Kaygıyı Doğal Olarak Azaltmanın 5 Yolu
Bazı kaygılar hayatın tipik bir parçasıdır. Yoğun bir dünyada yaşamanın bir yan ürünü. Kaygıları azaltmanın yolları nelerdir?
Aslında kaygı tamamen kötü değildir. Tehlikenin farkında olmanızı sağlar, organize ve hazırlıklı kalmanız için sizi motive eder ve riskleri hesaplamanıza yardımcı olur. Yine de kaygı günlük bir tekrar haline geldiğinde, çığ gibi büyümeden harekete geçme zamanıdır. Kontrolsüz kaygı yaşam kalitenizi büyük ölçüde etkileyebilir. Aşağıdaki fikirleri deneyerek kontrolü ele alın.
Kaygı nedir?
Anksiyete, vücudunuzun strese verdiği doğal tepkidir. Bu, araştırmacıların genetikten çevreye ve beyin kimyasına kadar uzanan bir yelpazede olduğuna inandıkları faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanabilecek bir korku veya endişe hissidir.
Bazı yaygın kaygı belirtileri şunlardır:
hızlı kalp atışı
hızı hızlı nefes alma
huzursuzluk
odaklanmada zorluk
Bununla birlikte, kaygının kendini farklı insanlar için farklı şekillerde gösterebileceğini unutmamak önemlidir. Bir kişi midesinde kelebek hissi yaşarken, bir diğeri panik atak, kabus veya acı verici düşüncelere sahip olabilir. Bununla birlikte, günlük kaygı ve kaygı bozuklukları arasında bir fark vardır. Yeni veya stresli bir şey hakkında endişeli hissetmek bir şeydir, ancak kontrol edilemez veya aşırı bir noktaya geldiğinde ve yaşam kalitenizi etkilemeye başladığında, bu bir rahatsızlık olabilir.
Kaygı için 5 doğal çözüm
1. Aktif kalın
Düzenli egzersiz sadece fiziksel sağlıkla ilgili değildir – aynı zamanda zihinsel sağlığınıza da çok yardımcı olabilir. 2013 yılında yapılan bir araştırma, yüksek düzeyde fiziksel aktivite bildiren anksiyete bozukluğu olan kişilerin, gelişen anksiyete semptomlarına karşı daha iyi korunduğunu buldu. Bu çeşitli nedenlerle olabilir. Egzersiz, dikkatinizi sizi endişelendiren bir şeyden uzaklaştırabilir. Kalp atış hızınızı yükseltmek aynı zamanda beyin kimyasını değiştirerek anksiyete önleyici nörokimyasallar için daha fazla alan yaratır.
2. Alkolden Uzak Durun
Doğal bir yatıştırıcı olduğu için alkol içmek ilk başta avantaj sağlayabilir. Bununla birlikte, araştırma, kaygı bozuklukları ve alkol kullanım bozukluğunun (AUD) el ele ortaya çıkmasıyla kaygı ve alkol tüketimi arasında bir bağlantı olduğunu öne sürüyor. Sürekli alkol tüketimi, belirli kaygı semptomlarına yol açabilecek bir dengesizlik yaratır.
3. Sigarayı bırakmayı düşünün
Sigara içenler genellikle stresli zamanlarda sigaraya uzanırlar. Yine de, alkol almak gibi, stresli olduğunuzda sigarayı bir solukta çekmek, zaman içinde kaygıyı daha da kötüleştirebilecek hızlı bir çözümdür. Araştırma, sigara içmeye ne kadar erken başlarsanız, daha sonra anksiyete bozukluğu geliştirme riskinizin o kadar yüksek olduğunu göstermiştir.
4. Kafein alımını sınırlayın
Kronik kaygınız varsa, kafein arkadaşınız değildir. Kafein, endişeli iseniz, ikisi de iyi olmayan gerginliğe ve titremeye neden olabilir. Araştırmalar, kafeinin anksiyete bozukluklarına neden olabileceğini veya daha da kötüleştirebileceğini göstermiştir. Panik bozukluğu olan kişilerde de panik ataklara neden olabilir. Bazı insanlarda kafeini ortadan kaldırmak anksiyete semptomlarını önemli ölçüde iyileştirebilir. Alkole benzer şekilde, kafein ve kaygı, kafeinin beyin kimyasını değiştirme yeteneği nedeniyle sıklıkla bağlantılıdır.
Düzenli bir gece uykusuna öncelik verin
Uykunun iyi bir zihinsel sağlığın önemli bir parçası olduğu defalarca kanıtlanmıştır. Araştırmalar, yetişkinlerin her gün 7 ila 9 saat arası uyumasını tavsiye ediyor.