma yazarsa seviniriz.

EL ÖPTÜRME NASIL VE HANGİ GÜN OLURDU?

Şerbet gününden 2-3 gün sonra damat babası, annesi ve yakınları belirlenen günün akşamı kız tarafına misafirliği gider. Akşam yemeğinden sonra gelin adayı kız, gelen misafirlerin elini öperdi. Damadın babası, annesi ve yakınları kıza hediyelerini (Altın bilezik, kolye, saat, küpe ve giyim eşyası) takar. Bu olaya EL ÖPTÜRME denir.

Düğün olana kadar geçen sürede dini bayram ya da bayramlar olursa damat evinden kız evine hediyeler ile Kurban bayramında kurbanlık koyun götürülerek ananeler (gelenek-görenek) yerine getirilirdi. Akrabalık ilişkileri daha da pekiştirilmiş olurdu.

 

Devam edecek…

 

Yaşayan Tarih Yunus Hoca İle Efsane Köy Anıları 4 (Damat Düğün Günü Ne Yapardı?)

Kaynak : Seydiler Belediyesi

Fotoğraflar : Facebook – Google

Yorumlar
  1. Gaffaroğlu dedi ki:

    Ertuğrul Bey yakın zamanda yapılacak bir düğün için hemşehrilerimize şerbet içirin de detaylı ve canlandırmalı olarak idrak edelim bu şerbet kültürümüzü. Aslında yazın yapacağınızı iddia ettiğiniz şenliklere tiyatral anlamda böyle canlandırmalar da ekleyebilirsiniz bence.

    1. Ertuğrul dedi ki:

      Sayın Gaffaroğlu: Yakın zamanda düğünü yapacak olan sizsiniz. Bu şerbet olayını araştırmamı söyleyen ve merak edende sizdiniz değil mi? Bende sözümü tuttum ve senin Ömer’in düğününden önce araştırmamı tamamlayıp yazıyı yayınladım. Onun için şerbet içime, hakçı ve semet işlerini senin düğünde yaşatman gerekiyor. Bilmem anlatabildim mi?

      1. Gaffaroğlu dedi ki:

        Düşündüm ve sizi haklı gördüm Sayın Köse. Gerekli tüm altyapı ve maddi kısmı sizlere görev olarak atadıktan sonra bu dediklerinizi yapmayı planlıyorum.