Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu Görevine Enerjik ve Hızlı Başladı (Bakalım neler yapacak?)
Uzun yıllardır görev yapan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca görevini, İstanbul İl Sağlık müdürü olan Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na devretti. Yeni Sağlık Bakanı Memişoğlu görevine hem enerjik hem hızlı başladı. Öncelikle yeni Sağlık Bakanına hayırlı olsun diyelim ve görevinde başarılar dileyerek başlayalım.
Bu sistemde bakanlık yapmak çok zor. İktidar partisi ama bakanlar partili değil. Bakan partili olmayınca, halkın arasından da gelmemiş oluyor. Eskiden bakanlar; ilçe, il başkanlıkları, belediye başkanlığı, parti genel başkan yardımcılığı ve milletvekilliği yapmış kişilerden olunca görevine de hazır olmuş oluyordu. İyi bir yönetici ise de bakanlıkta başarılı olma ihtimali yüksek oluyordu. Ama şimdi böyle değil. İstanbul il sağlık müdürü Bakan oluyor. İstanbul Valisinin ve Ak Parti il başkanının vb. kişilerin emrinde olan bir isim birden bunlara üst olmuş oluyor. Ayrıca Bakanlıkta onlarca kişinin altında olan il sağlık müdürlüğü birden en üste çıkmış oluyor. Açıkçası bu şartlarda yeni Sağlık Bakanından pasif bir bakanlık bekliyordum ama ilk günlerde yanılmış oldum. Hemen yaptığı ziyaretler ve atamalarla sayın Kemal Memişoğlu, sanki bu görevi uzun yıllardır bekliyormuş intibası uyandırdı bende..
Yeni Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, görevine ziyaretlerle başladı. Adeta bir seçim çalışması gibi il, il, ilçe, ilçe ziyaretler yapıp, ilgili kurumlarla toplantılarla gayet enerjik ve hızlı başladı. Yeni Bakanın Özgüveni yerinde görünüyor. Eski Bakan Fahrettin Koca’da hızlı başlamıştı ama sonunu getiremedi. İnşallah yeni bakanımız sonuna kadar hızlı, enerjik, planlı, programlı ve de sağlıklı devam eder.
Peki Yeni Sağlık Bakanımızdan neler bekliyoruz?
Şunu baştan belirteyim: Sağlıkta çağ falan atlamadık. Sağlıkta sıkıntılar hat safhalarda. Evet eskiden hastanelerde ve eczanelerde görünen kuyruklar vardı. Şimdilerde ise görünmeyen yani “ONLİNE KUYRUKLAR” var. Eskiden bir kişi sabah erken hastaneye gider, akşama kadar yorulsada işini halledip gelebilirdi. Şimdi ise bir kişi randevu alabilmesi için en az 3-4 ay beklemesi gerekiyor. Birbirimizi kandırmaya gerek yok. Maalesef durum budur. Yani Sağlıkta daha kötüye gidiş var.
İşin ehemmiyetini tam anlatabilmek için şu örneği de vermek istiyorum. Eskiden hastanelerde Kastamonulu odacı, hademe, aşçı, bulaşıkçı vb. çalışanlar çok idi. Bunlara rica minnet ettiğimiz zaman işimiz mutlaka hallolurdu. Doğru mu vallahi doğru.! Şimdi Ak Parti Milletvekilini, hastane başhekimini veya Bakanı aramasak hastanelerden kesinlikle randevu alamıyoruz. Doğru mu vallahi doğru.! Demek ki gelişmemişiz ve hatta çok geriye gitmişiz.
Peki Sağlık Bakanlığı nasıl çalışmalı?
Son yıllarda hızla artan hastalıklar var. Peki bu artan hastalıklar neden ve niçin artıyor? Sağlık Bakanlığı bu yönde hangi çalışmaları yapıyor? Psikolojik ilaç kullanmada inanılmaz seviyelere çıkmışız. Acaba bu duruma hangi sıkıntılar vesile oluyor? Bel, diz, bacak ağrıları, bel fıtığı, obezite, şeker, tansiyon, kanser vb. onlarca hastalıklar kat be kat artıyor değil mi? Peki bu hastalıklar niçin artıyor acaba? Önleyici tıp nerede? Hastalıkların artma sebepleri nelerdir? Bunları kim araştırıyor bilen var mı? Araştıran varsa sonuçları nelerdir paylaşan var mı?
Hastalıklar; Beslenme alışkanlıklarımızdan mı, hareketsizlikten mi, çalışma ortamlarımızdan mı, yetersiz beslenmeden mi, kullandığımız şampuan, sabun ve macun çeşitlerinden mi veya yediklerimiz mi kaynaklanıyor bunları hangi kurumların araştırması gerekiyor?
Milyonlarca insan sabah kahvaltısı diye yağlı ve katkı maddeli poğaça, börek çeşitleri vb. şeyler yiyoruz. Acaba bunlar mı sağlığımızı bozuyor. Eskiden olduğu gibi Tarhana vb. çorba çeşitlerine gerimi dönülmesi gerekiyor? Eskiden hayvanın eti, kemiği, kellesi, paçası, kemik iliği, kuyruk yağları afiyetle yeniyordu, artık yenmiyor yoksa bunlar mı sebep oluyor? Yoksa Gazlı içecekler ve hazır yiyecekler mi sağlığımızı bozuyor? Yoksa klimalar ve kombiler mi? Veya eskiden olmayan şimdilerde anne sütünün yerini alan hazır mamalar mı bozuyor? Yoksa D Vitamini alamadığımızdan mı, yoksa modern tıbbın ilaçları mı sağlığımızı bozuyor? Veya da ekonomik sıkıntılar mı bozuyor? Sağlık Bakanlığımız bu vb. konularda çalışmalar ve araştırmalar yapması gerekmiyor mu?
Örnek: Bel Fıtığı neden artıyor? Şimdiye kadar hangi çalışmalar yapıldı ve şimdiki nesle hangi tavsiyelerde bulunuluyor. Her bel fıtığı olanı ameliyat yapmakla bel fıtığının önüne geçilmez değil mi? Yıllardır yapılan tedavi ve ameliyatlardan bu hastalıkların sebepleri ortaya çıkmıştır mutlaka. Sebepleri ortaya çıktıysa da çözümleri de çıkmış olması gerekmez mi?
Eğer bu şekilde gidersek 20-30 yıl sonra her mahalleye özel hastanelerde açılsa kimse hastalıkların önüne geçemez duruma gelecek. Şimdilerde 3-4 ayda alınabilen randevular, gelecekte 1-2 yılda anca alınır duruma gelecektir. Peki bunların önlemlerinin şimdiden alınması gerekmiyor mu sizce de?
Geçen gün bir Profesör hocamız, Hollanda’da akşam 18:00 yemek yeme saatidir. Her bir vatandaş bu saate göre gündelik hayatını düzenler dedi. Bizde doktorlar genelde akşam 6 veya 7’den sonra yemek yenmemesi gerektiğini söylerler. Peki bizde bunu Hollanda gibi devlet politikası haline getiremeyiz mi? Sağlık Bakanımız Kemal Memişoğlu beye öneri olarak ta sunmuş olayım. Hani rahmetli Kemal Sunal, bir filmde köye doktor olarak gidiyor da, oradaki hastalıklardan dolayı köylüleri her sabah spor için koşturuyordu ya, Sağlık Bakanımızda bizlere spor yaptırması gerekiyorsa, ki gerekiyor. Peki toplumun sağlığı için ne gerekiyorsa yaptırması gerekmez mi?
Bakın sadece yediklerimizden ve içtiklerimizden sağlığımız bozulmuyor. Neslimiz bozuluyor neslimiz. Bu bağlamda tarım politikamız bile gözden geçirilmeli ve kimyasal gübrelerin kullanımı kesinlikle yasaklanmalıdır. Eskiden Haram-Helal belli idi. Artık kesinlikle belli değil. Sigara sağlığa zararlı diyoruz ama sigaraya gelene kadar; cipsinden, noodle, gazlı içeceğinden, ekmeğine kadar, her gün tükettiğimiz onlarca zararlı ürünleri yemeye içmeye devam ediyoruz maalesef.!
Yeni Sağlık Bakanı Prof. Dr. sayın Kemal Memişoğlu beyden bu bahsettiğim konular ve öneriler başta olmak üzere vatandaşın randevu sistemine torpilsiz kalıcı bir çözüm bulmasını önemle arz ediyorum. Sayın bakanımıza yeni ve meşakkatli bu görevinde üstün başarılar diliyoruz. Mevlam yar ve yardımcısı olsun.
“Halk içinde mutaber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi”
Vesselam