Emekli – Memur – İşçi – Bağkurlunun Enflasyondan Doğan Kul Hakkını Kim Ödeyecek?
Kendimi bildim bileli iktidarlar genelde “Vatandaşımızı Enflasyona Ezdirmeyeceğiz” düsturu ile vatandaştan oy isterler. Bu cümleyi en çokta rahmetli Demirel Özal dönemindeki aşırı zamlardan doğan enflasyon için kullanmış ve seçimde kazanmıştır. Gerçi enflasyona ezdirmemeyi başaramamıştır ama bu sözü de sürekli kullanmıştır.
Enflasyonla ilgili en güzel ve muhteşem çalışmayı 54.ncü Hükümetin Efsane Başbakanı Prof. Dr. Necmeddin Erbakan “Eşel Mobil Sistemi” diye isimlendirdiği sistemle yapmıştır. Bu sistemin türkçesi ne kadar enflasyon o kadar emekli, dul, yetim, işçi, bağkurlu ve memurların maaşlarına “O KADAR ZAM” dı. Tuik vasıtasıyla rakamlarla oynamayı hiç düşünmeden tabi. Gerçektende hiç kimseyi enflasyona ezdirmemişti ama ne hikmetse o dönem bu kimselere de yaranamamıştı. Ama daha sonraları ve hala “Erbakan’ın zammı olmasa biz açlıktan ölürdük” diyenlere rastlıyoruz.
Ak Partinin ilk yılları da enflasyon oranında zamlarla geçti. Çünkü enflasyon özellikle 2007 sonrası çok düşük seviyelerde olunca emekli, işçi, memur, bağkur vb. maaş zamlarının da bu oranlarda uygulamışlardı. Ha açlık sınırı ve yoksulluk sınırı seviyelerinin altında da kalsa sıkıntı çok fark edilmiyordu.
ALIM GÜCÜ NEDEN DÜŞTÜ?
Ancak son 5 yıldır artan enflasyon oranları yüzünden asgari ücrete Aralık ayında yapılan zam Şubat ayında elimize geçmeden eriyip gitmeye başladı.
Döviz kurlarındaki aşırı artış, daha doğrusu TL’nin inanılmaz değer kaybı her şeyi altüst ediverdi. İktidarında düzeltmek yerine daha da bozması ülkemizin ekonomisinde tsunami etkisi oluşturdu. İşimiz gereği bir çok firmaya ziyarete gidiyoruz. Piyasalara daha hiç zam yansımadan hemen önce ziyaret ettiğimiz işverenler bize diyorlar ki; Hammaddelere yüzde 40-50 oranında zam geldi bu durum yakında tüm ürünlere yansır. Bunun nedeni olarak ta döviz kurlarının artışını önlemek için baskılama yapılmasından dem vuruyorlar. Ve gerçekten de işverenlerin dediği gibi belirli bir süre sonra zamlar yağmur gibi gelmeye başlıyor. Seçim öncesi de benzer durumlar olmuştu zaten. Nitekim seçim sonrası dedikleri oldu
Şimdi gelelim enflasyon meselesine; Enflasyon son 3 yıl aşırı derecede artış gösterdi. Ancak Tuik bu rakamları düşük gösterdi. Yani enflasyon yüzde 300 iken Tuik yüzde 85 gösterdi. Yüzde 300 rakamını başka kurumlar çıkardı ama ihtiyaç için aldığımız tüm ürünlere zaten en az 3-4 kat hatta 5 kat zam geldiğini bizde yaşadık zaten.
Peki enflasyonu düşük gösterince ne oldu?
Emekli, Asgari Ücretli, Memur, Bağkur vb. tüm çalışanlar maaşlarına enflasyon oranı kadar zam alacakken Tuik’in açıkladığı oran kadar alınca işte ALIM GÜCÜMÜZDE bunun için düşmüş olyverdi.
Nasıl mı?
Hemen İzah edeyim!
Biz her yıl kurbanımızı babam köyde olduğu için köyde alıp kesiyoruz. Geçen yıl aldığımız kurbana 15.750 TL ödemiştik. Bu ne demek oluyor? Babam emekli sandığından malülen emekli. Ve aylığını hep 3 aylık olarak alıyor. Geçen yıl kurban parasını verdiğimizde 3 aylık maaşı 18.000 TL idi. Yani aldığımız kurbana çok rahat yetmişti. Bu yıl gene kurbanımızı aldık ama değil babamın 3 aylık maaşı, 6 aylık maaşı bile neredeyse yetmiyor.
Kurban fiyatı tam 4 kat artarken babamın maaşı ise 2 kat bile artmamış. Çünkü iki kat artsa 36.000 TL olması gerekiyor, ancak bu rakamın biraz daha altında kalmış. Babamın maaşına göre kurbanımızı 30.000 TL’ye almamız gerekiyor. Kurban fiyatına göre ise babamın maaşının 65.000₺ olması gerekiyor. İşte bu durumun sebebi; oluşan enflasyonun Tuik yani iktidar tarafından düşük gösterilmesinden kaynaklanıyor. Tabi hayvan sahibinin kullandığı yem, gübre, mazot vb. tüm ürünlere de yüzde 300-500 zamlar gelince onlarda aynı sıkıntıları yaşadılar. Velhasıl ödediklerimize 4-5 kat, aldığımız maaşlara ise 2 zam gelmesi yüzünden her geçen gün “ALIM GÜCÜMÜZ”de düşmüş oluyor. Enflasyon ve Alım gücü düşmesine en iyi örnek işte bu vahim durum olsa gerek.! Bilmem anlatabildim mi?
Köylerde bir çok kişi bu yıl çok pahalı diye kurban kesemeyeceğini söylüyormuş. İşin ilginç tarafı da bu kişilerin büyük çoğunluğu oylarını Ak Parti ve sayın Tayyip Erdoğan’a verdiler.!
ŞİMDİ HOCALARIMIZA SORUYORUM?
Başta Prof. Dr. Mehmet Boynukalın, Hayrettin Karaman, Halil Konakçı ve İhsan Şenocak vb. hocalarımıza sormak istiyorum: Enflasyon oranı kadar zam vermeleri gerekirken, Enflasyonu düşük göstermek suretiyle; İşçi- Memur-Emekli- Bağkurlu milyonlarca vatandaşın maaşlarına az zam yapılması vebal midir ve “KUL HAKKINA GİRER Mİ?”
Şayet Kul Hakkına giriliyorsa bunun SORUMLULUĞU kimdedir? Tuik’te mi, İktidarda mı yoksa muhalefette mi? Ve de varsa ki bu vebalden kurtuluş nasıl olmalıdır?
HACI ADAYLARIDA ENFLASYONA YENİK DÜŞTÜ!
Ben tam 9 kişi olarak 2010 yılında Hacca yazılmıştım. 2013 yılında da Allah nasip etmiş ve gitmiştik. O zaman diyanet rakamlarına göre bir kişilik hac 2.750 dolar idi. Türk Lirası olarak 6.000 TL’ye denk geliyordu. Annem, babam ve benim toplam masrafımız 18-20 bin TL idi. 9 kişi dediysem hepsini ben ödemedim tabi. Hemen şunu da belirteyim: 9 kişinin onbaşısı bendim ve Medine’ye varınca ortak harcamaların benden çıkması için kişi başı 100 er TL almış ve de bunu Riyale çevirmiştim. 100 TL, o gün 185-190 RİYAL yapmıştı, toplamda 1.700 RİYALİMİZ olmuştu ve harca harca bitirememiştik. Daha sonra 50şer TL daha toplayıp riyale çevirerek durumu idare etmiştik.
2013’te 100 TL’ye 190 Riyal alınırken, şuanda 100 TL’ye 16-17 RİYAL alınıyor. Nereden nereye… Neyse konumuz bu değil.
2020-21 yılına kadar hacca yazılan bir kişi, haccın çıkması için 5 senede, 10 senede 14 senede beklese çıktığında çok rahatlıkla hac vazifesine karı-koca ve benim gibi ailecek gidebiliyordu.
Başkanlık sisteminden sonra işte bu durum her yıl değişti ve artık bizim gibi alt sınıf insanlar hacca gidemez duruma geldi.
YIL YIL HAC ÜCRETİ
2018 yılında kayınpeder ve kaynanam gitmişti ve kişi başı 35.000₺ idi. 2019’da kişi başı 45-50.000 TL olan hac, 2020 ve 2021 yılında ise pandemi nedeniyle gidilememişti.
2022 yılında ise 65.000 TL olarak yansımıştı.
PEKİ 2023 HAC FİYATI NE KADAR?
2023 Hac fiyatı kişi başı 130-150.000 TL arasında. Durum böyle olunca kurada hac çıkanlar karı-koca olarak karşılarına yaklaşık 300-320.000 TL fiyat çıkınca çok bekledikleri kutsal topraklara gidememiş oldular.
Bu yıl binlerce kişi bu şekilde hacca gidememiş oldu. Yani Kurası çıkan gidemedi, onun kurası yedeğe çıktı ama o da gidemedi ve bir kura en az 5-10 kişi el değiştirmiş oldu. Bu durumu şöyle anlatsak daha iyi anlaşılabilir; Hacca yazılırken zengindi, bu yıl Hac çıktı ama fakirleştiğinden bir çok kişi hacca gidemedi. Hani Erzurumlu esnaf: “Hesaba bakırem, hac farz olmuş; cüzdana bakırem, zekâta muhtacız.” demiş ya tıpkısının aynısını yaşıyoruz. İşte bunun sebebi de enflasyon rakamlarındaki oynanan oyundur. Peki yıllardır haccı bekleyip ama ekonomik durumdan dolayı hacca gidemeyen hacı adaylarının vebalini kim üstlenecek? Arabistan mı yoksa bizimkiler mi?
Yine işin ilginç tarafı; karı-koca hacca gidemeyen aileler de oylarını Ak Parti ve sayın Tayyip Erdoğan’a vermişler.!
Velhasıl Muhalefetin bu durumlardan çok büyük dersler çıkarması ve artık ilm-i siyaseti öğrenmesi gerekiyor.
Vesselam