Fatma Girik Vefat Etti (Peki Fatma Girik Kimdir?)

Hem nasıl olmasın ki?

Onlarla büyüdük…
Onlarla geliştik…
Onlarla öğrendik…
Onlarla güldük…
Onlarla ağladık…
Onlarla eğlendik…

Sadece TRT ve radyosu var. TRT’de kim varsa onu tanıyorsun, onu görüyorsun ve onu seviyorsun.

Bizim çocukluğumuzda sanatçılar sadece sanatçı oldukları için sevilirdi. Hiç bir sanatçı ideolojiyle ön plana çıkmazdı. Hiç bir sanatçı toplumun değerlerine savaş açmaz alay etmezdi. Biz o sanatçıları oynadıkları rollerle tanırdık ve oynadıkları o rollere de yakıştırırdık. Günlerce onların rollerini anlatırdık. Kimimiz Cüneyt Arkın, kimimiz Kemal Sunal, kimimiz Tarık Akan’a özenirdik.

Kemal Sunal, Cüneyt Arkın, Tarık Akan, Fatma Girik, Erol Taş, Türkan Şoray, Kadir İnanır, Cihan Ünal, Şener Şen, İlyas Salman, Fikret Hakan, Adile Naşit, Münir Özkul, Zeki Alasya, Halit Akçatepe vb. sanatçıların hepsini aileden kabul ettik.

Hepsini sevdik.

Hepsini benimsedik.

Niçin mi?

Çünkü onlar bize biz gibi davrandılar.
Siyasi kimliklerini ve ideolojilerini hiç belli etmediler ve konuşmadılar.
Değerlerimizle alay etmediler.
Güçten yana ve iktidardan yana olmadılar.

Hatta tuttukları takımları bile belli etmemeye çalıştılar. Biz hangi takımı tutarsak sanki onlar o takımı tutuyordu gibi hissettirdiler hepimize..

Kısaca; Biz kendimizi ne gördüysek onlarıda tıpa tıp benzerimiz olarak gördük. Biz kendimizi nasıl tanıdıysak onları da öyle tanıdık ve bildik. Ki şimdi de öldüklerinde eksildiğimizi hissedip üzülüyoruz.

Eski sanatçıların hepsi oynadıkları rolün hakkını verip inandırıyorlardı. Örnek: Berhan Şimşek Minyeli Abdullah’ı oynamıştı ve çok başarılıydı.

Cihan Ünal Osman Gazi’yi oynamıştı. Kimseye yaranma derdi olmadığından harika oynamış ve o rolüyle gönüllere taht kurmuştu.

Fatma Girik…

“Yılanların Öcü” isimli sol içerikli filmde de oynadı, Kemal Sunal’la “Postacı” isimli güldürü filminde de oynadı, “Rabia” isimli dinî içerikli filmde de oynadı. Hepsinde de rolünün hakkını vermişti.

Kemal Sunal’da Cüneyt Arkın’da, Kadir İnanır’da, Şener Şen’de Tarık Akan’da Adile Naşit’te bize kendilerini öyle sevdirdiler ki öyle saydırdılar ki onların ölümü çok daha üzüyor hepimizi… Eski sanatçıların hepsinin arka planında Halk vardı, vatandaş vardı, köylü vardı, doktor vardı, öğretmen vardı. Onlarda oynadıkları tüm rolleri bunlara göre oynar ve başarılı olurlardı.

Bugün vefat eden Fatma Girik başta olmak üzere Adile Naşit, Kemal Sunal, Erol Taş, Tarık Akan, Zeki Alasya ve tüm ölmüş sanatçılarımıza Allah’tan rahmet hayatta olan sanatçılarımıza da sağlık, sıhhat ve afiyet içinde uzun ömürler diliyorum.

PEKİ FATMA GİRİK KİMDİR?

Fatma Girik 12 Aralık 1942 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi. Türk oyuncu, eski siyasetçidir.

12 Aralık 1942 tarihinde İstanbul’da doğdu. Cağaloğlu Kız Lisesi’ni bitirdi. 1957 yılında ilk baş rolü olan, yönetmenliğini ve senaristliğini Seyfi Havaeri’nin yaptığı Leke’ydi. Leke’yi oyuncu olarak adından bahsettirmeyi başaramadığı birkaç iddiasız yapım daha izledi. Fatma Girik’in performansıyla dikkatlerden kaçmayacağı film, Memduh Ün’ün yönetmenliğindeki 1960 yapımı Ölüm Peşimizde’ydi. Memduh Ün’le tanışıklığı Girik’in hayatındaki dönüm noktalarından biri oldu.

180’den fazla filmde rol aldı. İleriki yıllarında siyasete de atılan Fatma Girik, Sosyaldemokrat Halkçı Parti’den 1989-1994 yılları arasında Şişli Belediye Başkanlığı yaptı. Siyaset ve oyunculuğun dışında kısa bir dönem televizyon ekranlarında Söz Fato’da adlı bir programın sunuculuğunu da yapmıştır.