Ahbap ve Haluk Levent Çabuk ve Akıllı Hareket Ediyor

Bu durum, yurtiçi ve yurtdışından onlarca şöhretli sporcu, sanatçı ve işadamının Ahbap’a yaptığı büyük yardımlardan kaynaklandı. Başta Turgay Güler vb. gazetecilerin bazı iddia ve ithamları özellikle sosyal medya platformlarında çok tartışılmaya başlanınca Haluk Levent ve Ahbap’a destek daha da çok artmış oldu.

Şahsen sanatçı Haluk Levent’in yıllardır yardımlaşma gayretinin sahada karşılık bulması ve aşırı ilgi görmesinin çok faydalı olduğuna inanıyorum. Hayırda yarışmak önemlidir. Ayrıca Haluk Levent gibi topluma mâl olmuş bir sanatçının bu çabası hem gençlerimize rol model olması açısından hem de bir çok sanatçı ve sporcuya örnek olması açısından takdirle karşıladığımı belirtmek istiyorum. Ahbap ve Haluk Levent olmasa bir çok sporcu ve sanatçının yardım etmeyebileceğini düşünüyorum.

Ahbap olmasa, Ahbap’a yapılan yardımlar çok az bir kısmı Afad’a gidebilir. Ahbap ve sanatçı Haluk Levent’in her afette çok çabuk harekete geçmesi de ayrıca takdire şayan bir çalışmadır.

HALUK LEVENT ÇOK AKILLI HAREKET EDİYOR

Ahbap / Haluk Levent’in yapılan saldırılara karşı tutumunu çok beğeniyorum. Hiç kimseyle sidik yarışına girmiyor, kavga etmiyor, derneği siyasi bir çekişmenin içine çektirmiyor, kibirlenmiyor ve “Afatta bizim Ahbap’ta” diyerek hem alçak gönüllülükle hem de taktikle hareket ediyor. Çok rahat ve özgüvenli davranıyor.

Kendini suçlayanları dahi derneğine davet edip açık açık bilgilendirebiliyor. Kısaca Trollerin tuzağına hiç bir zaman düşmüyor. Sadece işini yapmaya çalışıyor. Böyle durumlarda kendini savunmak için devletin kurumlarını kötülemiyor, devleti yönetenlerle kavgaya girmiyor. Ve en önemlisi siyasi tartışmalara katılmıyor. Tarafsız davranıyor. Bu şekilde devam ettiği için güven kazanmaya ve ilgi görmeye devam ediyor.

TEMEL KARAMOLLAOĞLU TAM BİR DEVLET ADAMI GİBİ HAREKET EDİYOR

Bu depremde gösterdi ki zor ve sıkıntılı zamanlarda tüm milletin ihtiyacı olduğu gibi ve tam bir Devlet adamı gibi hareket eden, sağduyusu ve örnek kişiliğiyle öne çıkan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu. Başta Saadet Partisinin tüm teşkilatları, Cansuyu, AGD ve Yeniad işadamları derneği başta olmak üzere tüm Milli Görüş Camiası sahada, o an Türkiye geneli ne yapılması gerekiyorsa onları yapıyorlar. Ne mi yapıyorlar. Malatya’da, Adıyaman’da, Hatay’da ve Maraş’ta hemen 15-20 şer bin kişilik aşevleri kurdular. Deprem bölgesinde ne lazımsa o yönde çalışmalar yaptılar ve Türkiye geneli tüm teşkilatlarına haftalık nöbet yazarak deprem bölgelerine göndermeye devam ediyorlar.

Sayın Temel Karamollaoğlu’nun depremin hemen sonrası sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmesi ve daha sonra bölgede bakanlarla iletişim kurması ve görüşüp bilgi alması son derece önemli ve de bu atmosferde örnek bir davranış biçimiydi.

Milli Görüşün hiç bir teşkilatı  tıpkı Haluk Levent gibi devletin kurumları ile karşı karşıya gelmiyor hatta bir çok noktada işbirliği yapıyorlar. Kısaca Milli Görüşçüler nasıl davranmaları gerekiyorsa öyle davranıyorlar. İktidara yapılacak eleştirileri ise sonraya bırakıyorlar. Böyle zor süreçlerde sadece gereğini yaptıkları için teşekkürü ve takdiri de hak ediyorlar.

Daha önceki yazımda yazmıştım ama tekrar belirteyim. Bu deprem sürecinde tüm siyasi partilerin il ve ilçe başkanlıkları, belediyeleri, ve tüm sivil toplum kuruluşları müthiş bir yardımlaşma ve bütünleşme örneği sergilediler hepsinden Allah razı olsun. Sadece siyasetin tepe noktalarında gerginlik vardı tabanda birlik ve beraberlik vardı.

ENKAZ ALTINDA CAN VARKEN SİYASİ ÇEKİŞME OLMAMALI

Depremde belki de tüm kusurlar iktidarında olabilir ancak depremde öncelikle yapılması gereken tek şey yardım etmek, enkazdan bir can çıkarmak ve de en önemlisi birlik ve beraberliği sağlamaya çalışmaktır. Hükümeti, Kızılayı, Afadı veya bakanları eleştirmek ancak yanan yangın söndürüldükten sonra yapılmalıdır.

Yönetenlerde yapılan eleştirilerden mutlaka dersler çıkarmalıdır. Her eleştiriyi HAİNLİKLE suçlamak, kabullenmemek ve eleştirilere kulak asmamak doğru yaklaşım biçimi değildir kesinlikle..

MUHALEFET ELEŞTİRİ İKTİDAR İSE GEREĞİNİ YAPMALI

“ Türkiye yönetilemiyor. Ve, yönetemeyen, yönetmesi mümkün olmayan bir mekanizmanın yönetiyormuş gibi yapması binlerce cana mal oluyor. Eğer bugün birilerin fiyakası bozulmasın diye söylenmesi gerekenlerin ‘milli birlik ve beraberlik’ nutuklarının altında ezilmesine göz yumarsak; bugün susarsak, bu çarpık mekanizma yüzünden yüzlerce insanın ebediyen susmasına ortak olmuş olacağız”

Bu sözü veya eleştiriyi kim söylemiştir sizce? Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik. 1999 depreminde söylenmiş bir söz veya eleştiri. Şimdi bunun harfiyen aynısını Ak Partiye söyleyen muhalifler ya HAİN oluyor ya TERÖRİST oluyor. Aslında Ömer Çelik beyin söyledikleri çok doğru. Tek sıkıntı o gün bunu söyleyenler muhalefetteydi şimdi ise İKTİDARDA.!

İnşallah bugünkü iktidarı eleştiren muhalefet partileri de yarın iktidar olduklarında aynı tavır değişikliğini sergilemezler.

Selam ve dua ile…